Günümüzde iş hayatının yoğun temposu, ekonomik kaygılar ve günlük yaşamın koşturmacası, bireylerin hobilerine ayırdıkları zamanı önemli ölçüde kısıtlıyor. Preply'nin gerçekleştirdiği bir araştırma, insanların hobilerine ayırdıkları zamanı pandemi dönemine kıyasla arttığını gösteriyor. Yerli ve yabancı öğretmenlerle İngilizce konuşma pratiği sunan Preply’nin verileri, tüm tüketicilerin %33’ünün pandemi sonrasında hobilerine daha fazla zaman ayırdığını ortaya koyuyor.
Z Kuşağı Hobilerine Daha Fazla Zaman Ayırıyor
Araştırmaya göre, genç nesil olarak bilinen Z kuşağı, hobilerine daha fazla zaman ayırmayı arzuluyor. Z kuşağının %51’i, hobilerine pandemi dönemine kıyasla daha fazla vakit ayırdığını belirtiyor. Ancak iş ve eğitim yükleri ve ekonomik iniş çıkışlar bireylerin en azından pahalı hobilere karşı temkinli olmasını sağlıyor. Bu nesil için hobiler, yalnızca bir boş zaman aktivitesi değil, aynı zamanda sosyal çevreleriyle bağ kurmalarını sağlayan bir alan olarak görülüyor. Gençler, hobiler aracılığıyla kendilerini ifade etmek, stresten uzaklaşmak ve yaratıcı bir alanda varlık göstermek istiyor.
Bazı Hobiler Sermaye Gerektirdiğinden Daha Az Tercih Edilebiliyor
Preply'nin hobi ve ilgi alanları araştırmasında dikkat çeken bir diğer bulgu ise, ekonomik zorlukların bireylerin hobilerine ayırdıkları zamanı nasıl etkilediği. Artan yaşam maliyetleri, birçok insanın bütçelerini kısmasına ve maliyetli hobilerden uzaklaşmasına neden oluyor. Seyahat, golf veya koleksiyonculuk gibi yüksek maliyetli aktiviteler, bu durumdan en çok etkilenen hobiler arasında yer alıyor. Bu nedenle bireyler, bütçelerine uygun hobiler arayışına giriyor ve düşük maliyetli veya evde yapılabilecek hobilere yöneliyor.
Hobilerden beklentinin değişmesiyle birlikte, meditasyon, yoga, kitap okuma veya müzik dinleme
gibi daha ekonomik ve bireysel etkinlikler öne çıkıyor. Böylece insanlar hem bütçelerini
zorlamadan hem de mental sağlıklarını destekleyecek bir alan yaratmış oluyorlar.
Pandemi Döneminde Kazanılan Hobiler Kaybediliyor mu?
Pandemi, birçok bireyin yeni hobiler edinmesine olanak tanıdı. Evde ekmek yapmak, el işleriyle uğraşmak veya sanal etkinliklere katılmak gibi aktiviteler, birçok kişi için günlük rutinin bir parçası haline geldi. Ancak pandemi süreci sona erdiğinde, birçok insan bu hobilerden uzaklaştı ve eski rutinlerine döndü. Preply'nin araştırmasına göre, bireylerin %33’ü hobilerine daha fazla zaman ayırmak isterken, %57’si aynı oranda zaman ayırıyor ve %10’u ise hobilerine ayırdığı zamanı azalttığını belirtiyor.
Hobilerin Sağlığa Etkisi: Zaman Ayırmak Neden Önemli?
Araştırmalar, hobilerin ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini destekliyor. Özellikle stresli iş ve yaşam koşullarında hobiler, bireyler için rahatlama, motivasyon ve mutluluk kaynağı olarak öne çıkıyor. Preply’nin araştırması, hobilerine yeterince vakit ayıramayan bireylerin, psikolojik olarak daha fazla stres yaşadığını ve genel yaşam tatminlerinin düştüğünü ortaya koyuyor. Düzenli olarak hobi edinen bireylerin ruhsal sağlığını koruma konusunda daha başarılı olduğu bilinirken, hobilerin sosyalleşmeyi teşvik ettiği ve bireylerin kendilerini daha iyi tanımalarına yardımcı olduğu da gözlemleniyor.
Türkler Alışverişi, Dünya Yemek Yapmayı Tercih Ediyor
Preply’nin akademik kaynaklara dayanan araştırmasında, Dünya’da ve ülkemizde en popüler hobi örnekleri de belli oldu. Buna göre, Türkyie’de ilk üçte alışveriş, teknolojik aletlerle vakit geçirmek ve seyahat etmek popülerken, dünyada ilk üçte yemek yapmak, kitap okumak ve evcil hayvanlarla uğraşmak en çok tercih edilen üç hobi olarak belirlendi.
Hobilerin Hayatımızdaki Yeri Azalmamalı
Sonuç olarak, Preply'nin bu araştırması, bireylerin günlük yaşamlarının yoğunluğu ve ekonomik baskılar altında hobilerine yeterince vakit ayıramadığını, ancak hobilerin psikolojik ve sosyal sağlığı destekleyen kritik bir unsur olduğunu ortaya koyuyor. Bu bulgular, bireylerin iş ve özel hayat dengelerini sağlarken, hobilerine daha fazla vakit ayırmaları gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Yaşamın yoğun temposuna karşı hobilerden vazgeçmek yerine, bütçeye ve zamana uygun seçenekler bularak bu aktiviteleri sürdürebilmek, bireylerin hem ruhsal hem de sosyal dengelerini korumalarına yardımcı olabilir.