Bilinenlerin dahilinde haliyle,

Ekonomik dalgalanmaların hız kazandığı,

Hayat pahalılığının ise kontrol edilemez bir boyuta ulaştığı

Dönemler içerisindeyiz

Vatandaşların alım gücü zayıflarken

Bilhassa geçim kaygısı toplumun her kesimini etkiliyor

Temel ihtiyaçlara erişimin zorlaşması sadece bireysel bütçeleri değil

Toplumsal dayanışmayıda tehdit ediyor

Peki bu ekonomik belirsizliğin arka planında neler yatıyor?

Bireyler bu zorlu süreci nasıl atlatacak ? (!)

***

Ekonomik belirsizliğin arka planlarına bakacak olursak;

Küresel çapta etkisini gösteren ekonomik krizler

Finansal sistemdeki yapısal sorunları gün yüzüne çıkardı

Jeopolitik savaşlar gerilimler buna bağlı olarak

Enerji fiyatlarındaki artış

Dünyadaki ekonomik dalgalanmayı derinleştiridi elbette,

Türkiye özelinde ise yüksek enflasyon, döviz kurundaki oynaklık

Üretim maliyetlerinin artışı …

Hane halkını doğrudan etkileyen faktörler arasında öne çıkıyor

Eh haliyle geçim kaygısı, aileler üzerindeki baskıyı artırıyor

***

Ekonomik belirsizlik en çok orta ve düşük gelirli grupları zorluyor

Asgari ücretli geçinen aileler ay sonunda kısıtlamalara giderken

Bir çok kişi ikinci iş bulma telaşına giriyor

-Tabi kendini doyuracak bir iş bulabilirse….

Gelir ve gider dengesindeki uçurumun büyümesi,

Toplumda güvensizlik duygusunu artırıyor.

Özellikle gençler, gelecek planlarını yeniden gözden geçirirken,

Beyin göçü ve işsizlik gibi sorunlar da bu tabloyu daha karmaşık hale getiriyor.

- Gelecek kaygısı gütmek, vatandaşa bozuk ekonomik sistemin bir kazancı olarak geri dönüyor

Bir vatandaş, “Artık yalnızca bugünü düşünerek yaşıyoruz.

Geleceğe dair plan yapma lüksümüz kalmadı,” diyerek durumu olduğu gibi özetliyor.

Bu tür bireysel hikayeler, toplumsal gerçeğin ne kadar sarsıcı olduğunu gözler önüne seriyor.

Ekonomik belirsizliğin yarattığı geçim kaygısı karşısında,

Bireylerin dayanışma içinde olması önem taşıyor.

Öte yandan, uzun vadeli çözümler için makro düzeyde reformlara ihtiyaç duyuluyor.

***

Sonuç olarak;

Zor zamanlardan geçiyoruz;

Ancak unutulmamalı ki,

Her kriz aynı zamanda bir değişim fırsatıdır.

Ekonomik belirsizlik, bireylerin ve toplumların kendilerini yeniden tanımlamasına da olanak tanır.