Son Suriye-Libya savaşları bize önemli bir gerçeği gösterdi. Dostunun düşmanının kim olduğunu. Tüm dünya bir terörist oluşum için üzerimize gelirken Kıbrıs’tan bile hainlik derecesinde hem de Cumhurbaşkanı düzeyinde haykırı bir sesi duyunca hakikaten içimiz acıdı. Solcu olsan sağcı olsan ortacı olsan fark etmez önce vatan demelisin, o vatan olmazsa seni o Kıbrıs’ın göbeğinde lime lime ederler, Sayın Bay Akıncı.
Türk birliği
Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın Azerbaycan’da Türk Konseyindeki konuşmasını izleyeniniz var mı? Ben izledim. Bir coşku bir arzu ve de gönüllü bir fikir birliği. Çünkü oradaki ki canlar TÜRK canlardı. Çünkü orada kalpler; ‘TÜRK TÜRK’ diye atıyordu. Çünkü orada ortak binlerce yıllık bir tarih birliği, bir ülkü birliği bir KAN birliği, dil birliği vardı. Seversiniz sevmezsiniz. Yönetim biçimine, cesaretine katılırsınız katılmazsınız. Son 5 yılda Tayyip Erdoğan’ın cesur bir lider olduğu konusunda insanlar arasında fikir birliği var. Ben de onlardan biriyim. Kendisini zaten şahsen tanıyorum. Sokakta kavga ederken bile dostunuza sırtını dönmeyecek kaçmayacak kadar da bileğine yüreğine güvenilecek biri, Devlet Bahçeli’nin desteği ile o bunu BAŞARABİ- LİR. Neyi diyeceksiniz? TÜRK birliğini tabii. Çünkü bizim arkamızda duracak bizimle birlikte hareket edecek kendi kandaşlarımızdan başkası olamaz. Bakın Suriye savaşına... Bakın şu Arapların haline. Rahmetli Türkeş’in dediği gibi; “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur”. Çok isabetli bir yorum.
Tayyip başarır
Evet, dostlar geldiğimiz noktada artık Türklerin birliğinin zamanıdır. Türk Konseyi daha ileri bir evreye taşınmalıdır. Türk birliği evresine. Türkiye, Kazakistan önderliğinde, Özbekistan, Türkenistan, Kuzey Afganistan, Azerbaycan, Gagavuzlar, KKTC, Kırgızistan, Doğu Türkistan, Macaristan. Bunlar devlet olanlar. Birde özerk cumhuriyetler kendini TÜRK olarak tanımlayanlar var; “Başkurtlar, Batı Trakya Türkleri, Çuvasistan, Dağıstan, Hakasya, Balkar Türkleri, Karacay Türkleri, Acaralar, KARAKALPAK Türkleri, Nahçıvan, Tataristan, Tuva Türkleri, Yakut Türkleri”. Bu birlik kurulursa eli uzun olur ve özerk olarak yaşayan başta Doğu Türkistan olmak üzere hepsine de sahip çıkar. Bilim adamları, Türkoloji profesörleri, ilim adamları bir araya gelmeli. Türk dünyasının birleşmesinin temelleri atılmalıdır. Aynı dili konuşmalıyız.
Tüm Türkleri birleştirecek bir bayrak olmalı. Din birliğimiz var. Tarih birliğimiz var. Kandaşlığımız var. Şu sınırları kaldıralım. Tüm Türklerin birlikteliğinin zamanıdır. Türk sınırları arasında vize olur mu? Kardeş kardeşin ülkesine elini kolunu sallaya sallaya gitmeli. Ticaret yapmalı. Yerleşmeli. Evlenmeli asker bile olabilmeli. Bu birliktelik çok büyük bir güç anlamına gelebilir. Önce ekonomik birliktelik. Sonra askeri birliktelik. Niçin bir Türk NATO’su olmasın? Niçin bir Türk Ekonomik birlikteliği olmasın? Şimdi tam zamanıdır. Azerbaycan’da Cumhurbaşkanı konuşurken coşkulu alkışlar, ayakta alkışlar bir şeyi gösterdi, güçlenen bir Türkiye’nin Tanrı Dağının eteklerine kadar, Adriyatik ten Çin’e kadar Sibirya’nın en ücra köşesindeki Yakut Türklerine kadar takip edildiğini, desteklendiğini gördük. Bu konuda adımlar atılmalı.
Türk Dünyası ile ilişkileri düzenleyecek bir Türk Dış Ülke Bakanlığı kurulmalı. Bu bir ihtiyaç değil dünyanın özellikle Ortadoğu’da ve de Avrasya coğrafyasında bizim için artık bir gerekliliktir. Türk Cumhuriyetleri artık şapkalarını önüne koymalı. Güçlü olmanın tek yolunun Türk birliğinden geçtiğini görmeli. Buna Türkiye Cumhuriyeti, Kazakistan ile birlikte önderlik etmeli. Hangi dili konuşacağımız çok önemli değil. Önemli olan hepimizin anlaşabileceği ortak bir dilimizin olması. Yani birilerinin ırki özürlülerin şaşı gözle baktığı TURAN hedefi artık gündeme gelmeli. Bence tam zamanıdır.