Firari suç örgütü lideri Sedat Peker, Türkiye’nin organize suç yapılarında tehlikeli bir değişim sürecine girdiğini iddia etti. Ülkedeki kriminal grupların yapısının büyük bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Peker, 6-7 yıl içinde Afgan ve Suriyeli suç gruplarının Türk gruplarının büyük bir kısmını piyasadan sileceğini öne sürdü.
Peker, Sözcü gazetesine yaptığı açıklamalarda, Türkiye’de uyuşturucu üretiminin ve kullanımının arttığına dikkat çekerek, metamfetamin (MET) gibi sentetik uyuşturucuların yerli üretiminin ülke genelinde yaygınlaştığını belirtti. MET üretimi için büyük tesislerin gerekmemesi nedeniyle suç gruplarının artık küçük dairelerde bile üretim yapabildiğini vurgulayan Peker, bunun maliyetleri düşürdüğünü ve iç pazarda daha geniş bir alıcı kitlesine ulaşılmasını sağladığını ifade etti.
Peker, eskiden Türkiye’ye göç eden Suriyelilerin uyuşturucu satışında sadece düşük seviyelerde görev aldığını ancak zamanla bu kişilerin torbacılıktan, uyuşturucu dağıtım ağlarını yönetmeye yükseldiğini kaydetti. Suriyeli ve Afgan suç gruplarının artık altın kaçakçılığı, kara para aklama ve yurt dışına para transferi gibi suçlarda etkin rol oynamaya başladığını belirtti.
Metamfetamin üretiminin Türkiye’de yaygınlaşmasıyla maliyetlerin düştüğünü belirten Peker, Suriyeli ve Afgan suç gruplarının Kapalı Çarşı’da altın kaçakçılığı gibi alanlarda da kontrolü ele geçirdiğini iddia etti. Peker, bu grupların polisin izini sürmekte zorlandığını, çünkü yabancı suç gruplarının daha kapalı bir yapıda faaliyet gösterdiğini belirtti.
Türkiye’nin Meksika, Kolombiya ve Brezilya gibi bir sürece girdiğini öne süren Peker, bu ülkelerdeki kriminal yapıların daha önce büyük yerli suç grupları tarafından yönetildiğini ancak daha sonradan uluslararası suç ağlarının hakimiyetine geçtiğini söyledi. Peker, bu sürecin Türkiye için de geçerli olabileceğini ve önlem alınmazsa Afgan ve Suriyeli suç gruplarının önümüzdeki yıllarda yerli grupların büyük kısmını piyasadan silebileceğini ifade etti.
Peker’in açıklamaları, ülkenin organize suç yapılarında değişen dinamiklere dikkat çekerken, yetkililerin bu tehditlere karşı nasıl bir adım atacağı merak konusu oldu.