GÜNDEM

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir, bir felakettir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin aileye değer veren, aile yaşantısını önemseyen, aileyi mukaddes sayan bir kültüre ve köklü geleneğe sahip olduğunu söyledi.

Erdoğan, "İnancımızın aileye atfettiği önem, Anayasa'mızın 41. maddesinde de yerini almıştır. Aile, Türk toplumunun temelidir tespitini yapan Anayasa'mız, devletin aileyi koruma görevlerini tek tek sıralamıştır. Alkol, içki, uyuşturucu gibi doğrudan insan sağlığını ve aileyi tehdit eden belalarla mücadeleden anne ve çocukların korunmasına kadar geniş bir yelpazede devletin sorumlulukları ayrıntılı bir şekilde ifade edilmiştir. Ailelerimizin, aile yapımızın, aile değerlerimizin muhafazası bizim için vazgeçilmezdir. Aile, kültür emperyalizmine karşı en sağlam kalemizdir. Fakat son yıllarda aileye yönelik tehditlerin giderek arttığını müşahede ediyoruz. Kitle iletişim araçlarının ailevi değerleri göz ardı eden yayınları, ahlaki ve kültürel yozlaşma sürecini beraberinde getiriyor. Küreselleşmeyle birlikte çeşitlenen arızi durumlar, toplumun çekirdeği olan aileyi pek çok riskle yüz yüze bırakıyor" ifadelerini kullandı.

Dünyanın birçok bölgesinde toplumların yaşlandığına dikkati çeken Erdoğan, yalnız yaşamayı tercih eden birey sayısı ve boşanma oranları artarken, evlilik oranlarının ve buna bağlı olarak hane başına düşen çocuk sayısının azaldığını söyledi.

Çocuk sahibi olmanın aileler için sürekli ertelenen bir durum haline geldiğine işaret eden Erdoğan, evlilikler ve doğurganlık hızı azalırken, tek ebeveynli ya da parçalanmış ailelerin sayısının günden güne çoğaldığını söyledi.

Aile sıcaklığını tatmanın, ailenin koruyucu şemsiyesi altında büyümenin daha da zorlaştığını dile getiren Erdoğan, bu küresel trendden olumsuz etkilenildiğini vurguladı.

Bunun, geçen hafta açıklanan TÜİK verilerinde de görüldüğünü aktaran Erdoğan, TÜİK'in 2023 yılı doğum istatistiklerinin endişe verici olduğunu ifade etti.

Erdoğan, 2001'de 2,38 olan doğurganlık hızının, 2023'te 1,51'e gerilediğine dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altındayız. Bu, açık söylüyorum Türkiye açısından varoluşsal bir tehdittir, bir felakettir. Mevcut durum ülkemiz için tolere edilebilir olmaktan çıkmıştır. Biz bu tabloyu gördüğümüz için biliyorsunuz sürekli 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyorduk. Tavsiyemizden dolayı pek çok kez eleştiriye uğradık. Maalesef zaman, öngörülerimizde bizi haklı çıkardı. En az 3 çocuk çağrımızın önemi bugün daha iyi anlaşılıyor. Şunu bir defa idrak etmemiz gerekiyor, nüfus, millet olarak en büyük gücümüzdür ve bunu korumak zorundayız. Önümüzdeki dönemde bu konuda daha kararlı olacağız."