Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Türkiye bir deprem ülkesi, tek çaresi var bu işin kentsel dönüşüm. Bunun dışında bir çare şimdiye kadar icat olmadı" dedi.
Bakan Özhaseki’nin açıklamalarından öne çıkanlar ;
''6 Şubat’ta yaşadığımız deprem, kayıtlara asrın felaketi olarak geçti ancak ben buna Malazgirt’ten beri yurt tuttuğumuz bu topraklarda, 1000 yılda yaşadığımız en büyük felaket, bin yılın afeti diyorum. Deprem, doğrudan 11 şehrimizi, toplamda 18 şehrimizi ve 14 milyon insanımızı etkiledi.
680 bin civarında konut, 170 bin civarında da iş yeri, depo veya ahır gibi müştemilatların yıkıldığını gördük. Mali hasar olarak bakıldığı zaman 100 milyar doların üzerinde bir hasarla karşı karşıyayız. Fakat işin manevi boyutunu ölçecek bir aygıt hala icat edilmedi. Bir çok insan da milyonlarca insan da iç acısı olarak buruk bir vaziyette yüreğimizin bir köşesinde bu acı yaşanmaya devam ediyor. Hepimizin şunu bilmesi lazım. Türkiye bir deprem bölgesi, tek çaresi var bu işin kentsel dönüşüm. Bunun dışında başka bir çare icat olmadı.
Oturduğumuz konutları, çalıştığımız iş yerlerini deprem gerçeğini bilerek sağlıklı, güvenli hale getirmekten başka hiç bir çaremiz yok. Çünkü Türkiye Himalayalar'dan başlayarak Alpler'e doğru uzanan bir çizgi sıradağların bulunduğu bölgede beş riskli ülkeden birisi gibi görünüyor. Bütün bilim insanları böyle söylüyor. İkincisi topraklarımızın yüzde 66'sı birinci ve ikinci derecede deprem bölgesinde bulunuyor. Nüfusumuzun da yüzdeğ 71'i buralarda yaşıyor. Son yüz yıl içerisinde gerek denizlerde gerekse ana karamızda meydana gelen 6 ve üzeri deprem sayısı 226. Sadece ana karamızda son yüz yılda meydana gelen deprem sayısı ise 60'ın üzerinde. 130 binden fazla insanımızı toprağa verdik. Maddi hasar zaten yüz milyarlarca dolar ve bunu da ifade etmekte imtina ediyoruz artık.
Üç tane hareketli fay hattı var. Yüz yıllar boyunca bu fay hattının geçtiği bölgeler deprem riskinin altında birisi Kuzey Anadolu Fay Hattı, birisi aynı bölgeden başlayarak Akdeniz'e doğru inen Doğu Anadolu Fay Hattı, üçüncüsü de Ege Bölgesi. Doğa aynı şekilde hareketliliğini bu bölgelerde yüz yıllardır devam ettiriyor. Biz bunu bilerek hareket etmek durumundayız. Buna uygun tavır almak zorundayız. Doğa ile savaş olmaz, doğa ile kim savaşmaya karar verirse bir kere yenileceğini bilsin.
Türkiye genelinde 2 milyon 200 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Şu anda Türkiye genelinde yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor.İstanbul’da 2012’den bugüne kentsel dönüşüm projeleriyle bugüne kadar İstanbul’da 800 bin bağımsız bölümün dönüşümünü tamamladık. Türkiye genelinde kentsel dönüşüm projeleri kapsamında bakanlığımızca 480 milyar TL değerinde kaynak sağlandı.
Şurada sadece binanın yıkılması safhası değil, ruhsat aşamasında ve fonksiyon değişikliğinde yüzde 50 1 yeterli olsun dendi. Yapılan kentsel dönüşümlerde karşımıza çıkan tıkanıklığı iş uzamasını tebligat kararına alındı.
Tebligatı e-devlet üzerinden yapılması, bina üzerine asılması ve muhtarlıklarda olması konusunda hemfikir olundu.Şurada, yıkılan riskli yapıların arsa haline gelmesinden sonra ortaklığın giderilmesi için dava açılması fikri ortaya kondu. Şurada kentsel dönüşümdeki uyuşmazlıkların çözülmesi için arabuluculuk sistemine geçilmesi istendi.''