Yunan basınında Türkiye'nin savunma sanayisindeki başarısını kabul eden dikkat çekici bir haber yayımlandı.
Militaire adlı haber sitesi, Türk savunma sanayisinin hızlı ilerleyişine ve KAAN savaş uçakları programına odaklanarak, Yunanistan'ın savunma sanayisindeki eksikliklerini eleştirdi. Haberde Türkiye'nin, Suudi Arabistan ile 100 adet KAAN savaş uçağı satışı için görüşmelere başladığı belirtilirken, Yunan hükümetinin savunma projeleri konusunda yeterli adımları atmadığı vurgulandı.
Militaire sitesindeki haberde, şu ifadeler yer aldı:
"Türkiye, savaş uçağı tasarımı ve üretimiyle ilgili niyetini duyurduğunda şüpheyle karşılanmıştı. Ancak bugün Türkiye sadece KAAN savaş uçağı programını ilerletmekle kalmadı, aynı zamanda Suudi Arabistan’a 100 adet bu uçaktan satmak için görüşmelere başladı."
Haberde, Türkiye’nin 5. nesil savaş uçakları üretme başarısına karşılık Yunanistan’ın yerli savunma sanayisi projelerinde yetersiz kaldığına dikkat çekildi. Ekfrasi isimli haber sitesi ise konuyla ilgili daha çarpıcı bir başlık kullandı:
"Türkiye, 5. nesil KAAN savaş uçakları üretirken, biz vida bile üretemiyoruz."
Haberlerde, Türkiye’nin Suudi Arabistan’a olası KAAN savaş uçağı satışıyla savunma ihracatında rekor kırabileceği ifade edildi. Daha önce Suudi Arabistan’ın Türkiye’den Bayraktar Akıncı İHA ve Ejder Yalçın zırhlı araçları satın aldığına işaret edildi. KAAN savaş uçaklarının ihracatı gerçekleşirse, Türkiye’nin bölgedeki savunma tedarikçisi konumunun daha da güçleneceği vurgulandı.
Türkiye’nin savunma sanayisindeki başarılarının Yunanistan üzerindeki etkisi, Yunan Savunma Bakan Yardımcısı Yannis Kefaloyannis tarafından da dile getirildi. SKAI TV’ye konuşan Kefaloyannis, Yunanistan’ın Ege’de yeni bir hava savunma sistemi geliştirmek için hazırlık içinde olduğunu söyledi. Kefaloyannis, sistemin 2 yıl içinde hazır olacağını ve Meriç’ten Meis’e kadar geniş bir bölgeyi kapsayacağını belirtti.
Kefaloyannis, bu sistemin tamamen savunma amaçlı olduğunu savunarak şunları ekledi:
"Komşu ülkeden ülkemize karşı 'casus belli' tehdidi varsa, bölgemizde egemenlik haklarımızı korumak için sürekli hazır olmamız gerekiyor."