Her tarafı tarih kokuyor. Zaman tünelinden geçiyorsunuz sanki, binlerce yıl öncesine gidiyorsunuz. Hanları, çarşıları, müzeleri, gez gez bitmeyecek yerleri ile Şanlıurfa sizi bekliyor...
 
SEVGİLİ dostlar yazı dizimi takip ediyorsanız burada öncelikle olarak Göbeklitepe ve Halfeti'yi  özel ve geniş olarak yazdığımı biliyorsunuzdur. Bu nedenle şimdi burada yazmayacağım. 
 
Hz. İbrahim putperestliğe karşı mücadeleye başlayınca döneminin Nemrut kralı tarafından yakalanır ve şu anki Balıklı Göl'ün olduğu alanda dev bir ateş yaktırılarak mancınıkla atılır. O anda ateşe "Ey ateş, İbrahim'e karşı serin ve selamet ol" emri verilmesi üzerine ateş suya, odunlar da balığa dönüşür. Bu nedenle de bugün bu bölgeye gelindiğinde balıklara atılan yem ile birlikte balıkların göl üzerine çıkmalarını, birbirleri üzerinden yemlere saldırdığını izlemek mümkün. 
 
 
Şanlıurfa adının tarihine gelince...  Altay Türk dilinde etrafı hendekle çevrili şehir anlamına gelen Ur'dan geldiği ilk tez. Türkler bu bölgeyi fethedince şehre "Uruha" demişler ve zamanla bu da Urfa'ya çevrilmiş deniyor bu da ikinci tez. Ama burası eski bir Arap yerleşimi olduğu için yaygın olarak kabul gören Süryanice "Orhani" den ya da Arapça'da suyu bol (Fırat Nehri) anlamına gelen "vurhani"den geldiği düşünülüyor. Kurtuluş Savaşı'nda Fransızlara karşı verdikleri mücadele nedeniyle de Urfa ismi 1984 yılında Şanlıurfa olarak değiştirilmiş.
 
Aynzeliha Gölü
 
Balıklıgöl'ün bitişiğindeki Aynzeliha Gölü, Nemrut'un evlatlık kızı Zeliha da Hz. İbrahim'in hikayesini taşır. Hem Hz. İbrahim'e aşık olup hem de ona inandığından, kendisini onun peşinden ateşe atar, orada da bu göl oluşur. Şanlıurfa Kalesi de Hz. İbrahim'in ateşlere atıldığı Dambak Tepesi şehir merkezinde. Kalenin M.Ö. 2000 yılında yapıldığı tahmin ediliyor. 
 
Hanlar ve çarşılar
 
Avlusunda mırra, menengiç, çay, kahvenin içebileceği otantik Gümrük Hanı, yöresel giysi ve aksesuarların satıldığı kapalı çarşıya benzer Şanlıurfa Bedesteni, halı, kilim, keçe gibi yöresel ürünlerin bulunduğu Halıcılar Çarşısı, bakırcı ve kuyumcuların toplandığı Bakırcılar Çarşısı mutlaka gezilmeli. Özellikle  Gümrük Hanı'nda Urfa'nın meşhur kahvesi 'Mırra'nın tadına bakmak, hanın ortasından geçen kanallarda yüzen balıklara kimsenin dokunmadığını görmek, kahvenin tadı, fiyatların ucuzluğu ve çeşitli oyunlar oynayan insanları seyretmenin güzelliği bir başka. 
 
Müzeler kenti
 
Arkeoloji Müzesi, Arkeopark ve Edessa Mozaik Müzesi'nden oluşan Haleplibahçe Müze Kompleksi, 34 bin metrekarelik kapalı alanıyla Türkiye'nin en büyük müzesi olma özelliğini taşıyor. Dünyanın en eski heykeli "Urfa Adamı", son dönemlerin en görkemli mozaiklerini oluşturan Haleplibahçe ve Edessa Krallığı mozaiklerine de sahip olan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ve Haleplibahçe Müze Kompleksi 24 Mayıs 2015 tarihinde ziyarete açıldı. Haleplibahçe Mozaik Müzesi, arkeoloji müzeleri ve Balıklı Göl yanında. Burada dünyanın hiçbir yerinde eşi örneği olmayan Savaşçı Amazon Kraliçeleri'nin tasvirleri var. İbrahim Tatlıses Müzesi, Müslüm Gürses Müzesi, Mutfak Müzesi de görülmeli.
 
 
Sıra geceleri
 
Geçmişte özellikle kış akşamlarında arkadaş gruplarının, her hafta başka bir arkadaşın evinde, haftada bir gece müzik, eğlence ve bazı kesimlerce de içkilerin içildiği özel toplantı anlamını taşıyor. Aynı zamanda gençlere geleneklerin öğretildiği, fakirlere yardımların yapıldığı, 'Tolaka' ve 'Yüzük fincan' oyunlarının oynandığı gecelermiş. Günümüzde artık turistlerin de büyük ilgisini çekmiş dünyaca tanınan bir tanıtım programına dönüşmüş. Sıra geceleri bir gelenekten öte her fırsatta medyanın ilgisini çeken dizi ve filmlerde bol bol yer verilen, özellikle de ünlü sanatçı Şener Şen'in hit olan "Züğürt Ağa" ve "Eşkıya" başta olmak üzere birçok filmlere konu olan "sıra gecesi" Urfa kültürünün bir tanıtım gecesi olmuş. Şu anda sadece müzik, eğlence, çiğ köfte yapılıp ikram edilmesiyle sınırlı.
 
