16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 11 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları katıldı.
Tutuklu sanık Yunus Yıldırım, esasa ilişkin yaptığı savunmada, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, hiçbir zaman FETÖ mensubu olmadığını öne sürdü.
Örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatıyla kapatılan Bank Asya'ya para yatırmadığını ve ByLock'u kullanmadığını savunan Yıldırım, FETÖ'nün kendisi ve ailesini mağdur ettiğini söyledi.
Yaklaşık 34 aydır tutuklu olduğunu ifade eden Yıldırım, mağduriyetinin giderilmesi için beraat ve tahliyesini istedi.
Kendisine isnat edilen "mahrem imam" suçlamasını reddettiğini beyan eden tutuklu sanık İsmet Keklik, mütalaaya katılmadığını, iradesini teslim etmediği örgütün hiyerarşik yapılanmasında da yer almadığını savunarak, herhangi bir terör eylemi gerçekleştirmediğini ifade etti.
Keklik, "düzmece" ifadelerle hazırlanan hiçbir belgeye imza atmadığını söyleyerek, "sahte ifade tutanağı"na jandarma görevlilerinin ve kendisini savunması için İzmir Barosu tarafından atanan avukatın imza attığını ileri sürdü.
"Tarafıma iftiralar atılmış, kumpas kurulmuştur. Şahsım resmen suçlu ilan edilmiştir. İddianame de hukuka aykırı hazırlanmıştır." diyen Keklik, örgüt içerisinde kullandığı iddia edilen "Furkan" kod adının da bir hayal ürünü olduğunu iddia etti.
Esasa ilişkin savunma yapan bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar da beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, aralarında meslekten ihraç edilen askerler ile "mahrem imamların" bulunduğu 15 sanığın "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün ila 15 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. Sanıklardan biri hükümle birlikte tahliye edildi.
Heyet, ceza alan 9 sanığın tutukluluk halinin devamını, ayrıca 1'i tutuklu 32 sanığın ise dosyasının ayrılmasını kararlaştırdı.
OPERASYON
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ'nün Jandarma Genel Komutanlığındaki yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında "mahrem imam" oldukları iddiasıyla gözaltına alınan 47 şüpheliden 15'i hakkında "terör örgütü yöneticiliği", diğerleri hakkında ise "terör örgütü üyesi" suçlamasıyla dava açılmıştı. Sanıklar arasında meslekten ihraç edilen askerler de bulunuyordu.