Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay'da Defne Devlet Hastanesi'nin açılış töreninde açıklamalarda bulundu.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Gerek deprem alanının büyüklüğü gerekse çetin hava şartları sebebiyle ilk günlerde bazı zorluklarla karşılaşsak da kısa sürede toparlandık. Devletimizin ve milletimizin tüm imkanlarını deprem bölgesi için seferber ettik. Ne diyordu televizyonlarda 'bir daha size yardım göndermeyeceğiz'. Kim diyor bunu? CHP'nin trolleri. Ben de diyorum ki; bunlar ne derse desin devletimiz burada, AFAD'ımız burada, Kızılay'ımız burada.

Konya Belediyemize teşekkür ediyorum, AFAD aynı şekilde burada seferberliğini yaptı. Arama kurtarma, yardım, destek, yeniden inşa çalışmalarımızla depremzedelerimizi bir an olsun yalnız bırakmadık. Bakanlarımız haftalar boyunca bu sahadan ayrılmadılar. Milletvekillerimiz, kurum yöneticilerimiz, belediye başkanlarımız 7/24 esasına göre çalıştılar.

Asrın felaketi karşısında asrın dayanışmasını sergileyerek hamdolsun yaralarımızı süratle sarmaya başladık. Defne'deki hastanemizin inşallah açılışını yapacağız. Bakınız bu hastaneye elimizi attığımız zaman muhalefet '3 ayda hastane mi yapılırmış' dedi. Bunlar zavallı. Biz Covid döneminde İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 3 ayda 1006 odalı Murat Dilmener Hastanesini yaptık. Aynısı Anadolu yakasında Pakize Öz hastanesini yaptık.

Biz orada kendimizi ispatladık. Biz arazi adamıyız arazi. Biz çalışarak, üreterek geliyoruz. '3 ayda bu nasıl olur' diyenler, sizin hayatınızda bir eser var mı? Yok.

Sadece arama kurtarma ekibi olarak 35 bini aşkın personel bölgede bilfiil görev yaptı. Şu anda Defne Hastanesi'nin açılışını yapacağız. Burada bir şeyi çok açık net konuşacağım. Herhangi bir sıkıntım olduğu için değil. Defne'de Tayyip Erdoğan'a verilen oy yüzde 8,5.

Peki Bay Bay Kemal'e verilen 90,5. 8,5 nire, 90.5 nire? Biz burada mezhebi bir ayrım var diye bu yatırımı yapmıyoruz. Burada bir deprem yaşadık. Bu ülkede Cumhurbaşkanı eğer bensem biz bu yatırımı yapmak zorundayız dedik ve talimatı verdik. Çünkü biz yaradanı yaradandan ötürü sevdik.

Ayrım yapmadık, bundan sonra da yapmayacağız. Tayyip Erdoğan böyle tanındı böyle tanınacak. Bunun aksini ispat mümkün değil. Hatay'da değişimlerle beraber 650 bin görevli ve gönüllümüz deprem bölgesinde canla başla hizmet etti. Asya'dan Afrika'ya, Avrupa'dan tüm Türk Cumhuriyetlerine 100 milyonlarca kardeşimizin duasını, desteğini hep yanımızda hissettik.

Biz de bu süreçte depremzedelerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Ramazan-ı Şerif boyunca iftarlarımızı deprem bölgemizde, depremzedelerimizle birlikte yaptık. Yapımı tamamlanan köy evlerinin bir kısmının teslimatını gerçekleştirerek Cumhur İttifakı olarak bu teslimatı yaptık, depremzedelerimizin bayram sevincini yaşadık.

Atılan her adımı, yapılan her işi, karşılaşılan her sorunu bizzat takip ettik. Depremde en çok yıkıma uğrayan Hatay'ı, az önce söylediğim gibi Konya'ya zimmetlemiştik.

Sağ olsunlar belediyelerimiz aşevlerinden, çadır ve konteyner kent kurulumuna kadar her ihtiyacınızda sizlere destek verdiler. Başkaları gibi buralara poz vermeye, yıkıntılar önünde siyasi nutuk atmaya gelmediler. Sadece hakkın ve halkın rızasını gözeterek, sağ elin verdiğini sol ele duyurmadan gece gündüz koşturdular. Rabbim hepsinden razı olsun diyorum.

Söz verdiğimiz üzere bölgede 112 binden fazla konteynerin kurulumunu gerçekleştirdik. 13 bine yakın iş yerimizi faaliyete geçirdik. Konutların inşası için ilk kazmayı vurmuştuk. Şu anda kalıcı konutların inşaatı devam ediyor. İnşallah bunları Eylül Ekim'e kadar bitirmenin gayreti içerisindeyiz.

