Gürcistan’da AB Müzakerelerinin Askıya Alınması Krize Dönüştü: Gösteriler Sürüyor
Gürcistan, Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik müzakerelerinin askıya alınmasıyla başlayan protesto dalgasıyla çalkalanıyor. Başkent Tiflis’te 28 Kasım’da başlayan gösteriler, ülke genelinde hızla yayılırken altıncı gününde de devam ediyor. Gösterilerde şu ana kadar 298 kişi gözaltına alınırken, 143 polis ve çok sayıda protestocu yaralandı.
AB Müzakerelerinin Askıya Alınması Kriz Yarattı
Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, 28 Kasım tarihinde yaptığı açıklamada, ülkesinin Avrupa Birliği’ne entegrasyon sürecini 2028 yılına kadar askıya aldıklarını duyurdu. Bu kararın gerekçesi olarak, bazı Avrupa siyasetçilerinin Gürcistan’ın iç işlerine karıştığını ve AB fonlarının bir şantaj aracı olarak kullanıldığını öne sürdü. Başbakan Kobakhidze, “Biz, gururlu bir milletiz ve AB’nin desteğini bir lütuf olarak görmemiz mümkün değil,” ifadeleriyle kararı savundu.
Ancak bu açıklama, Avrupa Birliği yanlısı Gürcü halkını sokağa döktü. Başkent Tiflis’te başlayan protestolar, Şota Rustaveli Caddesi başta olmak üzere, parlamento binası önünde yoğunlaşarak ülkenin diğer şehirlerine de yayıldı.
298 Gözaltı, 143 Polis Yaralı
Gösterilerde çıkan çatışmalar giderek şiddetlendi. Gürcistan İçişleri Bakan Yardımcısı, şu ana kadar 298 kişinin gözaltına alındığını ve bu kişilerin polislere ve özel kuvvet araçlarına saldırıda bulunduğunu belirtti. Gösteriler sırasında yaralanan 143 polisin yanı sıra çok sayıda protestocunun da hastanelere kaldırıldığı açıklandı.
Polis Şiddeti İddiaları
Gürcistan Ombudsmanı Levan İoseliani, polisin göstericilere sert müdahalesini eleştirdi. Ombudsman, gözaltına alınan 156 kişiyle görüştüklerini ve bunlardan 124’ünün polis şiddeti ve insanlık dışı muamele gördüğünü ifade etti. “Gözaltına alınanların %80’ine şiddet uygulanmış olması son derece rahatsız edici bir durumdur,” dedi.
Gazeteciler de Hedef Oldu
Gösteriler sırasında görev yapan birkaç gazetecinin de yaralandığı bildirildi. Protestoları izlerken yaralanan bir gazeteci, polisin müdahalesinin hem göstericilere hem de basın mensuplarına karşı orantısız olduğunu belirtti.
Geçmişteki Seçim Tartışmaları Tansiyonu Yükseltti
Avrupa Birliği ile müzakerelerin durdurulmasından önce Gürcistan’da siyasi tansiyon oldukça yüksekti. 26 Ekim 2024 tarihindeki parlamento seçimleri, muhalefet ve iktidar arasında büyük tartışmalara yol açtı. Seçimlerde Başbakan İrakli Kobakhidze liderliğindeki Gürcü Hayali Partisi, oyların %54’ünü alarak galip gelmişti. Ancak muhalefet partileri, seçimde usulsüzlükler yapıldığını iddia ederek sonuçları tanımadı ve yeniden seçim çağrısı yaptı.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) seçim gözlemcileri de süreçte çeşitli usulsüzlükler ve seçim gününde oy satın alma vakaları tespit ettiklerini açıklamıştı. Bu durum, muhaliflerin protestolarını daha da güçlendirdi.
Devlet Başkanı Seçimi Tanımadı
Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zurabişvili, seçim sonuçlarının bir “Rus müdahalesi” sonucu manipüle edildiğini iddia ederek seçimleri tanımadığını açıklamıştı. Zurabişvili, muhalefet liderleriyle birlikte yeniden seçim talebinde bulunmuştu. Ancak Gürcistan Anayasa Mahkemesi, seçimlerin iptali yönündeki başvuruyu reddetti. Mahkeme kararında, “Bu karar kesindir ve itiraz edilemez,” ifadelerine yer verdi.
Kararın ardından açıklama yapan Zurabişvili, “Ülkede anayasal düzeni yeniden tesis etme fırsatını kaybettik. Artık hiçbir meşru kurum kalmadı,” diyerek hükümeti eleştirdi.
Başbakan Kobakhidze: “İstikrarsızlık Peşindeler”
Başbakan Kobakhidze ise muhalefeti, ülkede istikrarsızlık yaratmaya çalışmakla suçladı. Kobakhidze, “Halkın iradesine saygı göstermeyenler, Gürcistan’ı kaosa sürüklemek için her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor,” diyerek AB müzakerelerini askıya alma kararını savundu.
Gürcistan Halkının Geleceği Belirsiz
Gösterilerin altıncı gününde Gürcistan, büyük bir siyasi krizle karşı karşıya. AB üyelik sürecinin durdurulması ve seçim sonuçlarına yönelik tartışmalar, halkın geleceğe dair umutsuzluğunu artırmış durumda. Göstericiler, demokratik taleplerinin duyulmasını isterken, hükümet ise sokak eylemlerine karşı sert tutumunu sürdürüyor.
Avrupa Birliği sürecindeki belirsizlik, Gürcistan’ın hem iç siyasette hem de uluslararası arenada izole olma tehlikesini beraberinde getiriyor. Gürcistan halkı ise demokratik reformlar ve uluslararası destekle, daha iyi bir gelecek umudunu koruyor.