Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan ve sosyal medyada hızla yayılan bir olay, hem güvenlik açıklarını hem de toplumsal çöküşün endişe verici boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. 14 Mart günü Dallas-Fort Worth Uluslararası Havalimanı’nda çırılçıplak bir kadın, yolcuların ve çalışanların dehşet dolu anlar yaşamasına neden oldu. Kadının kalemle iki kişiyi yaraladığı olay, Amerikan toplumunun psikolojik bunalımını da gözler önüne serdi.
Çırılçıplak havalimanına daldı, “Tüm dilleri konuşuyorum” diye bağırdı
Olay anına ait görüntüler, sosyal medyada kısa sürede milyonlarca kez izlendi. Tamamen çıplak şekilde havalimanında koşarak etrafa saldıran kadının, "Tüm dilleri konuşuyorum" diye bağırarak monitörlere telefon fırlattığı, içecekleri sağa sola saçtığı ve çalışanlara yöneldiği görüldü. Yolcular ise panikle kaçışırken, terminalde kısa süreli bir kargaşa yaşandı.
Kadının davranışları sadece fiziki saldırılarla sınırlı kalmadı. Psikolojik dengesizliği açıkça görülen kadın, güvenlik görevlilerine yakalandığında kendisini “Ariel”, “Pocahontas” ve “Venüs” olarak tanıttı. Aynı zamanda “çiçeklerle birlikte olmak istediğini” ve “bir ormanın içinde bulunduğunu” ifade etti. Bu sözleri, yaşadığı zihinsel çöküşün boyutlarını ortaya koyarken, ABD’deki psikolojik sağlık krizine dair tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Restoran müdürüne kalemle saldırdı, kolunu ısırdı
Polis raporlarına göre, çıplak kadının yaşadığı durum “manik nöbet” olarak tanımlandı. Bu süreçte bir restoran müdürünü kendi kalemiyle yüzünden ve başından yaralayan kadın, ayrıca adamın sağ kolunu da ısırdı. Olayın ardından gelen ilk sağlık ekipleri, kadının kana bulanmış görüntüsünün ardından yaralandığını düşünse de, daha sonra kanın kendisine değil mağdurlara ait olduğu ortaya çıktı. Tanık ifadeleri, kadının saldırganlığının beklenmedik ve kontrolsüz olduğunu ortaya koyuyor.