Eyüpsultan'da yazar Eylem Tok'un oğlu T.C.'nin lüks araçla arızalanan ATV motorunu emniyet şeridinde kontrol eden gruba çarparak Murat Aci'nin ölümüne neden olmuştu.Kaza sırasında aynı araçta bulunan arkadaşlarının ifadeleri ortaya çıktı.
Mithatpaşa Mahallesi Davutpaşa Caddesi'nde meydana gelan kazada 3 ATV motoru ile geziye çıkan Oğuz Murat Aci (29), Tahsin Arslan (23), Süleyman Arslan (21), Hasan Topal (25), İbrahim Gümüş (27), motorlardan birinin arızalanması üzerine emniyet şeridinde durdu. Evli ve 1 çocuk babası Oğuz Murat Aci, bir ATV motorunun ışıklarını yakarak önlem almaya çalıştı.Diğer kişiler arızalanan motorla ilgilenirken aynı yönde seyir halinde olan T.C.(17)'nin yönetimindeki lüks araç, emniyet şeridinde bekleyenlere çarparak sulama kanalına düşmüştü.
Kazada Oğuz Murat Aci olay yerinde hayatını kaybederken Tahsin Arslan, Süleyman Arslan, Hasan Topal İbrahim Gümüş yaralanmıştı.Kazadan sonra T.C'nin annesini arayıp yardım istediği olay yerine gelen yazar Eylem Tok oğlunu kendi aracına alarak kaçtığı tespit edildi. Kazaya karışan lüks araç olay yerinde bırakıldı.
Polisin çalışması sonucu anne Eylem Tok'un, yaşı tutmadığı için ehliyeti olmayan oğlu T. C.'yi de alarak gece 02.00'de havalimanına gittiği oradan Mısır'a kaçtıkları belirlenmişti. T.C.'nin kullanmış olduğu araçtaki arkadaşlarının karakolda vermiş olduğu ifadeye ulaşıldı.
Polis karakolunda verdiği ifadesinde Z.H.D. şunları aktardı; "Benim elimde yaralı şahsın telefonu olduğunu ve bu telefonu gidip olay yerine bırakmamız gerektiğini söyledim. O esnada K. A. taksiye bindi ve olay yerine gideceğini düşünerek yanında bulunan telefonu K.A.'ya verdim.
Akabinde K.A. böyle bir sorumluluğu taşıyamayacağını söyledi ve telefon site girişinde bulunan duvarın üzerine bıraktı. Daha sonra güvenlik gelerek telefonu aldı. Ardından velilerde site önüne geldi ve bizi uzaklaştırdı. T.C.'nin annesi güvenlik görevlisinden telefonu 'sahibine vereceğim' diyerek almak istedi. Güvenlikte telefonu T.C'nin annesine verdi. Ardından T.C.'nin annesi site önünden ayrıldı"
A.K. ifadesinde arkadaşı T.C.'nin kendisini arayarak dışarda takılmak istediğini belirterek şunları aktardı; "T.C. beni evden almaya geldiğinde kendisi lüks marka aracını kullanıyordu. Araçta K.D. isimli bir arkadaşımız da vardı. Araç hareket ettikten sonra K.D. evine bıraktık ve T.C'nin evine doğru gittik. T.C.'nin evinin önüne Demir arkadaşımızı bekledik. Tahminimce 10 dakika sonra Demir kullandığı koyu renkli araç geldi.
Araçta hatırladığım kadarıyla Demir, Hakkı ve Poyraz vardı. Toplamda 5 kişi olduk ve siteden çıktık. Ben Demir'in olduğu araca bindim. Demir, Hakkı ve Poyraz diğer araç ile peşimizden geldiler. Yılmaz E., Akın ve K. A. isimli arkadaşlarımız farklı bir siteden aldık. Kerem, Yılmaz E. diğer araca bindiler. Toplamda 7 kişi olduk ve Göktürk içinde arabaları da turladık ve site meydanına geldik.