Gez gez bitmiyor
 
Her taraf tarih kokuyor. On İki Havari Kilisesi (Fırfırlı Camii) üzerinde rüzgargülüne benzeyen şekiller olduğundan halk arasında "Fırfırlı Kilise" olarak da anılıyor ve 1956'da camiye çevrildi. 
Eyyüp Peygamber Makamı ve Camisi'nin hikayesi de ilginç. Hz. Eyyüp peygamber, cüzzam hastalığına yakalanır. Eşi ile beraber Şanlıurfa merkezde bulunan bir mağarada inzivaya çekilip çile çekerek Allah'a ibadet eder. Sonunda bu sabır örneği karşısında Allah tarafından Eyyüp Peygamber'e şifalı su gönderilir. Hz. Eyyüp Makamı bugün Şanlıurfa merkezdeki inanç turizminin en popüler uğrak noktalarından biri. Şanlıurfa Kelaynakları görebileceğiniz Nil Vadisi ile birlikte dünyadaki iki yerden biri. 
 
 
Harran - Kümbet Evler 
 
Harran'ın en önemli mimari özelliği, Mezopotamya'nın tarihi MÖ. 6000'li yıllara kadar giden kümbet evleri. "Trullo" denilen üst üste bindirme yöntemi ile yan yana dizili kümbet evleri. Evler  tuğla ve kerpiçten yapılma. Evler yazın serin, kışın sıcak oluyor. Evlerde dışarı çıkmadan birbirlerine geçilebiliyor. Müslümanlara ait ilk üniversite olarak bilinen Tarihi Harran Üniversitesi de var. Ayrıca Harran'a 45 kilometre mesafede Roma Dönemi'nden kalma bir antik kent yer alıyor. Yüzlerce kaya mezarı ve Roma dönemi mimarisini yansıtan evlerin kalıntıları var. Şehir ismini burada yaşadığı düşünülen Şuayb Peygamber'den alıyor ve aynı isimli bir de mağara bulunuyor. Soğmatar Antik Kenti'ne de Şuayb'tan 15 kilometre sonra. 
 
Tektek Dağları Milli Parkı
 
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. Tektek Dağları çevresinde Memlukler, Eyyubiler, Timur Devleri, Safeviler, Akkoyunlular, Dulkadiroğulları ve Türkmen aşiretlerinin himayesi altına girmiş ve1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmış. Burada Senem Mağarası, Suayip Şehri Harabeleri, Soğmatar Harabeleri var.
 
 
Hızmalı Köprüsü
 
Eski şehrin kuzeyinden geçen Karakoyun Deresi üzerindeki köprüyü Karakoyunlu Mehmet Beyin eşi Sakine Sultan tarafından yaptırıldı. Rivayete göre Karakoyunlu hükümdarının kızı Sakine Sultan Hacca giderken Urfa'ya uğrayıp, bu köprüyü yaptırmış. Yıkıldığı zaman yeniden yapılsın diye mücevherleri ile burnundaki altın hızmayı köprünün temellerine koydurmuş. Köprü üzerinde gizli su kanalları köprünün aynı zamanda su kemeri görevini üstlendiğini de gösteriyor.
 
Nasıl gidilir?
 
Öncelikle uçak. Eğer kendi aracınızla gitmek isterseniz bulunduğunuz şehirden uzaklığına bakın. Uçakla gidenler için indiklerinde araç kiralamalarını öneririm. Çünkü gezilecek çok yer var. 
 
Ne yenir?
 
Bol acılı kebabıyla, çiğköftesi, ciğeri kebabı ile meşhur Şanlıurfa'da Borani Çorbası, kebap, lahmacun, İsot Çömleği, Duvaklı Pilav, Haşhaş Kebabı, Arap Lebeni, Keme Kebabı, Bostana, Şıllık Tatlısı, Cevizli Pekmezli Sucuk meşhur. Halfeti'de Yüzer Restoranlarda Şabut Balığı mutlaka yiyin. 
 
Nerede kalınır?
 
Bölgenin bir turistik merkez olduğunu unutmayalım. Konaklama konusunda sıkıntı yok, her keseye uygun yerler var.
 
Yorum
 
En iyi zamanı Ekim ayı çünkü hem sıcaklıklar düşmüş oluyor, hem de pamuk hasadı vakti. Zamanı en az 4 gün tutmalısınız ki bu ancak yeter. Urfa gerçekten çok özel bir yer. Acı sevenler isot almayı unutmayın. Menengiç (Çitlembik) de önemli. Tabii ki olmazsa olmaz sıra geceleri.