Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda DEİK Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni'nde konuştu.
Erdoğan şunları söyledi:
"DEİK, kurulduğu 1985 yılından bu yana Türk özel sektörünün dış ticaret, Uluslararası yatırımlar, hizmetler, lojistik başta olmak üzere dış ekonomik ilişkilerini yürütme konusunda çok özel bir görev üstleniyor. Bu vesileyle kuruşundan itibaren yönetiminde, iş konseylerinde, faaliyetlerinde görev alan iş dünyamızın temsilcilerini saygıyla anıyorum. Türkiye'nin gelişmesine, ekonomisinin büyümesine, ihracatının artmasına katkı yapan, istihdam oluşturarak insanımızın evine ekmek götürmesine vesile olan DEİK üyelerine en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete irtihal eden DEİK mensuplarını rahmetle yad ediyorum. Marifet iltifata tabidir anlayışıyla ödüle layık görülen ustalarımız tebrik ediyor, emekleri gayretleri için kendilerine teşekkürlerimi iletiyorum. DEİK, ticaret diplomasimizin çatı kuruluşu olmasının yanı sıra ülkemiz iş dünyasının önüne gelen aktörlerini aynı zeminde buluşturan temsil kabiliyeti en yüksek platformdur. DEİK 152 iş konseyi ve 5 bin üyesiyle özel sektörümüzün dünyaya açılan penceresidir. DEİK’in bu kapsayıcılığı ve kuşatıcılığını ülkemiz adına önemli bir imkan, gerçekten büyük bir avantaj olarak görüyoruz. Resmi ziyaretler ve uluslararası toplantılar vesilesiyle nereye gitsek, orada ticaret diplomasimizin bayraktarları siz kardeşlerimizin bir etkinliğine, iş forumuna veya farklı bir programına muhakkak rastlıyoruz. Güney Afrika'dan, Malezya’ya Türk cumhuriyetlerinden Amerika'ya yeryüzünün hemen her karışında DEİK’in gönül elçileriyle karşılaşıyoruz. Az önce DEİK Başkanımız Nail Bey kurulumuzun kapasitesini, gücünü, faaliyetlerini ve vizyonunu bizlere detaylıca anlattı. Türkiye'yle dünyanın geri kalanı arasında kurduğu ticaret köprülerini, gönül köprüleriyle perçinleyen DEİK camiasıyla iftihar ediyoruz. Yılda 2 bin etkinliğin düzenlenmesi azımsanmayacak bir başarıdır. Bu etkinliklerin bazılarına ben de şahsen iştirak ettim. Ayrıca DEİK üyelerimiz de farklı vesilelerle bir araya geldik. İstişarelerde bulunduk. Sorunlarımıza ortak akılla çözüm yolları aradık. Türk ekonomisine ve dış ticaretine dair her konuda sizlerle yakın diyalog içinde olmanın gayretindeyiz.
Gazze'de 36 bin masumu şehit eden İsrail’i zorlamak amacıyla aldığımız ticari işlemleri durdurma kararımızın uygulanma sürecinde de iş dünyamızla iletişim kanallarımızı açık tutuyoruz. Netanyahu yönetimi Gazze'deki katliamlarına son verinceye kadar ticaret ve diplomasi alanında İsrail üzerinde baskı kurmayı sürdüreceğiz. DEİK ile önümüzdeki dönemde de meselelerimizi görüşmeye, konuşmaya, sıkıntılarınıza çare üretmeye devam edeceğiz. Şunu çok iyi bilmenizi isterim. Türkiye için, çalışan, ihraç eden Türk ekonomisine güvenerek yatırımlarını arttıran, Türkiye yüzyılının inşasına omuz veren herkesin yanındayız. Siyasi görüşlerimiz, düşünce dünyamız farklı olabilir. Hayata bakışımız, olaylara, sorunlara yaklaşımımız farklılık arz edebilir. Bunların tamamı Türkiye'nin büyüklüğünü, beşeri ve kültürel hazinesinin zenginliğini gösteren birer işarettir. Tüm farklılıklarımızı kucaklıyoruz. Herkesin fikrine, düşüncesine ve yapıcı eleştirisine saygıyla yaklaşıyoruz. Kalbi Türkiye için çarpan Türkiye için hayal kuran, büyük ve güçlü Türkiye hayaliyle heyecanlanan Türkiye'nin müreffeh ve mutlu yarınları için ter döken herkesin başımızın üstünde yeri vardır.
