Yer, Güneydoğunun,

Dağlar arasında ki,

Çorak ve çileli bir şehri.

Eski Belediye Başkanı,

Ve de omuzu kalabalık,

Bir paşamız,

İl Valisinin makamındalar. 

Çok tedirginler.

Hatta endişeliler.

Çünkü şehirde olanları,

Çevre il ve ilçelerde olanları görüyorlar.

İleride olacakları da görüyorlar.

Siyasi iktidarı uyarmak istiyorlar.

Bunun tek yolunu biliyorlar.

Bunun yolunun da,

Şehirde devletin temsilcisini,

Yani Valiyi uyarmak olduğunu.

Adeta yalvarıyorlar;

"Sayın Valim,

PKK savaşa hazırlanıyor.

Her yere hendekler kazıyorlar.

Bütün dağ kadroları şehrimize,

İlçelerimize dağıldı.

Militan topluyorlar.

PKK polis okulları, militan okulları kurdu.

Aleni şehir içinde eğitim yapıyorlar.

Tüneller kazıyorlar.

Barikatlar kuruyorlar.

Evlere silah yığıyorlar.

Dağdan katır sırtında,

Eşek, at sırtında.

Binlerce silah getiriliyor.

Bu silahların devlete karşı kullanılacağı belli.

İsyana hazırlanıyorlar.

Bombalar hazırlanıyor.

Her yere tuzaklı bombalar yerleştiriliyor.

Devlet yanlısı aileler,

Göçe zorlanıyor.

Devlet yanlısı aşiretler göçe zorlanıyor.

Devletle bağları koparılıyor.

Bu işin sonu çok kötü olacak.

Önümüzden silahlı,

Tam teçhizatlı teröristler,

Adata bayrama gider gibi geçip gidiyorlar.

Lütfen müsaade edin,

Çok GEÇ olmadan,

Emir verin tedbir alalım.

Bu işin sonu iyi değil.

Çok kan akacak".

Evet, bunlar bölgedeki,

Duyarlı önünü görebilen,

Etkili ve de yetkili insanlarımızın,

Devletin temsilcisine söyledikleri,

Uyarıları.

Peki, aldıkları cevabı merak edeniniz var mı?

Vali Beyimiz,

Rivayet odur ki,

Şöyle demiş;

"Seçimlerden iki gün sonrasını bekleyin"

Hazin ama gerçek.

Böyle demiş.

Seçimler de 7 ay sonrasında.

Alacakaranlık kuşağı gibi.

Çünkü o da emir kulu.

Ona verilen talimatta öyle.

İstese de zaten farklı bir talimat veremezdi.

Beşir Atalay'dan,

Devletin İçişleri Bakanından,

Başbakanından aldığı talimat böyleydi.

Ortalık PKK'nın bayram yeri olmuştu.

Adamlar belediyeleri esir etmişler,

Halkı esir etmişler,

Dağdan bayırdan,

Kamyonetlerle silahları taşımışlar,

Binlerce hendek kazmışlar.

Güneydoğuyu adeta,

Cephanelik haline getirmişler.

Ve siyasi iktidar bu hazırlıkları GÖRMEZDEN gelmiş,

Yani savaş,

Çatışmalar,

İsyan hareketi göz göre gelmiş.

Peki, niçin tedbir alınmamış?

Şu açılım denen İHANET süreci yüzünden.

Ve de seçimlerde oy alama,

İktidarda alalama korkusu yüzünden.

Yani siyasal iktidar,

Devletin bekasını,

OYA tercih etmiş.

Peki, sonuç ne oldu?

KAN ve gözyaşı.

O oyların,

O ihanet sürecinin bedelini,

Şimdi askerimiz, polisimiz, korucumuz, sivil insanımız,

Kanı ile canı ile malı ile ödüyor.