Meydanda oturduğumuz esnada aynı sınıfta olduğum M. E. Y.'ı gördük. Yanına ilk defa gördüğüm ve soyadlarını bilmediğim Bartu ve Arda olarak bildiğim şahısları gördük ve muhabbet etmeye başladık. Böylece toplamda 10 kişi olduk. Daha sonra buradan araçlar ile ayrıldık.
Diğer aracı Demir kullanıyordu. Demir'in yanına Kerem, Yılmaz E., M. E.Y., Poyraz ve Hakkı bindi. T.C.'nin kullandığı araca ise ben, Arda ve Bartu bindik. Siteden çıktık. Merkezde bulunan benzinliğe gittik. Yakıt aldıktan sonra benzin istasyonundan çıktık ve Bahçeköy Orman yoluna girdik. Orman yoluna girince Demir kendi aracılığıyla önümüze seyir halindeydi.
Bir müddet sonra Demir bize el hareketi yaparak önüne geçmemizi istedi. Biz de buna istinaden Demir'i solladık ve önüne geçtik"
A.K. ifadesinin devamında şunları ekledi; "Yolda ilerlerken kasise denk geldik. T.C. kasisi görünce biraz yavaşladı ve kasisi geçince hızlandı. Daha sonra T.C. yolun sağ tarafına gidiş istikametimizde bir şeyler olduğunu gördü ve direksiyonunu ani bir şekilde bulunan cisimlere çarpmamak için sola doğru kırdı. Araç bir anda kaymaya başladı.
Aracın sağ tarafı yani benim olduğum taraf ATV tarzı araçlara doğru kaymaya başladı. Kayma sonucu T.C.'nin kullanmış olduğu ve benim içinde olduğum araç ATV tarzı araçlara bir anda çarptı. Çarpma olayından sonra aracımız solda bulunan yamaca doğru çıktı.
Akabinde araçta bulunan T.C., ben, Arda ve Bartu araçtan indik. İndikten sonra yolun ortasına yerdeki şahsın yaralı şekilde yattığını gördüm. Onların yanına giderek iletişim kurmaya çalıştık. Daha sonra kalabalıktan duyduğum kadarıyla yolun diğer yamacına uçurum tarafında da bir yaralı olduğunu gördüm. T.C. o esnada kendi arabasının önüne gitti ve o aracın altına bir kişi olduğunu bize söyledi.
Akabinde yoldan geçen başka araçlar durmuş ve yardımcı oluyordu. Kalabalık kişiler için de birilerinin 112'yi aradığını duydum. Daha sonra yolun yamaç kısmında alt tarafta bir yaralının daha olduğunu öğrendik. Çevrede bulunan vatandaşlar yaralının yanına giderek yardım etmeye çalıştı.
T.C. bu esnada kendi özel şoförlerini aradı ve kaza yaptığını söyledi. Bir müddet sonra da T.C. annesi arayarak ona da kaza yaptığını söyledi. Olay yerine itfaiye ekibi geldi ve müdahale etmeye başladı. Müdahale esnasında T.C.'nin annesi bir kadın ile eski model plakasını almadığım bir araçla olay yerine geldi. Beni, T.C. ve Demir'i gelmiş olduk aracı bindirdiler. Daha sonra kendisi araca bindi ve olay yerinden uzaklaştık. Ben ve Demir'i site girişinde indirdiler ve devam ettiler. Site önünde bulunduğumuz esnada yaralılardan birine ait olan cep telefonunun Z. H. K. isimli arkadaşımızla kaldığını gördük. Akabinde ben sitede oturan arkadaşımın yanına gittim"
Kaza sırasında diğer araçta olan Z.H.D. ifadesinde şunları söyledi;
"Olay günü kalmak için okuldan sonra Demir isimli arkadaşımın evine gittim. Akşam saatlerinde T.C., Demir'i buluşmak için aramış. Yine akşam saatlerinde Demir evden babasının aracını aldı ve evden çıktık. Araçta ben, Demir, Yılmaz E., Kerem ve Poyraz vardı. Evden çıktık ve dolaşmaya başladık.
