Vatikan, İtalya’daki ruhban okullarında cinsel yönelim nedeniyle ayrımcılık yapılmamasını öngören yeni yönergeleri onayladı. Bu düzenlemeye göre, eşcinsel adayların da bekar kalma şartıyla papaz olabilmelerinin önü açıldı. Yönergeler, üç yıllık bir deneme süreciyle 9 Ocak’ta yürürlüğe girdi.
Roma Katolik Kilisesi, cinsel yönelimi rahipliğe engel teşkil etmeyen bir özellik olarak kabul etti. İtalyan Piskoposlar Konferansı’nın hazırladığı ve Vatikan’ın onayladığı bu düzenleme, eşcinsellik konusundaki temel öğretileri değiştirmese de cinsel yönelimleri nedeniyle ayrımcılık yapılmamasını garanti ediyor.
Yeni yönergeler, bir adayın cinsel yöneliminin, kişiliğinin yalnızca bir parçası olarak ele alınmasını öngörüyor. Bekar kalma şartını yerine getiren eşcinsel adaylar, ruhban okullarına kabul edilebilecek ve rahip olabilecek.
Karar, Katolik Kilisesi içinde farklı tepkilere yol açtı. Eşcinsel Katolikleri destekleyen Peder James Martin, düzenlemeyi şu sözlerle değerlendirdi:
“İlk kez Vatikan onaylı bir belgede, eşcinsel bir erkeğin papaz okuluna kabulünün sadece cinsel yönelime bağlı olamayacağı ifade ediliyor. Bu, önemli bir gelişme.”
New Ways Ministry’nin yönetici direktörü Francis DeBernardo ise düzenlemeyi, eşcinsel adaylara yönelik eşit muamele açısından bir ilerleme olarak nitelendirdi:
“Bu açıklama, eşcinsel adaylara, heteroseksüel adaylara olduğu gibi davranıldığını gösteriyor.”
Papa Francis, daha önce eşcinsel çiftlerin kutsanmasına izin vermiş ancak bu birliktelikleri kutsamamıştı. Bu durum, Kilise’nin eşcinsellik konusundaki tutumunun bazı alanlarda esnemesine rağmen, geleneksel çizgisinden tamamen kopmadığını gösteriyor.
Vatikan’ın bu kararının diğer ülkelerdeki piskoposlar tarafından benimsenip benimsenmeyeceği belirsizliğini koruyor. Karar, özellikle daha muhafazakâr Katolik topluluklarında dirençle karşılaşabilir.
Bu adım, Katolik Kilisesi’nin eşcinsel bireylerin ruhbanlık mesleğine erişimini kolaylaştırarak daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemeye başladığını gösteriyor. Ancak, bu düzenlemenin küresel ölçekte uygulanması ve Kilise içindeki muhafazakâr kanadın tepkisi, bu değişimin sınırlarını belirleyecek.