Tozkoparan semt pazarında turluyorum.
Amacım,
Halimiz nicedir?
Yerinde görmek.
Vatandaşımızın zamlarla arası nasıldır?
Pazarın hali nedir?
Garibanın hali nicedir?
Alım gücümüz ne haldedir?
En önemlisi;
Pazarda fiyatlar ne haldedir?
Özetle;
Yerinde görmek istiyorum.
Yaklaştığım ilk pazarcı,
Konuştuğum son pazarcı oluyor.
İlginç biri.
Gazeteci olduğumu duyunca,
Soru dahi sormadan o kendi cevaplarını sıralıyor.
Bana, FÜZE gibi MARS'A doğru hareket eden,
Sebze ve meyve fiyatlarını anlatıyor.
Ama olaya tek tek girmiyor.
Damardan,
Direk emeklilerden, işçilerden giriyor;
-Ağabey emekliler, çalışanlar büyük hata ediyorlar!
Niçin?
-Niçin olacak hükümetten ZAM istiyorlar.
İsteyecekler tabii… Adamlar aç.
-İstemeleri büyük hata!
Hadi canım sende…
Bunu da nereden çıkardın?
-Hata diyorum,
-Çünkü hükümette zaten zam istemeleri bekliyor.
Nasıl yani?
-Basit ağabey. Hükümet basıyor yüzde 3,5 zammı.
-Sonra iki hafta bekliyor,
-Sonrası felaket. Bir veriyor.25 alıyor.
-Vatandaş da zam aldım diye seviniyor.
-Aslından aldığını üç beş ay içinde MİSLİ ile geri veriyor.
-Çalışan ve de emekli kesiminin asla ZAM istemeli.
-Aksine, hükümete; "AMAN BİZE ZAM YAPMA" diye yalvarmalı.
Bu diyalog,
Hayatı Pazar tezgâhları önünde geçen,
Doğduğundan beri ailesi ile birlikte pazarcılık yapan,
Karadenizli YAHYA kardeşimle aramızda geçti.
Aslında söyledikleri doğruydu.
Hükümetin vergi ve de zam politikası klasik.
Hatta Türkiye'nin ekonomi çarkları,
Dengesiz vergilerle,
İnsanların can alıcı yaşam kalemlerine yapılan zamlardan elde edilen,
Fahiş getirilerle dönüyor.
Bunun küçük çapta örneklerini pazarda görebilirsiniz.
Üç beş kalem pazar fiyatını köşeme taşımak istiyorum.
Böylece aldığınız yüzde 3,5 zammı,
Ve o yüz GAYMEYİ nasıl değerlendireceğinize,
Filenizin dolacağına mı?
Yaksa biraz daha da boşalacağına mı?
Artık siz karar verirsiniz;
"Salkım domates 7,5 lira,
Çengelköy salatalık 10 lira.
Ayva 6 lira.
Muz 6,5 lira.
Sivri biber 7,5 lira.
Göbek salata 4,5 lira.
Çilek 17 lira.
Köy biberi 6,5 lira.
Normal salatalık 6 lira.
Kaypa biber 7 lira.
İstavrit balığı 20 lira.
Hamsi 12 lira.
Amasya elma 5,5 lira.
Yeşil mercimek 6,5 lira.
İspir fasulye 13 lira.
Taze fasulye 10 lira.
Ayşekadın fasulye 12 lira."
Daha ne sayayım,
Daha ne diyeyim bilmiyorum!
Sokakta bizim vergilerimizle karnını doyuran,
Ücretsiz sağlık hizmeti alan.
Yeşil kartlı milyon Suriyeli mültecimiz de varken.
Ekmeğimizi bölüşmek zorundayız(!)
Devletimizi yöneten bazı kalburüstü,
Anlı şanlı kişiler;
"Dış politikada EFSANE yazdık diyor,
Güneydoğu'da EFSANE yazdık diyor.
Ekonomide EFSANE yazdık diyor"
Ben de;
"Hay sizin EFSANENİZ batsın" diyorum.
Bir YAHYA kadar bile olamıyorsunuz.
O sokağı görüyor.
Ve işe gerçeklerden damardan giriyor.
Ama bizim insanımız hala üç maymunu oynuyor.
Kör, sağır ve de dilsiz.
Bunun somut kanıtı AKP'nin hala,
Yüzde 50'lerde dolaştığı iddia edilen oy oranlarıdır.