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun gerçeğe dönüşmesi için emek veren taş üstüne taş koyan her bir insanımızla yol yürümekten şeref duyuyoruz. ‘İşimiz, gücümüzü dünyaya taşımaktır’ misyonunun hakkını veren siz kardeşlerimin yol arkadaşlığından memnunuz, bahtiyarız. Bugün bir kez daha altını çizerek vurgulamak isterim ki; siz çalıştığınız, ürettiğiniz, yatırım yaptığınız, ihraç ettiğiniz, Türk ekonomisine katkıda bulunmak istediğiniz müddetçe biz de sizlerin yanında olacağız. Tüm kabine üyelerimiz dahil, bizimle birlikte çalışan her bir arkadaşımızın kapısı DEİK üyelerine ve müteşebbislerimize açıktır. İş dünyamız söz konusu olunca açık söylüyorum, hiçbir bahaneyi kabul etmiyoruz. Bu konuda herhangi bir yerde eksiklik, ihmal ve yanlış görürsek gerekeni yapmaktan asla ve asla imtina etmeyiz. Rabbim muhabbetimizi, dayanışmamızı ve yol arkadaşlığımızı daim eylesin diyorum.
Kovid salgınının tetiklediği ekonomik sıkıntılı bölgemizdeki çatışmalarla daha da çetrefilleşti. Türkiye, tüm bu sınamalara ilave olarak deprem yaşadı. Depremin toplam maliyeti 104 milyar dolardır. Hiçbir ekonomi böyle bir badireyi kolayca atlamaz. Üst üste 3 seçim geçirdik. Ülke ekonomisini durağan hale getirdiğini hepimiz biliyoruz. Hiçbir alanda hamdolsun hedeflerimizden kopmadık. İhracatımız 255 milyar doları aşarak cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdı. Büyüme oranı le Avrupa'da 1. G20'de ise 4. sıradayız. İşsizlik oranı yüzde 8,6'ya geriledi.
Ekonomide yol haritamız Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planına bölgemizdeki krizlere ve seçime rağmen yol haritamıza sadık kalıyoruz.
Vatandaşlarımızın vaat yardımına tutulduğu 31 Mart öncesinde seçim ekonomisine tevessül etmedik. Başkaları gibi kendi siyasi ikbalimiz uğruna ülkemizin ve milletimizin geleceğini riske atmadık. Düne kadar seçim meydanlarına bol keseden vaat dağıtanlar görüyorsunuz bugün borç üstüne borç alıyor, zam üstüne zam yapıyorlar. Daha hısım akraba piyangosuna çevirdikleri atamaları saymıyorum bile.
Ekonomi programımızın olumlu neticelerini almaya başladık. Geçen yıl mayıs ayında 97,1 milyar dolar olan brüt rezervlerimiz 42 milyar dolar artışla 140 milyar dolar seviyesine yükseldi. Swap hariç net uluslararası rezervlerde son 1,5 aydaki iyileşme 50,7 milyar dolar oldu.
Bir kesim 31 Mart öncesinde bir furya başlatmıştı. Döviz kuru üzerinden korku saldılar. İnsanları dolar avro satın almaları için ahlaksızca kışkırttılar. Karamsar senaryoların hiçbiri gerçekleşmedi.
Türk ekonomisi rayında ilerliyor. Asli önceliğimiz enflasyonu tek haneye indirmek. Geçici rahatlama değil, enflasyonda kalıcı düşüş hedefliyoruz. Yıllık bazda enflasyonun mayısta en yüksek seviyeye ulaşmasını ardından hızlı bir düşüşe geçmesini bekliyoruz. Yılın ikinci yarısından itibaren dezenflasyon dönemine gireceğiz. Maliye politikası üzerinden ilave enflasyon baskısına izin vermeyeceğiz
Turizmcilerimiz yeni rekorlar kırmak için hazırlıklarını yapıyor. 2028’e kadar 4 yıllık seçimsiz dönemi ülkemizi gereksiz tartışmalara sokmadan en verimli şekilde değerlendireceğiz.
Üretimde avantajlarımızı koruyarak daha nitelikli, yenilikçi ve üst düzey ürünlere yönelmemiz zaruridir. Yeni bir sanayi politikasını devreye alıyoruz.
Hedeflerimizin doğrultusunda ilerlemekten vazgeçmeyelim. Felaket tüccarlarına kulak asmayalım. DEİK üyelerimizin emeği, çabası olmadan bunların hiçbirini yapamazdık. Siz çalıştınız, ülke ülke şehir şehir dolaştınız.
Bölgedeki diğer ülkelere göre üstünlüklerimizi ileriye taşımakta kararlı olduğumuzu bilmenizi isterim. Sizlerle işbirliği içinde olmayı sürdüreceğiz."