ALGILAR erken başladı. Yok Fatih Terim, Muslera'yı beğenmiyormuş, satılmasını istiyormuş... Yok araları kötüymüş. Yok yerine Başakşehir'de Mert'in arkasında turşusu kurulan Volkan Babacan ya da Akhisar'da kadro dışı bırakılan Fatih Öztürk düşünülüyormuş... Yapmayın beyler, Muslera'nın olduğu yerde bu isimler bırakın yardımcı rolü, ancak figüran olur.
Evet maaşı yüksek (3 milyon 575 bin euro)... Ama geldiğinden bu yana, zaman zaman inişli çıkışlı performanslar sergilese de Türkiye'nin 1 numarası o... 3.5 milyon euroya oynayan Belhanda, 3.3 milyon euro alan Fernando ne katkı verdi Galatasaray'a... 3 milyon 850 bin euro alan Feghouli yeni yeni bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bonservisine 10 milyon euro verilen Diagne'nin durumu da ortada. Muslera bu takımın tek vazgeçilmez oyuncusudur. Onun dışında her oyuncu satılabilir, ancak kendisi gitmek istemediği sürece, Galatasaray'ın kasası finansal fair play'den kurumadığı sürece, Muslera satılmamalı, satılamaz.
Galatasaray'da koca ilk yarıda akılda kalan Feghouli'nin şutu dışında bir şey yoktu. Top günün şanssızı genç Doğukan'a çarpmasa, gol de gelmeyecekti. Luyindama-Marcao ikilisi aksadı, hava toplarında Bahadır'a iki kez vurdurdular, biri direkten döndü. 7 net kurtarış yapan Muslera takımını ayakta tuttu.
İlk yarının aksine ikinci devre bambaşka bir Galatasaray sahadaydı. Takımı ateşleyen ise taraftarın müthiş coşkusuydu. Feghouli geldiğinden bu yana en iyi maçlarından birini çıkardı. Onyekuru fırsatçılığını konuşturdu. Taraftarın ve takım arkadaşlarının gol attırmaya çalıştığı Diagne, uzatmada muradına erip biraz olsun rahatladı.
Şimdi asıl soru şu: Bu Galatasaray, Başakşehir'i yakalayabilir mi? İlk yarıdaki futboluyla hayır. Ama ikinci yarıdaki oyunuyla, zor olsa bile sürekli lideri tehdit altında tutabilir. Beşiktaş'ı yanına yaklaştırmayıp ikincilik bileti cebinde yol alabilir.