Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail aleyhindeki soykırım davasına müdahillik beyanını Divan'a sundu.Gelişmeye ilişkin TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan açıklamalar geldi.

Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi ve TBMM Milletvekillerinden oluşan heyet, Türkiye’nin müdahillik beyanını bugün UAD Yazmanlığına iletti. Türkiye böylece Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya’nın ardından UAD'deki Güney Afrika-İsrail arasındaki soykırım davasına müdahillik bildiriminde bulunan yedinci ülke oldu. Divan Statüsü'nün 63. Maddesi kapsamında müdahillik bildirimi yapan Türkiye’nin girişimi hakkında davanın tarafı olan İsrail ve Güney Afrika’nın Divan tarafından bilgilendirmesi ve bu iki ülkenin de Türkiye’nin müdahillik bildirimine ilişkin gözlemlerini Divan’a sunması bekleniyor.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, müdahillik başvurusu öncesinde açıklamalarda bulundu. Yüksel "İsrail’in yaptığı katliamın delilleri dosyamızda var" ifadesinde bulunarak "Filistinlilerin haklarını sonuna kadar savunacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Mısır’a kritik ziyaret! Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Mısır’a kritik ziyaret!

Yüksel açıklamalarında şunları aktardı; "Türkiye, güçlü bir sesle, haklının ve mazlumun yanında olmasıyla birlikle bu davanın doğrudan müdahili olacaktır."

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, söz konusu gelişmeye ilişkin sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "İsrail'in Uluslararası Adalet Divanında (UAD) soykırım suçuyla yargılandığı davaya müdahil olmak üzere TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı İsmail Emrah Karayel, Anayasa Komisyonu Üyesi Cahit Özkan'dan oluşan heyetimiz başvurusunu yapmıştır. Türkiye'nin Uluslararası Adalet Divanına yapmış olduğu bu başvuru, Filistin davasının geleceği açısından somut ve tarihi bir adım olmuştur. İsrail'in, soykırım suçu için uluslararası mahkemelerde yargılanması, Netanyahu ve çetesinin işlediği suçlar karşısında hak ettiği en ağır cezayı alması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Millî davamız olarak gördüğümüz Filistin davasını her platformda savunmaya, başkenti Kudüs olan özgür Filistin devleti kurulana kadar tüm insanlık cephesiyle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz."

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, X platformunda İsrail'e karşı açılan soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik bildirimini teslim etmesi üzerine şu açıklamada bulundu;  "İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahillik başvurumuzu Uluslararası Adalet Divanı'na az önce sunduk.İşlediği suçların cezasız kalmasından cesaret alan İsrail, her geçen gün daha fazla masum Filistinliyi öldürüyor. Soykırımı durdurmak için uluslararası toplum üzerine düşeni yapmalı; İsrail ve destekçileri üzerinde gerekli baskıyı kurmalıdır.Türkiye, bu yolda elinden gelen her türlü gayreti gösterecektir."

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023'te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açmıştı.

Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi nedeniyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istemiş ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar, 11-12 Ocak'ta Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılmıştı. Divan, 26 Ocak'ta tedbir kararlarını açıklamıştı.

Buna göre, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına, İsrail ordusunun Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesindeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrısı yapanları önlemek, engellemek ve cezalandırmak için gereken tüm adımları atmasına, Gazze'deki Filistinlilerin karşılaştığı olumsuz yaşam koşullarını ortadan kaldırmak için ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına, Gazze'deki Filistinlilere karşı Soykırım Sözleşmesi'nin ihlalini gösteren delillerin yok edilmesini önlemek ve korunmasını sağlamak için etkili tedbirler almasına, kararın yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ayda alınan tüm tedbirler hakkında Mahkemeye bir rapor sunmasına hükmetmişti.

Divan, Güney Afrika'nın 6 Mart'ta yaptığı ek tedbir talebi üzerine 28 Mart'ta açıkladığı ek tedbir kararında, İsrail'den Gazze'ye acilen ihtiyaç duyulan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamasını, Filistinlilerin haklarını ihlal etmemesi gerektiğini ve ek tedbirlere ilişkin aldığı önlemleri 1 ay içinde Mahkemeye bir rapor sunmasına karar vermişti.

Divan, 24 Mayıs'taki kararında, Refah’ta sıkışan Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha önce hükmettiği tedbirlerin yeterli olmadığını belirterek, İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasına, Gazze'de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı'nı açık tutmasına, BM yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilenlerin, Gazze Şeridi'ne engelsiz erişimini sağlamak üzere etkili tedbirler almasını ve alınacak tüm tedbirlere ilişkin bir ay içinde Mahkeme'ye bir rapor sunmasına hükmetmişti.