Daha sonra T.C. ile evinin önünde buluştuk. Akabinde siteye gittik ve meydan kısmında oturduk. Burada isimlerini, olay nedeniyle öğrenmiş olduğum M. E. Y., Bartu ve Arda'yı gördük. Bir müddet sonra hep beraber oradan kalktık. Bu 3 arkadaş yaya oldukları için Çamlık mevkiine gitmek istediklerini şoför arkadaşlara söylediler ve aracımıza bindiler.
Demir'in kullandığı araca ben, Yılmaz E., Poyraz, M. E.Y. ve Kerem ile bindik. Ben aracın sağ ön koltuğuna oturdum. Diğerleri T.C.'nin aracına bindiler. Siteden ayrıldık ve aracımızla benzinlikten yakıt aldıktan sonra Kemerburgaz yoluna yöneldik.
Surları geçince Bahçeköy yoluna girdik. Yani orman yoluna saptık. İçinde bulunduğum araç önde gidiyordu. Daha sonra T.C. bizi solladı. Normal hızımızla gidiyorduk. Önde başka bir araç vardı. T.C. bu aracı solladı. Bunun üzerine önde bulunan araç bize de yol verdi ve biz de bu aracı solladıktan sonra T.C.'nin arkasında gitmeye devam ettik.
Daha sonra T.C. daha da hızlandı ve hızlı bir şekilde gitmeye başladı. Önümüzde viraj vardı. Viraja sert girince araba biraz yalpaladı ve kaymaya başladı. Ancak aramıza mesafe olduğu için T.C.'nin önünü göremiyordum. Tam virajı alınca T.C.'in aracının yolun sonunda bulunan su kanalına çıktığını gördük"
Kazayı görünce durduklarını anlatan Z.H.D., şu şekilde ifadesine devam etti;
"Aşağı indiğimizde yolun ortasında 2 erkek şahsın yaralı şekilde yattığını gördük. Ben bu yaralıların birinin yanına gittim ve konuşmaya çalıştım. Yaralı bana telefonunun flaşını açtı. Telefonunu vererek başına bakmamı istedi.
Bende telefonu alarak başına ışık tuttum. O anki dalgınlık ile yaralının telefonunu cebime koydum. Daha sonra diğer yaralının yanına gittim. Yoldan geçen araçlar durarak yardım etmeye başladılar. O esnada etraf çok kalabalık oldu ve araçlar doldu.
Olay yerine itfaiye ve 112 ekiplerinin geleceğini düşünerek yolu açmak için Demir'in kullandığı aracı alarak K. A. ile birlikte aracı siteye götürdüm. Aracı siteye bıraktıktan sonra tekrar olay yerine gitmek için taksi çağırdım.
Taksiye bineceğim esnada Demir eski model bir araçla ile site önünde indi ve yanımıza geldi. O esnada benim elimde yaralı şahsın telefonu olduğunu ve bu telefonu gidip olay yerine bırakmamız gerektiğini söyledim. K. A. taksiye bindi ve olay yerine gideceğini düşünerek yanında bulunan telefonu K.A.'ya verdim.
Akabinde K.A. böyle bir sorumluluğu taşıyamayacağını söyledi ve telefon site girişinde bulunan duvarın üzerine bıraktı. Daha sonra güvenlik gelerek telefonu aldı. Ardından velilerde site önüne geldi ve bizi uzaklaştırdı.
T.C.'nin annesi güvenlik görevlisinden telefonu 'sahibine vereceğim' diyerek almak istedi. Güvenlikte telefonu T.C.'nin annesine verdi. Ardından T.C."nin annesi site önünden ayrıldı.
Ben, Demir ve Poyraz'la Demir'in evine gittik. Sabah olunca ailem beni aldı. Polisin kazaya karışan şahısları araştırdığını öğrenince ifade vermek için büro amirliğimize geldim"