Kılıçdaroğlu büyük oynuyor(!).
İktidar olmadan kendisini iktidar ilan ediyor.
Bir muhalefet partisinin hedeflerinin olması,
Bu hedeflere göre strateji belirlemesi gayet doğal.
İktidar olmalarına da bir itirazımız olamaz.
Sonuçta demokrasi, başkanlık ve de parlamenter sistem ile idare edilen bir
Ülkedeyiz.
İktidarların el değiştirmesi.
Ülkeyi iyi idare edemeyenlerin yerine yenilerinin,
Yani muhalefetin gelmesi çok doğal.
Doğal olmayanlar sadece oy için,
Milli meselelerde ülkenin geleceği için verilecek garip sözlerdir,
CHP’nin genel başkanlık seçimindeki 12 maddelik bir manifestosu var.
Kendilerine göre bazı hedefler koymuşlar saygı duyuyoruz.
Ancak iki madde konusunda biraz kuşkularım var;
“Kürt sorununu mecliste çözeceğiz.
Kayyum olayına son vereceğiz”.
Bu maddeler millet ittifakının gölge,
Görünmez ortağı, PKK’nın siyası uzantısı.
Abdullah Öcalan’ın Partisi HDP’nin ağzına sürülen bir baldan öte bir şey değil.
Öncelikle şu mecliste çözme meselesini bir irdeleyelim.
Bunu AKP iktidarı denedi.
Açılım denen ihanet süreci ile…
Haklar, özgürlükler, özerklik gibi bölücülük içeren büyük laflar edildi.
Norveç’te, Bizans oyun üstadı İngiltere arabuluculuğunda,
Ülke toprakları paylaşım için masaya kondu.
Tabii bu tarihi bir hataydı.
Elinde silah olan bir terör örgütü ile dünyada masaya oturan başka bir ülke yoktu.
Türkiye’nin 23 iline göz diken,
İpleri emperyalist ve Türkiye düşmanlarının elinde olan,
Asrın en kanlı terör örgütü ile masaya oturulmuştu.
PKK açısından bu pazarlıklar ve açılımlar savaşa hazırlanmak için sadece bir zaman kazanmaydı.
Ama başta PKK’ya sıcak bakan, Bakan Beşir Atalay ve diğer yönetenler bunu görememişti veya
çevresince kandırılmıştı(!)Bu arada,
Çadır tiyatroları ile hukuk yerle bir edildi.
Sonuçta ne oldu?
ABD telkinleri ile hendekler kazıldı.
Güneydoğu’ya hatırı sayılır miktarda mühimmat sokuldu.
Bütün yolların asfalt kaplamalarının altına patlayıcılar döşendi.
100 bine yakın silah kuzey ırak tan getirilerek belli yerlere depolandı.
Bu bir isyan hazırlığıydı.
Ve hendek savaşları ile birlikte bir isyan başlatıldı.
Bu devletin zafiyetinden faydalanmaydı.
Sonuçta ne oldu?
Bir çözüme ulaşılmadığı gibi binlerce insanımız, askerimiz, polisimiz şehit oldu.
Bölge insanı da malından mülkünden hatta canından oldu.
X
Ve kayyum meselesi…
CHP demokratik SOL bir parti ya!
Kayyumları kaldıracakmış(!)
Hadi canım sende.
Mesela bir büyük şehir belediye başkanı veya yandaşlarının,
Devletten gelen paraları Kandil’e aktardıkları,
PKK’ya silah, para, iaşe yardımında bulundukları,
Yardım ve de yataklık ettikleri, PKK ile birlikte hareket ettikleri.
Evlerden militan topladıkları güvenlik güçlerince belirlendiğinde ne olacak?
Türkiye Cumhuriyetini bölmek parçalamak isteyen bu kanlı örgütle iş tutan,
Bu hevaller ne olacak?
Aferin… Yola devam… Bölücülüğe devam mı?
Diyeceğiz!
Cumhur İttifakı sırasında kayyum atanan bu belediyeler CAMİDEN alınıp mahkemeye sevk
edilmediler.
Ve en önemlisi vatan millet sevdalısı olduğundan asla şüphe etmediğim,
İyi Parti Başkanı Sayın Meral Akşener buna göz mü?
Yumacak!
Hiç sanmıyorum.
Ama şunu çok iyi biliyorum.
HDP olmadan CHP asla iktidara gelemez.
HDP belli tavizleri almadan da CHP’ye destek vermez.
Daha da ötesi Kılıçdaroğlu’nun milli birliğimize bakış açısı.
Kürtçenin ikinci ana dil olmasına sıcak bakıyor.
Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilmesine sıcak bakıyor.
Özerkliğe sıcak bakıyor.
HDP’ ye sıcak baktığına göre PKK’ya da sıcak bakıyor.
Hal böyle olunca bir CHP iktidarında vay halimize diyorum.
Başka bir şey demiyorum
