Sanat tarihinin en ikonik isimlerinden biri olan Vincent van Gogh’un yaşamı ve eserleri, halen pek çok bilinmeyeni barındırıyor. Sanatçı, Hollanda’nın Zundert kasabasında 30 Mart 1853’te dünyaya geldi ancak sanatla tanışması ve resme başlaması için 27 yıl beklemesi gerekti. Bu gecikmeli ama kararlı adım, sonunda dünyaca ünlü bir ressamın doğmasına neden oldu.

Van Gogh’un hayatı boyunca yaşadığı zorluklar, akıl sağlığı sorunları ve şöhrete kavuşmadaki başarısızlıkları, sanatçı hakkında merak uyandıran bir portre çiziyor. Kulağını kesmesi gibi sansasyonel olaylar, onun hayatının ne kadar karmaşık ve tutkulu bir şekilde geçtiğini gösteriyor. İşte van Gogh hakkında bilmeniz gereken 9 şaşırtıcı bilgi!

1. Sanatçı Olmadan Önce Sanat Simsarlığı Yaptı

Van Gogh, sanata başlamadan önce bir sanat simsarıydı. 1869’da The Hague’da bulunan Goupil & Cie adlı sanat firmasına katıldı ve kısa süre sonra Londra’ya gönderildi. Ancak, sanat eserlerinin ticari değerine ilgisizliği nedeniyle 1876'da kovuldu. Bu işin ardından kısa bir süre öğretmenlik yaptı ve babası gibi vaiz olmayı denedi, ancak bu kariyer de başarısızlıkla sonuçlandı.

2. Büyük Ölçüde Kendi Kendini Yetiştirdi

Vincent van Gogh, sanat eğitimi almak için çeşitli okullara gitse de, bu tarz geleneksel öğretim yöntemlerini benimseyemedi. Bu nedenle, kariyerinin başlangıcında kendi kendini eğitmeye karar verdi ve yüzlerce çizim yaparak yeteneklerini geliştirdi. Akademik sanat eğitiminden ziyade kendi deneyimleriyle ilerlemeyi tercih etti.

3. Eserlerinin Çoğunu 10 Yıllık Kısa Bir Sürede Yaptı

Van Gogh’un sanat kariyeri 1880-1890 yılları arasındaki sadece 10 yıllık bir dönemi kapsar. Bu süre zarfında iki binden fazla çizim, tablo ve eskiz üretti. Özellikle hayatının son iki ayında neredeyse her gün bir yeni tablo yapacak kadar verimli çalıştı.

4. İmzasında Sadece İlk Adını Kullandı

Van Gogh, eserlerini sadece “Vincent” olarak imzalamayı tercih etti. Bunun nedeni, soyadının zor telaffuz edilmesi ya da Rembrandt gibi sadece ilk adıyla anılan sanatçılardan etkilenmiş olması olabilir.

5. Japonya, Onu Provence Kadar Etkiledi

Van Gogh, 1886-1888 yılları arasında Paris'te yaşarken Japon ukiyo-e baskılarına büyük ilgi duydu ve bu eserler onun artistik üslubunu etkiledi. Provence'ta yaptığı eserler, Japon sanatının renk paletini ve perspektif tekniklerini yansıtır.

6. Bazı Tabloları Bugün Orijinal Hallerinde Değil

Van Gogh’un bazı eserleri, kullanılan boyaların zamanla solması nedeniyle bugün sanatçının istediği şekilde görünmüyor. Örneğin, "The Bedroom" tablosunun duvarları, zamanla orijinal kırmızı rengini kaybedip maviye dönüştü.

7. Kulağını Kesmesi Hakkındaki Tartışmalar

Van Gogh’un kendi kulağını kesmesi, sanat tarihindeki en ünlü olaylardan biridir. Ancak bu olayın ardında yatan gerçek nedenler ve kulağının ne kadarını kestiği konusu hâlâ tartışmalıdır. Bazı tarihçiler, Paul Gauguin ile yaşanan bir tartışmanın bu eyleme yol açtığını öne sürerken, diğerleri kardeşi Theo’nun evlilik haberinin tetikleyici olduğunu düşünüyor.

8. "Yıldızlı Gece" Bir Akıl Hastanesinde Yapıldı

Van Gogh’un en ünlü eseri "Yıldızlı Gece", 1889’da güney Fransa'daki bir akıl hastanesinde yapılmıştır. Bu eser, sanatçının duygusal iniş çıkışlarının ve sanatsal dehasının bir yansıması olarak kabul edilir ve bugün New York Modern Sanatlar Müzesi'nde sergileniyor.

9. Ölümünden Sonra Değer Gördü

Vincent van Gogh, yaşarken neredeyse hiç tanınmadı ve sadece birkaç eserini satabildi. Ancak ölümünden sonra, yengesi Jo van Gogh-Bonger’ın çabaları sayesinde eserleri dünya çapında tanındı ve büyük bir üne kavuştu.

Van Gogh’un eserleri, bugün milyonlarca dolara alıcı buluyor ve sanat dünyasında eşsiz bir yere sahip. Sanatçının hayatındaki bu sıra dışı olaylar, eserlerinin ardındaki ilhamı ve dehasını daha da anlamlı kılıyor.

Editör: İrem Nur Kaya