UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve “Çivisiz Cami” olarak bilinen Mahmut Bey Camii’nin çevresinde başlatılan arkeolojik kazılar, 14. yüzyıldaki Türk yerleşim dokusunu gün yüzüne çıkarmayı hedefliyor. Kastamonu Valiliği ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) öncülüğünde yürütülen bu çalışmalar, tarihi mirasın korunması ve turizme kazandırılması açısından büyük önem taşıyor.

Mahmut Bey Camii ve UNESCO Tescili

Kastamonu’nun Kasaba köyünde yer alan Mahmut Bey Camii, 1366 yılında Candaroğulları Beyliği döneminde Mahmut Bey tarafından inşa edildi. Ahşap direkli ve kirişli yapısı, çivi kullanılmadan inşa edilmesi nedeniyle “Çivisiz Cami” olarak anılan yapı, 2023 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne “Anadolu’nun Ortaçağ Dönemi Ahşap Direkli ve Kirişli Camileri” kategorisinde dahil edildi.

UNESCO tescilinden sonra cami ve çevresinde kapsamlı projeler başlatıldı. Kastamonu Müze Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen arkeolojik kazılar, Karabük Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Anar Azizsoy’un akademik danışmanlığında sürdürülüyor.

Türk Yerleşiminin İzleri: Hamam ve Diğer Yapılar

Kazılar sırasında Mahmut Bey Camii’ne yaklaşık 50 metre mesafede bir hamam kalıntısına ulaşıldı. 14. yüzyılda camiyle eş zamanlı olarak inşa edildiği düşünülen bu hamam, Türk yerleşim dokusunun önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Prof. Dr. Azizsoy, Selçuklu geleneğinde camiyle birlikte hamam inşasının yaygın olduğuna dikkat çekerek, hamamın yanı sıra külliyeyi andıran yapılar ve mezarlık kalıntılarının da ortaya çıkabileceğini belirtiyor.

Papa Francis’in İznik Ziyareti: Tarihi ve Turistik Önemi! Papa Francis’in İznik Ziyareti: Tarihi ve Turistik Önemi!

Azizsoy, “Bu bölgede yoğun bir Türk yerleşim dokusunun var olduğunu kanıtlayan yapılar mevcut. Camiye ek olarak başka yapı topluluklarının bulunması, buranın külliye olma ihtimalini güçlendiriyor” dedi. Ayrıca, hanedana ait türbe ve mezarların bulunabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

Yerleşim Dokusu Geliştiriliyor

Kazı çalışmaları, yalnızca hamam ve camiyle sınırlı değil. Türk-İslam medeniyetine ışık tutacak diğer yapılar için de araştırmalar sürdürülüyor. Azizsoy, bu çalışmalardan elde edilen bulguların, bölgenin beylikler dönemi yerleşim merkezi olarak önemini netleştireceğini belirtti. Kasaba köyünde 14. ve 17. yüzyıllar arasında nüfusun 25 bine ulaştığını ifade eden Azizsoy, “Bu kadar büyük bir yerleşimin arkeolojik olarak daha fazla araştırılması gerekiyor. Her kazı çalışması, tarihimizin renklerini ve dokusunu daha iyi anlamamıza olanak tanıyacaktır” dedi.

Çivisiz Cami’nin Mimari Özellikleri

Mahmut Bey Camii’nin mimarisi, Türk ahşap işçiliğinin zirve örneklerinden biridir. Kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlı olan yapı, 17,9 x 11,55 metre boyutlarında. Dış duvarları moloz taştan inşa edilen caminin iç mekanı tamamen ahşaptan yapılmış ve süslemeleriyle dikkat çekiyor. Mihrap ve pencere çerçevelerinde alçı, giriş kapısında mermer kullanılmış. Bu özellikleriyle cami, Anadolu Türk mimarisinin nadide örnekleri arasında yer alıyor.

Kaynak: iha