Gökçen Erdoğan, bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanı. Aynı zamanda da Türkiye'de sağlıklı ve mutlu yaşam için zincirlerin bilim ışığında kırılması için çalışan bir cinsel terapist. Biz onunla etkin biçimde kullandığı sosyal medya paylaşımları dolayısıyla bir araya geldik. Ülkemizin en önemli kadın sağlığı sorunlarını, hem cinsel sorunların çözümünde gelinen noktayı hem de sosyal medyada bunca insana ulaşması ve kabul görmesinin sırrını konuştuk.
 

1. Bir jinekoloğun  cinsel terapiyle ilgili çalışması alışılagelmiş bir durum mudur?
 

Dünyada evet. ülkemizde ise hala yadırganmak ve tam anlaşılmamakla birlikte gerekliliği giderek anlaşılan bir şey. Kadın ya da erkek sağlığını, cinsellikten apayrı düşünemeyiz. Dünya artık komplike bakış açılarını ve daha geniş perspektifleri işaret ediyor. Yani bir kadın, genital bölgesindeki siğilinden haberdar olarak onun tedavisine ulaşabilir. ama bu siğilin bulaşma olasılığını, cinsel ilişkide erkeğin bu siğille bağını, korunma yöntemlerini, taşınabilen cinsel hastalıkları bilmesi ayrı bir artıdır. Ya da kadın ve erkeğin hiçbir sağlık sorunları olmamasına karşın ilişkide sorun yaşamaları ve tatmine uzak olmaları, birbirlerinden cinsel beklentilerini bilmemelerinden, bunu konuşamıyor olmalarından kaynaklanıyor olabilir. Kendi bedenlerini, birbirlerinin bedenini ve ilişkiye dair önemli noktaları bilmek de beden sağlığı kadar önemli. Bunu anlatıyorum ve anlaşılacağına inanıyorum. 
 

2. Jinekolojik muayenede bile rutin oluşturmamış bir toplumda insanları buna nasıl ikna ediyorsunuz, cinsel terapi amacıyla gelenlerin oranı nedir?
 

Ben medyayı toplumu aydınlatmak için kullanıyorum keza sosyal medyayı da. soru sorabilen ve sorudan da yanıttan da utanmayan kadın ve erkekler istiyorum. Kolay olmuyor ama oluyor. jinekolojik muayenenin önemini sürekli vurguluyorum. Aylık, 6 aylık en kötü yıllık muayeneler şart. Her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak psikolojik olarak da yaşamımızı olumlu etkiler. ayrıca aklımızdaki soruları belli aralıklarla yanıtlamamız önemli. Jinekolojik muayene için gelen hastalarımla konuşurken de yaşamlarındaki cinsel terapi ihtiyacını, eğer varsa kolayca saptayabiliyoruz zaten. Cinsel estetik de böyle. bir bakıyorsunuz ki yıllardır kadını bedenen ve kafa olarak mahveden şeyin temelinde bedeniyle barışamamış olması, ya da doğuştan anomaliler var. Her şey olabilir. Ama çözüm de var. Her şeyin çözümü var. Cinsel terapi için gelenlerin sayısı da her gecen gun artıyor. Çünkü kulaktan kulağa işleyen bır referans mekanizmasi da var bizim çağrılarımızın yanında. 
 

3. Bir Kadın sağlığı hekiminin en çok tercih edildiği alan sanırım doğum. Sizinde sosyal medyada bu konuyla iligili çok önemli paylaşımlarınız oluyor. Peki doğumda bağ kurduğunuz kadınlarla diğer alanlarda da devam ediyor musunuz? Doğum bu işin neresinde?

Doğum her şeyin başı ve bana kendimi en amatör ama en profesyonel hissettiren şey. Çünkü hala etkileniyorum. Dünyaya gelmesine aracılık ettiğim her bebekle derinden bir bağ hissediyorum. Cinsel terapide bağ kurduklarımın doğumunu yaptırıyorum, doğumda bağ kurduklarımın rutin muayenelerini yapıyorum, tedavilerini uyguluyorum ve gerek varsa cinsel terapilerini de üstleniyorum. Bağ kurmayı samimiyetle istediğimden olsa gerek her güzel şey bir diğerini getiriyor. Sorunlardan bahsederken çözümlere inanmaları önemli. Aramızdaki samimi bağ, bana güvenmelerini sağlıyor. bu en büyük dayanağım.
 

4. Bahsetmiş olduğunuz cinsel terapi ve estetik özel bütçeler gerektiren konular. Buna rağmen sizlere yapılan talep ne durumda?
 

Düşündüğünüzden çok daha fazla. Çünkü kadınlar pahalı ayakkabıya para biriktirmek yerine bunun için kenara para koyuyorlar. Cinsel terapi zaten eşli olduğundan özellikle estetikte böyle oluyor. Altın günlerine giriyor ve kendi sıralarında toplanan altınları, bedenleri için harcıyorlar. Çünkü maalesef bazen öyle sorunlar oluyor ki evlilikler bitme noktasına geliyor. Özgüvenli ve sağlıklı bireylerle daha iyi bir cinsel yaşam mümkün ve bu da sorunları büyük ölçüde çözüyor.
 

5. Sosyal medyada özellikle Instagram'da olan varlığınız oldukça etkileyici. Hesabınızı kendiniz mi yönetiyorsunuz?
 

Evet çünkü orası benim kişisel alanım ve ben yalnızca bir doktor değilim. insanım kadınım eşim anneyim evladım... dolayısıyla kendim olarak var olmak bana daha samimi geliyor. Ayrıca gelen soruları benim adıma bir iletişim ekibinin yanıtlamasını sağlıklı da bulmuyorum. ve yalnızca mesleki paylaşımlar yapmayı da kendi adıma söyleyeyim, biraz sıkışmışlık olarak buluyorum. İçtiğim guzel bir kahve, gördüğüm bir şehir de bağımızı kuvvetlendiriyor. Çünkü paylaşmak güzeldir. Evlerinden olduğumu söylüyorlar ve buna bayılıyorum. Bu topluma aşılamak istediğim, sağlıklı cinsel yaşam anlayışı da güven ve samimiyetle yaklaştıkları bir hekim olduğum için daha kuvvetle hayal ettiğim, istediğim gibi ilerliyor.
 

6. Üzerinde en çok çalıştığınız vakalar nelerdir?
 

Doğum, ne olduğunun ve çözümünün de var olduğunun öğrenilmesinde büyük emek sarf ettiğim vajinismus ve erkeklerde de ereksiyon bozukluğu. Okuyanlar ve bunları benzerlerini yaşayanlar, utanmadan sıkılmadan bir uzmana basvursunlar. Çünkü çözüm var. Ve cinsel açıdan da mutlu bireyler olursak mutluluk pastasının büyükçe bir dilimini de yemiş oluruz
 

7. Son olarak meslekte nihai hedefiniz nedir?
 

Hiçbir zaman nihai bir hedefim olmamasını dilerim. Çünkü zaman ilerliyor ve çağ yeni gereksinimler doğuruyor toplum için. daima bu gereksinimlere yanıt verecek yenilikler yapmak ve açılımlarda bulunmak isterim. Toplumsal gelişme buna bağlı. 20 yıl önce saçma bir hayal gibi gelen şeyler şimdi sıradan şeylere dönüştüler. Umarım 5 yıl sonra, cinsel terapi kimseye ilginç gelmez doğallaşır ve başka ihtiyaclarımızı saptamış, onlar için emek veriyor oluruz.