Bu arada Antakya Küçük Sanayi Sitemizi yeniden inşa edip orayı da ayağa kaldıracağız. Bu konuda inşallah bu beklenti içerisinde olanlar herhangi bir endişe taşımasınlar. Ülkemiz genelinde 130 bin konut 36 bin köy evi 5 bin ahır olmak üzere bağımsız bölümün inşa sürecini başlattık. Hatay'da 27 bin konut, 7 bine köy evi, 700'e yakın ahırın yapımına başladık. Toplam 251 bine yakın afet konutu inşa edeceğiz. Muhalefetin diline doladığı Defne Hastanemizi de bugün açıyoruz.

28 Mayıs'ta da kim yapacak? Siz yapacaksınız inşallah. Sandıkta bunlara haddini bildirmeye hazır mıyız? Bunları emekli etmeye hazır mıyız?

Ne söz verdiysek hamdolsun tek tek yerine getiriyoruz. Hatay'la birlikte diğer deprem illerimize de mahcup olmayacağız. Evi orta hasarlı olan vatandaşlarımız için de yeni konutlar yapacağız. Amacımız 319 bini 1 yıl içinde olmak üzere toplam 650 bin konutu tamamlayıp hak sahiplerine teslim etmek olacaktır. Destek ve dualarınızla inşallah sizleri yeni yuvalarınıza kavuşturacağız.

Bugün varız ama yarın ne olacağımızı sadece Rabbimiz bilir. bizim yegane gayemiz emri hak vaki olmadan sizlere en güzel şekilde hizmet etmek, milletimizin duasını almaktır.

Milletimize bir Tayyip Erdoğan vardı, dürüst adamdı, çalışkan adamdı, mert adamdı, yürekli adamdı Allah ondan razı olsun dedirtebilmektir. Bunun dışında da bir hırsımız, şevkimiz, peşinden koştuğumuz hedefimiz yoktur.

Bugüne kadar sizlere karşı hep samimi davrandık, gönlümüzden ne geçiyorsa dilimiz onu söyledi. Fikrimiz, düşüncemiz ne ise zikrimiz o olmadı. Yalanla yatıp, yalanla kalkanlardan olmadık. Önce milletimizin önüne karnemizi koyduk, sonra projelerimiz için desteğini istedik.

Talimatı Kandil'deki teröristlerden almadık. Bunlar talimatı nereden alıyor? Kandil'den alıyor, teröristlerden alıyor. Teröristlerle el ele kol kola dolaşan bir Bay Bay Kemal var mı? Bu teröristlerle el ele kol kola dolaşanlardan benim ülkeme fayda olur mu? Öyle ise 28 Mayıs'ta bunlara gereken dersi, cevabı vermek için şu 1 hafta için durmadan, usanmadan çalışıyor muyuz? Hatay'dan bu defa çok farklı bir oy bekliyoruz.

Milletimizin karşısına yüzümüze yansıyan samimiyetimizle çıktık. Muhalefete diyoruz ki; siz de aynısını yapın. Önümüzdeki 5 sene boyunca yapacaklarımızı tek tek anlattık. Aile ve Gençlik Bankamızın kurulmasıyla gençlerimizin evliliğinin önünü açacağız. Bu CHP, LGBT'ci midir, yanındaki HDP, LGBT'ci midir, İYİ Parti LGBT'ci midir? Yanındakiler de öyle mi? AK Parti'ye, MHP'ye, Yeniden Refah'a Cumhur İttifakı'na LGBT'ye sızabilir mi?

Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. İnşallah seçimden sonra ilk işlerimizden bir tanesi aile kurumumuzu anayasal bir zemine oturtmak. Petrol, doğalgaz ve nükleer başta olmak üzere enerji alanındaki hamlelerimizi biliyoruz. Ücretsiz doğalgaz başlattık mı? 1 yıl boyunca yüzde 25'i doğalgaz ücretsiz olmak üzere halkımıza vereceğimizi müjdeledik mi? Gabar'da petrolü bulduk mu? Teröristlerden orayı arındırmasaydık Gabar'da bu petrolü çıkarabilir miydik?

Sizlerden gayret istiyorum. Bu hafta sonuna kadar diyorum ki, gümbür gümbür çalışalım, Pazar akşamını Pazartesi'ye mutlu bir şekilde bağlayalım.

Sizin her meseleniz bizim de meselemizdir. Sizin derdiniz bizim de derdimiz. Sizin sevinciniz bizim de sevincimizdir. Sizin gündeminizde ne varsa bizim gündemimizde aynısı var. Hiçbir meseleyi görmezden gelmiyor, çözümü için çaba harcıyoruz. İnşallah 28 Mayıs'tan sonra Türkiye yüzyılını sizlerle beraber inşa edeceğiz.

