GAZETECİLER olarak hakemlerle ilgili konuşmayalım diyoruz. Ama nasıl başaracağız? Bir anket yapılsa, büyük bir olasılıkla, hakemlerin kamuoyunda en fazla konuşulup tartışıldığı, eleştirilip değersizleştirildiği, ağızlara sakız yapıldığı yer sanırım bizim ülkemizdir. 

Örneğin, Türkiye'den başka bir ülkede, kulüpler tarafından hazırlanmış ve kamuoyuna da deklare edilmiş, "istenmeyen hakemler" başlıklı kara listeler yoktur. Ve ne yazık ki, "istenmeyen hakemler" listesini alıp ceplerine koyan ve kulüpleri yönetenlerin bu arzularına boyun eğen federasyon ve hakem yöneticileri de yoktur.

Bizde hakemler sezona çok iyi başlarlar. Hepsi kuralları gayet iyi bilirler ve çekinmeden uygularlar. Ama medyanın ilgi gösterdiği büyük takımların maçlarında başlarını belaya sokmak istemezler. Küçük takımların sesi fazla çıkmadığı için, ufak tefek kararlarda tercih haklarını baba takımlardan yana kullanırlar. Bunu niye yaparlar biliyor musunuz? Küçük takım aleyhine hatalı karar verse, dinlendirilme süresi en fazla iki haftadır. Büyük takım lehine hata yaparsa, ortalık yangın yerine döneceğinden dinlendirilme süresi 5-6 haftaya çıkar. Eee. İşi hakemlik. Dinlendirilirse nasıl para kazanacak? Haftalar kıymetli. En az hasar görmenin geleneksel yolunu elbette tüm hakemler çok iyi bilir.

Hakemlerimiz sezonun sonunda medya desteği olan takımları da elemeye başlar. Örneğin Fenerbahçe alt sıralarda ve iddiası kalmadı mı? Onun artık diğer küçük ölçekli takımlarından farkı yoktur. Hakemin gözünde o takım, Malatyaspor veya Ankaragücü gibidir. Taraftarı küstüğü, medyatikliği azaldığı için hata yapsan da önemsizdir. Hata kaldırmayan yer sadece şampiyonluk mücadelesidir. Düşenlerin belirleneceği maçlar bile önemsizdir hakem gözünde. Nasıl olsa, şampiyonluğu ilgilendiren maçlar dışındaki hakem yangınları 2-3 hafta sonra ortak akıldan uçup gitmektedir.  

Süper Lig'de hakemlerin yıllık ortalama geliri 400 bin lira civarındadır ve bu geliri kaybetmek istemeyen hakemler, elbette çok akıllı davranacak, yazılmamış, ama akıllara kazınmış geleneksel kuralları mutlaka hatırlayacaklardır.

Şimdi işin içine bir de VAR, yani Video Hakem Sistemi girdi. "Son model bir teknoloji bu, her şeyi yakalar" diye düşünüyorsunuz değil mi? Dünya ölçeğinde bakarsanız haklısınız, ama bizde o işler öyle olmuyor. Eski hakem Deniz Çoban açıkladı. Ekran başındaki VAR hakemi, teknolojiyi kullanan teknisyene, ofsayt çizgisini istediği anda istediği yerden çektirebiliyormuş. Yani isterse omuzundan, isterse elinin veya ayak parmağının ucundan, isterse kafasından. Sonuçta biz ekrandan ofsayt çizgisini görüyoruz. Ama biliyor muyuz ki bu çizgi çekilirken, oyuncunun neresi esas alındı. Eli mi, ayağı mı? Buradan şunu anlıyoruz ki, hakemlerimiz isterlerse, Aykut Kocaman'ın dediği gibi VAR sistemini de kafalarına göre eğip bükerek, teknolojiye bile hükmedebiliyorlar.  

Bunları öğrene öğrene, bile duya geldiğimiz noktada, içlerinde çok değerli insanlar olsa da, hakeme olan güven duygusunu giderek yitirdiğimizi milletçe üzülerek de olsa hissetmeye başlıyoruz. 

Sadece hakemlere mi?

Onları atayanlara, yönetenlere de güvenimiz azalıyor.

Yıllardan beri maçların maçın bitiş düdüğünden sonra, "Hiçbir şey olmasa bile, kaybettiğimiz bu maçın içinde bilmediğimiz bir şeyler mutlaka olmuştur" diye söylenerek eve gidiyoruz. 

HOŞGELDİNİZ

Süper Lig'in iki gediklisi geri döndü. Gençlerbirliği ve Denizlispor, Süper Lig'e hoş geldiniz.

Gençlerbirliği, İlhan Cavcav adına düzenlenen sezonda düştüğü Süper Lig'e arayı uzatmadan geri döndü. Alt yapıya önem vermesiyle bilinen Ankara takımı, geri dönerken çok genç iki yıldız oyuncuyu da süper lige taşıdı. Başarılarını sürdürebilirlerse, Stoper Mert ve ön libero Berat, önümüzdeki yıl sanki transfer piyasasında baş köşeye oturacaklar.

Denizlispor, zor yolları aştı. Taraftar desteğinin bu şampiyonluktaki katkısı yadsınamaz. Denizlispor'un kalıcı olması için, taraftar desteğinin yanında, şehrin ekonomik desteğine de fazlasıyla ihtiyaç var.

HAFTANIN SORUSU: 

Galatasaray-Başakşehir ve Bursaspor-Göztepe maçlarını yönetecek hakemleri belirlemek için kararları ile çok tartışılan MHK acaba kaç toplantı yapacak?