1. Dr. Görkem Astarcıoğlu kimdir? Kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Hayatta “çok yönlü olabilmek” mottosuyla sürekli kendini geliştirmek isteyen biriyim. Hayattaki kimliklerimden yalnızca bir tanesi Çocuk Hekimi olmam. Aynı zamanda annelik denen zorlu sahnede görevimi zevkle icra etmeye çalışıyorum. Mesleğimdeki gelişmelerin gerisinde kalmak ve bir gün genç hekimler tarafından yadırganmak en büyük korkum.
Ülkemizde hekimlik yaparken kendini başka alanlarda da ispatlayabilme fırsatı bulanlar azınlıkta. Tıp okuduğum için Üniversiteler arası Masa tenisi turnuvasında “kolay rakip” olarak algılanmıştım. “Nasılsa ders çalışmaktan yeterli antrenman yapamamıştır” dediklerini duyduğumda çok üzülmüştüm. Ama kendimi mesleğim dışında yapabildiğim kadar çok konuda geliştirmeyi seviyorum. Sanata bir yeteneğim olmasını çok isterdim.
Hep daha fazlasını denemeyi seviyorum. Hastalarımla aynı dili konuşabilmek adına “Bebek Rehberi İlk Bir Yıl” isminde bir kitap yazdım. Kontrol vakti geldiğinde, bebeği kaç aylıksa o kısmı okuyarak gelen annenin gözünde, okumayanlara kıyasla “huzursuzluk” hissinden ziyade “kendine güven” ışığını görünce çok mutlu oluyorum. İyi ki yazmışım diyorum.
İnstagram hesabımın ortaya çıkış sebebi de bu kitaptır. @hekimanne kitabın duyurulması amacıyla açılmış bir sayfadır. Ancak şimdilerde kendini çok geliştirdi ve varoluş amacından çok daha ileriye gitti. Bu da beni mutlu ediyor. Yeni projeler için heyecanlandırıyor. Yakında yeni sürprizlerim olacak.
2. "Çocuk doktoru" olmanın avantajları ve dezavantajları var mıdır?
Yaptığınız işi sevmek çok güzel bir avantaj. Sevdiğim işten hayatımı kazanabiliyorum, daha güzel ne olabilir. Tabi ki çok çalışmak ve giderek artan ihtiyaçlara daha hızlı cevap verebilmek için zihninizi daima hastalarınıza konsantre tutabilmek çok zor. Her yeni hastam odama çare aramak için girdiğinde, sanki bilgi yarışmasındaymışçasına, bir önceki hastam ile ilgili bilgileri zihnimde başka yere kaydırıp, yeni bir sayfa açmaya çalışıyorum.
Yoğun Bakım’daki hastalarımın ciddi sıkıntıları olabiliyor. Bana emanet edilen, hayattaki en değerli varlıkları olan evlatları hakkında bilgi verirken, empati kurmak, onlar kadar olamasa da ciddi manada duygusal sıkıntıya girmek bir dezavantaj sayılabilir.
3. Üzerinde en çok çalıştığınız vakalar nedir?
Hastanemizde Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesini idare ediyorum. Dolayısı ile bir sağlık sorunu olan bebekler, erken doğanlar sıklıkla ilgilendiğim hastalarım. Ama sağlıklı bebek ve çocuk takibi yapmayı da çok keyifli buluyorum. Özellikle sohbet edebildiğim çocuklarla muayene boyunca konuşmayı çok seviyorum.
4. Anne babalara, balık yağlarını günün hangi saatlerinde kullanımını önerirsiniz?
En kolay içirebilecekleri zamanı seçmeliler. Ben evde bu gibi takviyeleri mutfak masasının yakınına koyuyorum ki yemek saati gözüme çarpsın ve içirmeyi unutmayayım diye.
5. Çocukların süt içmesi veya içmemesi hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Ülkemizin tarım ve hayvancılık açısından zengin olması gelişmekte olan bir ülkeye kıyasla çocuk sağlığı açısından avantaj teşkil ediyor. Süt ve süt ürünlerine erişimimiz zor olsaydı gelişme geriliği olan çocuk sayısı da oldukça artardı. Ülkemizin en büyük besin değerlerinden biri yoğurt diğeri de yine içinde yoğurt barındıran tarhana çorbası. Her evde olan bu gıdalar sayesinde ekonomik durumu kötü olan ailelerde bile çocuklar sağlıklı gelişebiliyor.
Süt konusuna değinecek olursak; sütü lıkır lıkır içmenin düşünüldüğü kadar faydalı olmadığını, içtiğimiz kadar sütün tamamından faydalanamadığımızı söyleyebilirim. Böbrekler üzerine yük olan, barsaklar tarafından sindirimi nispeten zor olan bu ürün aynı zamanda kuvvetli bir alerjendir. Kansızlık, kabızlık ve iştahsızlık yapabilir. Bu nedenle, yoğurt, ayran, kefir, peynir gibi süt ürünlerinin tüketilmesini sade olarak içilmesinden daha çok tavsiye ediyorum.
6. Sosyal medya da özellikle Instagram'ı aktif kullanıyorsunuz. Hesabınızı kendiniz mi yönetiyorsunuz? Sosyal medyanın size eksi ve artıları oluyor mu?
Sayfamı kendim yönetiyorum. Aslında bu mecraya oldukça geç girdiğimi belirtmek isterim. Sayfamı açalı henüz daha 1 yıl yeni oldu. Ciddi anlamda uğraş, özen ve emek gerektiriyor. Fakat çok keyifli. Tanımadığınız insanlarla etkileşiminizi görebiliyor, kendinizde geliştirmeniz gereken yönleri keşfedebiliyor ve sürekli araştırmaya yönleniyorsunuz. İnsanlardan faydalandıklarına dair aldığım geri bildirimlerden çok mutlu oluyorum.
Sürekli bahsedecek yeni konu üretmek ve onu etkin bir şekilde bilmek zorunda olmak işin zorluğu. Bazen de (çok az da olsa) yazılan kötü yorumlardan uyuyamadığım oluyor.
7. Son olarak meslekte ulaşmak istediğiniz hedef nedir?
Yalnızca meslekte ulaşmak istediğim yerden ziyade insan olarak ulaşmak istediğim değerler var. Sürekli kendimi yenilemek, daha çok zorlamak, yeni çığırlar açabilmek, mesleğimle girişimciliğimi birleştirerek yeni ve faydalı değerler üretmek isterim. Bunun için eğitim sürecimi hiç bırakmıyorum. Daha önce alanım olmayan diğer konularda da eğitimler almaya çaba gösteriyorum.
Röportaj: Göktuğ EFİL