Bunun için önce 14 Mayıs'ta yarım kalan işimizi 28 Mayıs'ta tamamlamamız gerekiyor. Milletimiz geçtiğimiz Pazar günü 323 milletvekili ile Cumhur İttifakı'na vererek aslında iradesini beyan etti. Bu meclis aritmetiği insanımızın siyasette istikrar ve güvenden yana olduğunu gösterdi. Milletimiz eski sisteme dönmek istemediğini açıkça ortaya koydu. Cumhurbaşkanlığında yüzde 39,6 oy oranıyla şahsımıza teveccüh gösterdi.

Ne bürokratik ne siyasi hayatında ülkeye hiçbir hayrı dokunmayan şahıstan bu millete fayda gelir mi? 17-25 Aralık darbe girişiminde FETÖ'cülerle iş tuttuğunu bizzat kendi ağzıyla itiraf eden birine güven olur mu?

Daha düne kadar meydan meydan dolaşıp teröristleri cezaevinden salma sözü verenlerden, bölücü örgütle mücadele etmesi beklenebilir mi? Selo'yu bırakacağım diyor. Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne ne den olan bu Selo değil mi? Bu bir terörist. Şu anda cezaevinde Eğer onun çıkmasını istiyorsanız bana oy vereceksiniz diyor. Cezaevlerinin kapılarını kıracağız ve çocuk katili Öcalan da dahil olmak üzere bunları serbest bırakacağız diyor. Ben de diyorum ki, benim Hatay'lı kardeşlerim bu teröristlerle elele, kol kola gezenlere inşallah haftaya Pazar yol vermeyecektir.

Rakiplerini tasfiye etmek için şantaj, tehdit, kaset kumpası dahil her yolu meşru görenlerin siyasi ahlakına güvenilir mi? Bunu yaptıklarında onlar da göreceklerdir ki dün ak dediğine bugün kara görenlerin, adı yalancıya çıkmış birine asla güvenilmez, asla itibar edilmez, ülkenin yönetimi verilmez. Hastanelerin halini hatırlayın. Ah Savaş Ay. Şu anda hayatta olsaydı da o Bay Bay Kemal'le yaptığı çekimi bize tekrar gösterseydi.

Sen SSK'nın başında olduğu zaman SSK hastanelerini batıran insansın. SSK hastanelerinde ölenleri rehin olarak alan insansın. Daha seçimi bile kazanmadan bu derece azgınlaşan Allah korusun göreve gelseler milletimize nefes dahi aldırmazlar. 28 Mayıs'ta hep birlikte irademize sahip çıkarak bu habis zihniyetin tekrar hortlamasına dur diyeceğiz. Sizlerden mutlaka sandığa gitmenizi rica ediyorum.

Bu düşüncelerle sizlere veda etmeden önce buradan yurt dışında yaşayan gençlerimize ve vatandaşlarımıza seslenmek istiyorum. Seçimin ilk turunda rekor katılımla sandıkları patlattınız. Cumhurbaşkanı ikinci tur seçimlerine de büyük bir teveccüh gösterdiğinizi görüyorum. Uzun yolculukların, uzun kuyrukların sizleri yıldırmadığına şahit olmaktan memnuniyet duyuyorum. Sizlerden bir k ez daha iradenize ve ülkenize sahip çıkmak istiyorum.

Tüm kardeşlerimden sandıklara mutlaka giderek oylarını kullanmalarını istirham ediyorum. Sizleri Allah için seviyorum. Yeniden buluşmak dileğiyle inşallah bu zaferin arkasından sizlere teşekkür ziyareti için muhakkak geleceğim. Allah'a emanet olunuz.

Yapacağız dersek işte buyrun. Ziya Paşa ne diyor 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır semeri'. Bir tanesi çıkmış ne diyor '3 ayda ne yapıyorsun' diyor. Eğer sende yüz varsa eğer karakterin müsaitse gel Defne Hastanesi'ni gör.

Temelini 24 Mart'ta attığımız 300 yataklı hastanemizi 3 ay içerisinde bitirme sözünü vermiştik. Salgın döneminde İstanbul'da iki ayrı hastaneyi aynı sürede kurma tecrübesine sahiptik. Bizi oradan bir tecrübemiz var. Biz bunlar gibi akşam yalan, sabah yalan yok.

Bize dediler ki, 'burada Kılıçdaroğlu Bay Bay Kemal yüzde 90 oy aldı, siz yüzde 8 oy aldınız'. Bizi bunlar ilgilendirmez. Burada deprem oldu mu? Ölenler, yaralananlar var mı? Biz ayrım yapamayız. Mezhep, meşrep, ırk böyle bir şey bizim dinimizde de yok, kitabımızda da yok. Ben inanıyorum ki, benim vatandaşım gerekli gördüğü zamanda gerekeni de yapacaktır.

