Konforlu bir sohbetin tam ortasında aniden ortaya çıkan sessizlik anları bazen insanı oldukça rahatsız edebilir. Peki, bu garip sessizliklerin rahatsız edici hale gelmesi için ne kadar zaman geçmesi gerekiyor? Preply'ın 21 ülkede 26.719 katılımcıyla gerçekleştirdiği yeni bir araştırma, "awkward silence" yani garip sessizliklerin insanlar üzerindeki etkisini ve hangi ülkelerde bu sürenin daha kısa ya da uzun hissedildiğini ortaya koyuyor.
Araştırma sonuçlarına göre, Türkler 6,6 saniyelik bir sessizlik sonrasında bu durumu garip bulmaya başlıyor. Bu süre, tüm dünya ortalaması olan 6,8 saniyeye oldukça yakın. Brezilyalılar ise sadece 5,5 saniyede bir duraksamanın tuhaflaştığını hissederken, Taylandlılar için bu süre 8,1 saniyeye kadar uzayabiliyor. Sessizlik konusunda hoşgörülü olan ülkelerden biri ise Hollanda. Araştırmaya göre, Hollanda ve Polonya'da katılımcıların %29'u, sessizlikten rahatsız olmadıklarını belirtiyor.
Türkler En Çok Nerede ve Kiminleyken Rahatsız Oluyor?
Preply’nin garip sessizlik araştırmasına göre, Türkler en çok iş ortamında yöneticileriyle ya da müdürleriyle oluşan sessizlik anlarından rahatsızlık duyuyor. Katılımcıların %39,4'ü, özellikle yöneticileriyle sessiz kalmanın baskılayıcı bir etki yarattığını belirtiyor. Bunun ardından %35,9'luk bir oranla yabancılarla oluşan sessizlik anları geliyor. İlk buluşmalarda oluşan sessizliklerin ise %38 oranında rahatsızlık yarattığı görülüyor.
Bunun yanı sıra, cenazeler, topluluk önünde konuşma gibi durumlar da sessizliğin en rahatsız edici bulunduğu anlar arasında yer alıyor.
Araştırmaya göre, Türkiye'de farklı yaş gruplarında sessizlikle başa çıkma farklılıklar gösteriyor. Z kuşağı (16-24 yaş), sessizlikten en fazla rahatsızlık duyan grup olarak dikkat çekiyor. Bu kuşağın %90'ı, sessizliğin rahatsız edici olduğunu söylüyor. X kuşağı (35-54 yaş) ise sessizlik konusunda daha hoşgörülü olup, %20,8 oranında sessizlikten rahatsız olmadığını belirtiyor.
Preply, online Almanca kursu konusunda dünya çapında tanınan Goethe-Institut gibi platformlar aracılığıyla A1'den C2'ye kadar tüm seviyelerde online kurslar sunmaktadır. Kurslar, esnek zamanlı olup, kendi hızınıza göre ilerlemenize olanak tanır. Ayrıca, kurs öncesinde ücretsiz seviye belirleme testi ile uygun seviyede başlamanızı sağlar.
Garip Sessizliklerin En Korkutucu Olduğu Durumlar
Türkler için garip sessizliklerin en rahatsız edici olduğu durumlar arasında ilk buluşmalar %38 ile öne çıkıyor. Bunun yanı sıra, klostrofobik bir etki yaratan asansörlerdeki sessizlikler de en sıkıntılı anlar arasında yer alıyor. Topluluk önünde konuşma, cenazeler ve önemli bir konuda partnerle tartışmalar da sessizliğin en fazla rahatsız edici olduğu senaryolar arasında bulunuyor.
Özellikle genç kuşaklar, bu tür anlarda daha fazla kaygı hissederken, yaş ilerledikçe bu kaygının azaldığı görülüyor. Baby Boomer kuşağı, partnerle yaşanan sessizliklerde daha az rahatsızlık duyarken, Z kuşağı topluluk önünde sessizlik yaşadığında kaygı seviyesinin arttığını ifade ediyor.
Sessizlik Kaç Saniyede Garip Bir Hâl Almaya Başlıyor?
Dünya çapında yapılan araştırmada, sessizlik süresinin farklı kültürlerde değişiklik gösterdiği ortaya çıktı. Brezilyalılar için 5,5 saniye gibi kısa bir süre bile sessizliğin garipleşmesine neden olurken, Tayland'da bu süre 8,1 saniyeye kadar uzuyor. Türkiye ise dünya ortalaması olan 6,8 saniyeye oldukça yakın bir değerle, 6,6 saniye sonunda sessizliğin garipleştiğini hissediyor. Bunun yanında, Hollanda ve Polonya'da sessizlikten rahatsız olmayanların oranı %29 gibi yüksek bir seviyede bulunuyor. Araştırmada, Hollanda ve Polonya’daki bu çıktının kültürel bir durum olduğu belirtiliyor.
Preply'nin detaylı garip sessizlik araştırmasına göz atarak, farklı ülkelerde bu sürenin nasıl değiştiğini ve kültürel farkların sessizlik algısını nasıl etkilediğini daha detaylı inceleyebilirsiniz.
Sessizliklerden Kurtulmanın Yolları
Eğer kendini bu rahatsız edici sessizliklerin ortasında buluyorsan, Preply'nin sunduğu bazı tüyolar sayesinde bu durumdan kurtulabilirsin:
● Konuyu değiştir: Araştırmada, aniden yeni bir konu açmanın, sessizliğin etkisini ortadan kaldırabileceği aktarılıyor.
● Soru sor: Evet-hayır soruları yerine, karşı tarafın hikâyesini anlatmasını sağlayacak sorular sormak daha etkili olabilir.
● Dolgu kelimeleri kullan: 'Aslında' 'her neyse' gibi kelimelerle diyaloğu daha akıcı hale getirilebilir.
Sessizlik anlarından rahatsız olanlar için sohbetin akışını korumak önemli bir beceri olabilir. Kültürel farkları anlamak ve bu durumlarla nasıl başa çıkılacağını bilmek, sosyal ortamlarda daha rahat hissetmeye yardımcı olabilir.
