"Ağabey ben TÜRK milliyetçiyim.

Puanım tuttu. Burslu olarak Fatih Üniversitesini kazandım.

Avukat olacağım. Üçüncü sınıftayım.

Şimdi okulumuz kapandı. YÖK kararlarında, beni okumam için, Anadolu"nun,

Herhangi bir okuluna verilebilir miş(!)

İmkânın olsa ben zaten giderdim. Babam inşaatlarda çalışıyor.

Üç kardeşime ve bana ancak yetişiyor.

Evimiz kirada. Bunalımdayım. İntihar etmeyi bile düşünüyorum

Lütfen bu karmaşık konuya bir el atın bize sahip çıkın"

X

"Sevgili üstadım, ben Yozgat"ın, Bozok yaylasından yıllar önce 

Yoksulluk dolayısıyla İstanbul"a göçtüm. Bir kızım ve bir oğlum var.

Kızım bilmeden FETO okullarından birini burslu olarak kazandı.

Psikoloji okuyordu.

İkinci sınıftaydı. Okulu kapandı. Şimdi eğitim sistemi çok karıştı. Başka şehirlerden bahsediyorlar.

Özel statüden bahsediyorlar.

Benim imkânlarım ancak boğazıma ve de kızımı okutmaya kıt kanaat yetiyor.

Şimdi hem bursumuzdan hem de okulumuzdan olduk.

En kötüsü de bu okullarda okuyan çocuklara potansiyel FETOCU-CEMAATÇİ güzü ile bakılması.

Bu çok ağırımıza gidiyor.

Bizim vatanımızı sevmekten başka derdimiz yok. Bu tür insanlarla da ise hiç işimiz olmaz.

Ama devletin yaptığı ayrımcılık moralimizi bozdu. Kara kara düşünüyoruz.

Lütfen bize sahip çıkın. İstanbul dışında çocuklarımı okutacak ne imkânım ne de param var."

X

Evet, dostları bu iki serzenişler bana gelen bine yakın öğrenci mailinden sadece ikisi.

Öğrencilerin ve de ailelerin kafası karışık,

YÖK"ün haftada bir değişen kararlarından bir şey anlamayan,

Yerinden yurdundan edilen,

Okulundan edilen 65 bin öğrenci var.

65 bin öğrenciyi aile bireylerini de katarak hesaplarsak yarım milyonluk bir insan topluluğu eder.

Şimdi bu insanlar çocuklarının öğrenim gelecekleri konusunda karamsarlar.

Okulları kapatılmış

Çocuklarının nerede okuyacağı belli değil.

Gönderilecekleri yerlerde okutulmak için maddi imkânları yok.

Hal böyle iken YÖK 20 gün içinde iki ayrı karar verip sonra iptal etti.

Son kararında da,

Özel satüden, taban puanlarına göre devlet okullarına yerleştirmeden bahsediyor.

Veya özel okullara gitmeleri tasfiye ediyor.

Ancak bu çocuklar, öncelikle üniversite yerleştirme puanlarına göre devlet okullarına girebilselerdi zaten girerlerdi.

Puanları tutmadığı için özel okullar gittiler.

Aileleri üç beş kuruşu bir araya getirerek çocuklarını okutmaya çalıştı.

Aslında durum basit.

Eski YÖK kanunlarına göre kapatılan veya kapanan bir üniversitenin,

Koruyucu bir DEVLET Okulu vardır.

Devlet bu kuralı, özel okulun herhangi bir sebeple kapatılması, kapanması durumunda öğrencileri mağdur olmasın diye koymuştur. 

Mesela bu koruyucu okul, İstanbul Üniversitesidir. Veya Marmara üniversitesidir.

Kapanan okulların çocukları anında bu okullara yerleştirilir.

Mesele kapanır.

Ancak bu kapatılan okullar FETO okulları olduğu için ve burada okuyan öğrencilerden bir kısmı da bu cemaate yakın olabilir endişesi ile

YÖK kurunun yanında yaşı da yakmaya başladı.

Kafa karışıklığı da bundandır.

Aslında öğrencileri, Anadolu"nun ücra köşelerine göndererek yarım milyonluk aile topluluğunu mağdur edeceklerine,

Kapatılan bu okullara devletin, hocalarını, doçentlerini profesörlerini okutmanlarını gönderirsin,

Yerinde yönetim ve de öğretim ile öğrenime devam edersin.

Bu kadar basit.

Ancak bu basit durumları maalesef YÖK nedendir bilinmez!

İçinden çıkılmaz nale getirdi.

Ve insanları bunalıma hatta intiharı düşünecek hale getirdi.

Unutmayalım bu çocukların yüzde 95"i cemaatle alakası olmayan bu vatanın evladı,

Yarınlarda ülkemize şekil verecek gençlerden oluşuyor.

Hepsini cemaatçi diyerek karalayarak fişlemek, toplumdan koparmak,

Devletine kin duymasının önünü açmak kimseye yarar sağlamaz.

Lütfen insanımızı kazanalım. Günahsız bir genci siyasete, siyasetçiye, devletine düşman etmek kimseye bir şey kazandırmaz.

Devletin yıllardır büyüterek bir yerlere getirdiği bir devlet düşmanı yapılanmanın hatalar zincirinin bedeli ödemek gençlerin uhdesinde olmamalı.