Hep yazdım,

Yazmaya da devam edeceğim

Devletin bazı kurumları var

Hakikaten giderken ayaklarınız da sizi-bizi geriye götürür

Kimisi yoğunluktan

Kimisi korkudan

Evinize basit bir celp geldi

Karakoldan, jandarmadan

Acaba nedir?

Diye!

Sabahı zor edersiniz

Öğrenmeden uykularınız kaçar

Aslında basit bir ruhsat veya başka bir şeydir

DİĞERLERİ

Bir de yoğunluğu ve de kırtasiyesi bol olan yerler var

Gerçi bu E-DEVLET ve randevu sistemi, sıralı,

İşlemler insanımızın işlerini bayağı kolaylaştırdı

Ama yine de bazı çarpıklıklar var tabii

Bu sebeple,

Hastaneye,

Belediyeye,

Tapu müdürlüğüne,

Ve de bu tür yoğunluğu yüksek olan yerlere, devlet dairelerine,

İşlerimizi gördürmek için giderken içimizi bir kasvet bir korku kaplaması doğal

En azından ben de öyle oluyor

TAPUDA SORGU ODASI

1985-1990’lı yıllarda Tercüman Gazetesinde,

İstihbarat Müdürüyüm

O zamanlar Büyük Çekmece Belediye Başkanı

Ali Çebi (mekânı cennet olsun),

Gazetemizin geldiğinde,

Rahmetli patronumuz Kemal Ilıcak’a uğramadan önce

Mutlaka bir çayımı içer, yukarıya öyle çıkardı

Yine öyle bir günde;

“Alişim (bana öyle derdi)

Yakuplu’da boş belediye arazileri var,

Onları halka cüzi fiyatlardan dağıtacağız.

Üç beş kuruşun varsa gel sana da verelim.

Bir iki de haber yapar bu durumu duyurursun”

Aldık

Almaz olaydık.

Tamı tamına 45 yıldır

Başımıza gelmedik kalmadı

Arsanın altından su çıktı

İnşaat yapılamaz dendi

Beylikdüzü Belediyesi arsalarımıza el koymak istedi

Davamız 11 yıl sürdü

Mahkemeyi kazandık

Tapularımızı aldı

Tamam rahatladık derken bir başka kooperatif,

“İmar yapılırken ON BEŞ tane arsam kayıp diyerek,

Aynı belediyeye yine, dava açtı

Benim bulunduğum parseldeki arsaların imarını,

Ruhsatını durdurdu

Pişmiş tavuk misali

Şimdilik bu dava durdu imar çalışmaları devam ediyor

X

Neyse bu şartlarda

Fonyap İnşaatın sahipleri Mehmet Evrenk  ile

Adnan Güneş isimli bir müteahhit,

Ferdi Dağcı ve Veysel Karabulut isimli

Emlak danışmanı iki arkadaş kapımı çaldı,

Üç aşağı beş yukarı anlaştık

Özetle o gece rahat uyudum,

Bu çile bitecek diye

Ama bitmedi

Tapu devir satış işlemlerine başladık

Ertesi günü tapudan bir mesaj;

“Noterdeki vekâlet evrakınızdaki imzalar birbirini tutmuyor

Müdürlüğümüze gelmeniz lazım”

Bir anda içimi yine bir yeis karamsarlık kapladı,

“Lan dedim benim adıma birileri sahtekârlık mı?

Yapıyor!”

Eşimle birlikte atladım gittim.

Küçük bir oda

Arada cam var

Bir sarışın bir esmer bir de sonradan gelen,

Müdür yardımcısı olduğu söylenen,

Lacivert takım elbiseli biri karşımda

Önümde 2018 yılında

Noter huzurunda eşimle birlikte imzaladığım,

Evrakta iki imza var.

Biri geniş alana atılmış net,

Ötekisi dar bir satıra sığdırılmış

Ötekine benzerliği biraz tartışılacak bir imza

Haklıydılar

Sonuçta onlar bizi sahtekârlıklara karşı korumaya çalışıyorlardı.

Çünkü Tapu Müdürlükleri bana göre ülkemizin kalbi.

Can damarı.

Bazı düzenbaz alçakların en çok sahtekarlık yapmaya çalıştığı bir yer.

Soru geldi bu imza senin mi?

İnsan kendi imzasını tanımaz mı?

“Tabii ki benim”

Devletin resmi kurumu

NOTER huzurunda iki ayrı kişi imza atacak değil ya?

Ama benzemiyor

İmzaları attım

Benim imzam zor bir imza

Bir de benim aceleci yapımdan dolayı

İmzalar bazen eğri büğrü olabiliyor

Neyse gönül dostları…

Derdimi anlatmaya çalışıyorum

Ama karşımdakiler pek oralı değiller

Karşımda üç TAPU görevlisi

Amerikan filmlerindeki türden

Sorgu odasında gibiyim,

Bu memur arkadaşları da

İçimden takdir ediyorum.

Vatandaşın dolandırılmasına karşı

Bu kadar ince eleyip sık dokudukları için

Ama bu görevliler ayna zamanda bu işin erbabı olan insanlar

Bir bakışta olayı çözmeleri lazım

Maalesef öyle olmadı

Kerhen parmak dokundurması ile

Tapu satış işlemlerine başladılar.

En zoruma giden de,

İki kişi bu işle uğraşmasın diye

Eşime verdiğim NOTER vekâletnamesiydi.

Esmer hanım görevli;

“Bu vekâleti saymıyorum

İmzaya siz geleceksiniz” dedi

Özetle devletin resmi kurumu yok sayılmıştı.

45 yıldır topluma yazıları makaleleri ile yön veren ben,

Onların gözünde şüpheli bir durumundayım sanırım(!).

Evet, gönül dostları ZOR bir gün gün yaşadım.

Ve gazetede polis muhabirliği ve silah ruhsatım dışında,

Karakola gitmemiş bir adam olarak tapu çıkışında;

“Vay be!

Ben ne büyük bir SUÇLUYMUŞUM DA

haberim yokmuş” diye,

İç geçirdim.

Maalesef.

Aslında bu tür imza durumlarının kolayı var

İmza inceleme teknikleri çok ama çok ilerledi

Bağlı olduğun bakanlık kanalıyla,

İç İşleri Bakanlığına bir yazı yazarsın

Müdürlük bünyesine imza inceleyecek kriminal bir bölüm kurarsın.

Şüpheli bir durum olduğunda hemen orada inceletirsin.

Gerçek ortaya çıkar.

İmzayı Emniyet Müdürlüğü Teknik Şubeye gönderiyorsun.

Bu durum en az bir yıl sürüyor.

Haklı olduğun bir durum olduğunu varsayalım.

Bunun günahını her zaman olduğu gibi yine vatandaş çekiyor.

Ne diyelim bizden söylemesi