TRABZONSPOR- Başakşehir maçı haftanın en çok konuşulan müsabakası oldu. Maçın hakemi Halil Umut Meler karşılaşmaya mutlak hâkimmiş gibi VAR’a hiç gitme ihtiyacı duymadı. Zannedersin ki sorunsuz maç yönetti. Taraflı tarafsız herkes Trabzonspor’un hakem tarafından linç edildiğini söyledi, yazdı. Hakem emeklileri, eski tüfekler Meler’i ekrandan topa tuttu. Bu eleştirilerden sonra Halil Umut Meler’e maç vermek cesaret ister. Düdüğünü asıp emekliliğini istese yeridir. VAR’lı uygulamada müsabakanın bu kadar konuşulması çok üzücü. İnsan şu soruyu sormadan edemiyor. Meler saha içerisinde bu kadar hata yaparken VAR’ın başındaki Fırat Aydınus ve ekibi neden hiç devreye girmedi. Meler’i sabote mi ettiler? Yoksa Meler üzerinden Trabzonspor’a fatura mı kestiler? Hakem camiası artık kendini objektif sorgulamalı. Yarım düzine hakemlerle tribünden maçı oynat, durdur, ileri al, dondur, ağır oynat komutları ile idare edemeyenlerin, saha içindeyken neler yapabileceklerini aklıma bile getirmek istemiyorum. 2010-11’i hatırlamak bile istemiyorum. Hadi siz adil olamıyorsunuz, kullandığınız makinelere hakaret etmeyin. Onların gördüklerini inkar etmeyin. Sizden kimse adalet beklemiyor, siz sadece makinelerin gördüklerini söyleyin yeter. Adalet Var’da var, azıcık da sizde olsun!..
Komutan Önde Gider!
TRABZONSPOR, Konyaspor maçı öncesi Mete Kalkavan ile ilgili sıkıntısını getirmişti. Sakin bir maç oldu. Trabzon kazandı. Başakşehir maçı sonrası Halil Umut Meler tam bir kıyım yaptı. Trabzonspor Futbol Şube sorumlusu Haluk Şahin’in tespitleri ile tam 11 hataya imza attı. Her ne hikmetse tam bir kıyım yaptı. bu açıklama resmi sitede yer almadı. Oynanmayan maçın derdi, endişesi resmi siteye girdi, oynanıp hatalarla dolu olan bir müsabakanın hakemi ile tek satır resmi siteye girmedi. Dert birse birlikte paylaşmak lazım. Derdin acısını medyaya, sefasını Azıcık samimiyet lütfen... 50 bin TL’lik ceza için doğrularınızdan siz sürmeyin. Eğer dert ediyorsanız o zaman yangın yapmayın!..
Olcay’a af çıkmalı
DÖRT büyük takımlar içeresinde transfer yasağı alan tek takım Trabzonspor. Eli kolu bağlı boksör gibi! Disiplin ve ekonomik şartlar nedeniyle çok sayıda oyuncu ile yollarını ayırdı. Bordo Mavili yönetim Kucka’yı apar topar paraya çevirdi. Kimse o ticaretten bir şey anlamadı. Tıpkı eski Başkan Muharrem Usta’nın, Burak Yılmaz sözleşmesi gibi! Esteban gitti. Zeki, Mustafa sorgusuz sualsiz kapının önüne kondu. Sakatlar var, Asya kupasında olanlar var. Kısaca elde yarım bir takım var. Yedek kulübesi tam takır, altyapıdan gelen kuru bakır. Yapılan hamlelerin yanlış olduğunu söylemiyorum. Takım üzerinde mühendisliklerinin olmadığı ortaya çıkıyor. Olcay Şahan özür dileyip, fiyatını düşürerek takıma katılmalı. Orta yol bulunmalı. Sezon sonuna kadar bu birlikteliğin kahrı çekilmeli. Kaybeden tarafı olmaz. İnat iki tarafa da zarar verir. Tabii burada adımı atması gereken Olcay olmalı.
Uğurcan’ın da canı var
ŞİMDİ görünmese de Trabzonspor en önemli sorunu kalede yaşayacak. Onur, Esteban varken Uğurcan’lı kalede sorun yoktu. Şimdi Onur yok, Esteban yok. Uğurcan tek kaldı. Rekabet yok. Uğurcan’ın sakatlanma lüksü yok, kart görme lüksü yok, hasta olma lüksü yok, formsuz olma lüksü hiç yok. Uğurcan’ın etten kemikten yaratıldığını, insan olduğunu unutmayalım. Robot olsa kupada ve ligde bu performansı kaldıracak ne gücü ne de sinir sistemi var. Allah Trabzonspor’un özellikle de Uğurcan’ın yardımcısı olsun. Teknik direktör Ünal Karaman’ın Uğurcan için her akşam dualar okuduğunu adım gibi biliyorum. Ne diyeyim. Allah yardımcısı olsun.
Mülkler artmalı...
TRABZONSPOR bir ilke imza atmaya hazırlanırken Sadri Şener’in adını taşıyan bina ne hikmetse apar topar elinden alındı. Eski başkan Sadri Şener’in adını taşıyan bina milli eğitime devredildi. Trabzon bu binada kreş yapmaya hazırlanıyordu. Futbolcu çocukları ve diğer çocukların yer alacağı, bordo mavili kalplerin yeşereceği bir kreş olacaktı. Şehrin marka değeri olan Trabzonspor’un gayri menkullerini artırmak gerekirken azaltma zihniyeti bordo mavilileri yalnızlaştırmaktır. Sadri Şener’in Hayrettin Hacısalihoğlu ile birlikte görev yaptığı dönemlerde gayrimenkullerde ciddi bir artış olmuştu. Yat limanını, Yayla Kent’i almıştılar. Yönetimler değişir değişmez elden çıkarıldı. Hacısalihoğlu yine göreve gelir gelmez Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nden idari binayı alarak Trabzonspor’a kazandırdı. Kamp eğitim merkezi de katılmalı. TMSF’den alınan istasyon bunlardan bir diğeri. Trabzonspor bunlar üzerinden kredi hamlesi yapıyor. İstasyon akçelendi bile. Spor kulüpleri sadece topun peşinden koşturmaktan ibaret değildir. Sosyal sorumluluk projeleri de vardır. Kreş fikri güzeldi