ÇOK değil; bundan tam 20 gün önce şöyle yazmıştım, yine burada, Malmö maçı sonrası: "Beşiktaş tribünlerinin 2000'li yıllarda söylediği bir tezahürat vardı, takım şampiyonluk yarışından kopunca: "Ne zaman şampiyonluk diye bağırsak, kursağımızda kalıyor. Söylesene bize hoca, takım niye oynamıyor?"
 
Yaşı 20'nin üzerinde olan çoğu Beşiktaşlı hatırlar. Malmö maçını izlerken bu tezahürat geldi aklıma. Belki giden bir şampiyonluk yok ortada ama sezon başından bu yana henüz ortaya koyulan iyi bir futbol da yok."
 
Dün Beşiktaş'ın Genk maçında değişen bir şey yoktu. Ancak bir değişiklik vardı bu yazıya ek olarak; taraftar da bu tezahüratı yaparak, takımın neden oynamadığını Şenol hocaya sordu. Amaç, Şenol hocayı suçlamak değildi, gerçekten de merak ediyordu taraftar, takımın neden oynamadığını.
 
Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde Bayern Münih'e elenirken bile bu kadar sahasına mahkum olmamıştı Beşiktaş! O zamanki takımdan değişiklikler elbette oldu, ama geri kalanlar da sadece bedenleriyle vardı! Ruhları yoktu. Peki; çok değil, 2-3 sene önce ruhlarını sahaya yansıtıp, yeri geldiği zaman o meşhur Barcelona gibi tiki- taka oyunu oynayan takım nereye gitti? Cevabını bulmak çok zor ama bildiğim bir şey var: Masaya üç kere vurunca, o ruhun geri gelmeyeceği kesin!
 
Bu gidişatın kendi kendine düzelmeyeceği kesin. Belki devre arasında bazı bölgelere transferler yapılır ama o zaman da iş işten geçmiş olur. Yönetimin ya da Şenol Güneş'in bir an önce radikal kararlarla bu gidişata çözüm bulması şart. Yoksa herkes için çok geç olabilir.