DÜNYA

Uzmanlardan 3 senaryo: Suriye'nin geleceği nasıl olacak?

Muhaliflerin 61 yıllık Baas rejimini devirmesinin ardından Suriye'nin geleceği belirsizliğini koruyor. Uzmanlar, 3 olası senaryo üzerinde duruyor.

Suriye'de silahlı muhalif gruplar, 27 Kasım'da başlattıkları operasyonla 61 yıllık Baas rejimini 12 gün içinde devirdi. Muhaliflerin Şam'a kadar ilerlemesiyle Beşar Esad ailesiyle birlikte Rusya'ya kaçtı. İsrail ise Golan Tepeleri'ndeki tampon bölgeyi işgal ederek Şam'a yaklaştı. Bu gelişmelerin ardından Suriye’nin geleceği konusunda uzmanlar üç ana senaryo üzerinde duruyor.

Suriye'nin Geleceği Nasıl Şekillenecek?

Ülkenin Birleşmesi En Elverişli Senaryo
Uzmanlara göre, Suriye’nin birleşmesi en elverişli senaryo olarak değerlendiriliyor. Bu durumda HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam), diğer siyasi güçlerin ülkeyi sorumlu bir şekilde yönetmesine izin vererek ulusal uzlaşı sürecini başlatabilir. HTŞ lideri Colani, Suriyeli grupları birleşmeye ve barış içinde yönetmeye çağırıyor. Ancak Lozan Üniversitesi profesörü Joseph Dacher, Suriyeli grupların kısa vadede uzlaşı sağlayarak demokratik bir yönetim kurmasının zor olduğunu belirtiyor.

HTŞ'nin Otoriter "Tek Adam" İktidarı
İkinci senaryoya göre, HTŞ'nin Suriye üzerindeki otoriter yönetimi daha da pekişebilir. Bu senaryoda HTŞ lideri Colani, tüm siyasi gücü elinde toplayarak merkezi bir otorite kurabilir. Bu, Suriye'de daha sıkı bir kontrol anlamına gelse de halkın ve diğer grupların tepkisini çekebilir. Geçiş hükümeti için atadığı liderleri sıkça değiştiren Colani'nin amacı, gücü kendi elinde pekiştirmek olarak yorumlanıyor.

Bölgesel Çatışmalar ve Dağılma
Son senaryoya göre, Suriye'nin daha karmaşık bir yapıya sürüklenmesi ve bölgesel çatışmaların derinleşmesi bekleniyor. HTŞ'nin diğer gruplarla sürekli çatışması, Suriye’nin siyasi ve askeri olarak parçalanmasına yol açabilir. Bu senaryo, ülkedeki istikrarı kalıcı olarak tehdit eden bir iç savaş sürecini beraberinde getirebilir. Uzmanlar, Suriye’nin geleceğinin bu üç temel senaryo arasında şekillenebileceğini ve uluslararası toplumun alacağı tutumun belirleyici olacağını vurguluyor.