TRANSFERİN soluk kesmediği, tam tersine, bol bol soluk alıp verdirdiği bir transfer dönemi yaşıyoruz...
Ve ilginçtir ki, sezonu şampiyon olarak kapatan ve bunu içine mis gibi içine sindiren Galatasaray, bu dönemin en planlı programlı kulübü olarak görünüyor...
Kadrosu zaten hedefi vurmuş bir takıma, zorunlu olarak veda edecek olanları da unutmadan, şampiyonlar ligi düşünülerek yapılacak 3-5 yeni ve kaliteli katkı planlanıyor...
Doğrusu da bu... Ben burada, tek tek transfer dedikodusu yapar gibi isim saymayı sevmem... Ama ortalıkda dolaşan isimlere bakıldığında, Galatasaray’ın bu dönemi de önceden planladığı ve ona göre hareket ettiği görülüyor... Tek sıkıntı, santrfor mevkiinde görünüyor. Çünkü orası için yapılan tatmin edici bir hazırlık olmadığı ortada...
Takımı Abdullah Avcı komutasına teslim eden Beşiktaş, ne yazık ki Galatasaray kadar hazırlıklı değil. Bu da doğal, çünkü teknik yapıdaki değişiklik gerçekleşmeden yapılacak her türlü transfer hazırlığı da anlamsız olurdu. Avcı ile nasıl bir transfer planı yapacaklarını henüz bilmiyoruz... Ama özellikle kanatlar ve orta alandaki eksilmelerin doğru isimlerle onarılması gerektiği ortada..
Fenerbahçe’ye gelince, onları sadece televizyonda “FENER OL” kumpanyasında boy gösterirken izledik... Elde adeta “sıfır” bir takım var... Baştan sona yenilenmesi, hem de iyi isimlerle yenilenmesi gerekiyor... Bu da yetmez, bunun doğal sonucu olan uyum aşamasını da uzun tutmak için acele etmek zorundalar...
Ama ne yazık ki, Fenerbahçe, şu ana kadar transferin en “gamsız” takımı olarak ortalıkta dolanıyor... Ne bir ciddi girişim var, ne de yapılmış bir hazırlığı hissedebiliyorsunuz...
Geçen sezon büyüyemeyen bir Fenerbahçe’nin taraftarları da bu endişeyi derin şekilde hissediyorlar... Üstüne üstlük teknik direktörlükte “geçen sezon hiçbir varlık gösteremeyen” Ersun Yanal isminde direnilmesi de taraftarın umutsuzluğunu arttıran etkenlerden biri...
Geçen sezon büyüyemeyen Fenerbahçe’nin bu sezon daha da “küçüleceği” endişesini taşıyanlar, şu ana kadar hiç de haksız görünmüyorlar...
MHK Başkanlığına fenerli aranıyor!..
FUTBOL Federasyonu’nun yapılan seçimiyle ilgili yorumlarımda tek bir yanılgı taşımamış olmak, beni sevindirmedi aslında... Çünkü 5 adaylı seçimin gereksiz olduğu, kimin kazanacağının zaten planlandığı, yönetim kadrosunun da kurulların da aslında seçimden falan çok önce saptandığını yazmıştım...
Kulağıma gelenler, Merkez Hakem Komitesi için henüz “ARANAN KAN”ın bulunamadığı şeklinde...
Çünkü, yönetim kurulu gibi kurulları da oluşturan o “şeytani el” duyuyorum ki MHK için planladığı “Fenerbahçesever” bir isim bulamamış...
Ama arıyor...
Nasıl geçmişte Beşiktalı Zekeriya Alp ve nasıl son sezonun ortasında “Galatasaraysever” isimler bulunmuş ve “görevlerini başarıyla ifa etmişlerse” bu kez de bulunacak...
Ligin ve Federasyon’un Fenerbahçe’ye, Fenerbahçe’nin de “kendini çok seven” bir komiteye ihtiyacı var...
Sonra da, bu Federasyon’un yönettiği, bu MHK’nın adalet dağıttı bir ligi, “ortada hiçbir sorun yokmuş gibi” paşa paşa izleyeceğiz...
Sonra diyoruz ki, “Edirne’nin dışında niye yokuz?”
Futbola bu boyayı ben mi sürüyorum... Edirne’ye kadar gidebiliyorsak, ona bile dua etmemiz lazım...