Hatay'da 100 yataklı Arsus, 100 yataklı hassa, 30 yataklı Belen hastanelerini hizmete açmıştık. Sadece işimize baktık. Şu anda tomografisiyle, MR'yıla ve yarından itibaren hastane kabulüne başlayacak burası.

Sizleri bu güzel esere bir an önce kavuşturmak üzere Sağlık Bakanım ve ekibi gece gündüz çalıştılar. Defne Hastanesi'yle ilgili kem söz söyleyenleri mahçup ederek 3 ay bile geçmeden hastanemizin inşaatını bitirdik. Tam 35 bin kamyon seferiyle 500 bin metreküp hafriyat aldık.

Gereken donanımları, malzemeleri, herşeyi süratle yerine yerleştirerek bugün sizlerin karşısına alnımız ak olarak çıktık. Şu anda bu hastanede 11 ameliyathane var. Hastanemizin tüm odaları her an yoğun bakıma dönüştürülebiliyor. 256 hekim 1044 sağlık çalışanın görev yapacağı hastanede en gelişmiş tomografi ve MR cihazları bulunuyor.

Bir fotoğraf karesi üzerinden tezvirat üretenlerin ise daha sonraki günlerde işin nasıl yürüdüğüne dair tek kelime ettiklerine dair bulmadım. Türk siyasetinin, Türk muhalefetinin hastalığı işte budur. Hanımefendi genel başkanı olduğun partiden bir milletvekilinin sözleri bu. Bak eser burada. Fiziken bu engellemeyi başaramadığında iftira, çamur atarak yapılan işi değersizleştirmeye çalışır. Atalar ne diyor; at binenin, kılıç kuşananın diyor.

İşte eser işte hizmet. Rabbime bize bugünleri gösterdiği için hamdediyorum. Ayrıca 1000 yataklı Hatay Şehir Hastanemizin projesi hazırlandı. Antakya'da Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanemizin inşaası devam ediyor. İskenderun'da 200 yataklı devlet hastanemiz de yakında hasta almaya başlıyor.

Bu kadar kısa sürede hastanemizi kazandıran bakanlarımızı, yüklenicisinden mühendisine, işçisine herkesi tebrik ediyorum. Biz sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık. Hiç kimsenin kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine bakmadık. Tek kriterimiz bu milletin bir ferdi olmasıydı. 81 vilayet ve 922 ilçenin tamamında eser ve hizmetlerimizde bu anlayışın izlerini görebilirsiniz.

Şimdi deprem bölgesindeki şehirlerimizi ayağa kaldırma mücadelesi verirken aynı yaklaşımla devam ediyoruz. Şayet hak sahibi ise diğer konular insanımızın kendini ilgilendirir. Ülkemizde bir kesim var ki, bu anlayışın tam tersi t avır içinde. Geçtiğimiz pazar günü yapılan seçimlerde deprem bölgesinde bize yüksek oy çıkmasını hazmedemeyenler sularını bile kesmişler çadırların. Tüm hırslarını depremzedelerimize yönelttiler.

Az önce vali vekilimize söyledim 'hemen halledin', bilgiyi aldım 'çözüm noktasına geldik' dendi. Hani bunlar demokrattı, hani herkesi kucaklayacaktı, hani bunlar baharı getirecekti?

Hani bunlar depremzedelere bedava ev verecekti? Ya nasıl oldu da bir gecede faşist kesildiler? Nasıl oldu da bir gecede depremzedelere düşman oldular, nasıl oldular da bir gecede bahardan kara kışa geçtiler. Bunların hayatı yalan, dolan, palavra.

Seçim gecesi geride olduklarını bile bile 'öndeyiz' diye yalanların sonu depremzedelere hakarete vardı. Milletim bunlara 14 Mayıs'ta ilk mesajı verdi. İnşallah milletim haftaya pazar 28 Mayıs'ta bu mesajı tamamlamaya hazır mı?

Önümüzdeki dönemde yeni eserlerle, yeni hizmetlerle sizlerle beraber olmayı sürdüreceğiz. Allah'ın izniyle Ekim-Kasım aylarından itibaren konutları da teslim etmeye başlayacağız.

Bunlar talimatı Kandil'den alıyor. Kandil'deki terörist başlarının bayrağı var mı? Ezanı var mı? Kur'anı var mı? İşte karşında bayrağı, ezanı, kitabı olanlar. Defne Devlet hastanemiz sadece Defne'mize değil tüm Hatayımıza hayırlı olsun inşallah."