BEŞİKTAŞ, Şenol Güneş'le 'atanlar' sayesinde iki şampiyonluk aldı. Gomez ve Aboubakar-Cenk ikilisiyle, Milne döneminin ardından en şaşalı başarılar elde edildi. Taraftar her zaman haklı değildir. Yaşanan kriz daha yumuşak geçişlerle sezon başında çözülebilir, bir basın toplantısıyla sorunlar giderilebilir, Burak daha erken siyah beyazlı formayı giyebilirdi.

 

Geç gelişi, Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışının uzağında kalmasına yol açtı. Eğer Burak sezon başında alınsaydı, şimdi Kartal, Başakşehir'le başa baş çekişiyor ya da önünde yer alıyordu. 8 maç, 6 gol, 1 asist... Larin ligde 1, Negredo 2, Güven 2 gol attı, Burak 8 maçta üçünün toplamından daha fazlasını ağlara yolladı. 

 

Şenol Güneş hafta içinde milli takıma kimleri davet edeceğini mi düşünmüştür, yoksa Göztepe maçını nasıl kazanacaklarını mı?... Arnavutluk ve Moldova'nın taktik analizini mi yapmıştır, yoksa Göztepe'nin mi? Taşınır elbet bir koltukta iki karpuz, eğer hacmi küçükse... Ama Milli Takım ve Beşiktaş öyle birlikte götürülecek bir şey değil. İsmi anons edildiğindeki gelen ıslıklar çok şeyi anlatıyor, anlayana. 

 

 "Kagawa ve Ljajic neden birlikte oynamıyorlar?" sorularından bunalan Şenol Güneş ikisini birlikten sahneye sürdü. İlk yarıya bakınca izleyenler 'Güneş haklıymış' dedi. İkisinden tek kişilik bir şov bile çıkmadı. Adem yerini çok yadırgadı. Kanatlar işlemeyince, Gökhan Gönül bindirmeler denedi. İki zorunlu değişiklik, sistemi de değiştirdi. Ancak gol, 45.28'de henüz maçın başladığını anlayamayan Göztepe savunmasının dalgınlığıyla geldi. Neredeyse bu orta dışında ortalarda gözükmeyen Quaresma adrese teslim gönderdi, Burak kafasıyla örümcekleri aldı. Göztepe golden sonra can havliyle saldırdı, ama savunma ve bu kez Karius başarılıydı. 

 

Beşiktaş evindeki üst üste iki galibiyetle depoyu fulledi. Galatasaray'a yetişebilir mi, neden olmasın! Ama eğer takılırsa, arkadan sessiz ve derinden bir Fırtına yaklaşıyor...