Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Şanlıurfa'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşurken, gerilerden gelerek yanında yer almak için Binali Yıldırım'ı itme görüntüsüyle ilgili de açıklama yaptı.

Nebati, katıldığı bir programda Adem Metan'ın bu konudaki sorusuna şu cevabı verdi:

"Oradaki, sosyal medyanın ortaya koyduğu anlamda olmadı. Bugüne kadar üzüldüğüm tek şey varsa odur. Niye? Çünkü ben 30 yılı aşkın süredir devam eden siyasi hayatım boyunca hiçbir şekilde yer kapma, öne çıkma, fotoğraf verme gibi bir duruş sergilemedim çünkü bana uygun olan bir şey değil.

Her zaman bakan değildim. Cumhurbaşkanımızla yürürken bir anda kendimi hep en arkada görmüş oluyorum. Çünkü bir defa fiziksel temas beni çok rahatsız eder. Birileriyle şöyle dokunmak irite eder. Dolayısıyla da Urfa'daki görüntü beni sanki yer kapma noktasında bir yarışa giren pozisyona soktuğu için beni üzdü. 

Ama olayın aslı şu. Orada ev sahibiyim. Çünkü depremde görevlendirilen kişi, orada koordinatör benim. İkincisi hanımefendinin arkasında duruyorum. Ve çok itiş kakış var, çok küçük bir yer. Benim biraz çekilmem gerekiyordu. Ve benim öyle bir derdim de yok yani öne çıkayım diye. Binali Bey'in nezaketi bu işe sebep oldu. Binali Bey bana 'Ya buraya gel, şuraya geç' dedi. Ben de geldim, oraya geçtim. 

Cumhurbaşkanımızla herhangi bir şey olmadı. Cumhurbaşkanımız dönüp 'Binali Bey'e dikkat et' dedi. Yani çünkü çok ciddi bir şekilde kaza geçirmiş. Kazadan sonra gelmiş. Başka hiçbir şekilde hiçbir şey olmadı. 

O gün tabii sosyal medya patladı. Ben o pozisyonda görüldüğüm için üzüldüm, onun dışında bir şey yok. Ama ertesi gün Binali Bey beni aradı. 'Ya çok üzüldüm, böyle bir pozisyona ben sebebiyet verdim' dedi. 'Ya ona üzülmeyin, buna da ben üzülmem, iki tane nazik insan var, bir tanesi sizsiniz, bana nezaket gösterdiniz, Sayın Cumhurbaşkanımız nekazet göstererek sizi korumam gerektiğini söyledi.' dedi. Yani iki tane nazik insan var, biri Binali Yıldırım, beni davet etti, ikincisi de Recep Tayyip Erdoğan, Binali Bey'e dikkat et dedi. Ortaya çıkan görüntü benim dışımdan kaynaklanan bir görüntü.

Politikalarımı, sözlerimi, duruşumu eleştirin ama hakaret etmeyin. Hakaret etmekle bir şey olmaz. Dolayısıyla espri yaparlar hoşuma gider, şaka yaparlar gülerim. Biraz hoşgörü gelmesi lazım bu ülkeye. Kavgayla gürültüyle olmuyor. Her toplumun büyük bir çoğunluğu sakinlik ve dinginlik ister. Dolayısıyla bazen şahinlik yapmak gerekecek zamanlar olması lazım ama sürekli kavgacı bir üslup herkesi rahatsız eder. O yüzden insanlar işine gücüne bakıyor. E biz sessiz çoğunluğun sesiyiz demedik mi? Ee sessiz çoğunluğun sesi böyle olur."