Amasya’daki Oluz Höyük kazılarında, tarihsel öneme sahip bir buluntuya ulaşıldı. Kuş şeklinde tasarlanıp pişirilmiş topraktan yapılmış olan ve 2 bin 100 yıllık bir geçmişe sahip olduğu belirlenen asker düdüğü, kazı ekibi tarafından büyük bir dikkatle incelendi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk İslam Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez’in aktardığına göre, bu eşsiz buluntu, Roma’dan önce Anadolu’da hüküm süren Mithridatlar Hanedanı dönemine, özellikle de 6. Mithradates zamanına ait.
Askeri Haberleşmede Kullanılmış Olabilir
Prof. Dr. Şevket Dönmez, düdüğün sıradan bir ses çıkarma aracı olmadığını ve askerler arasında haberleşme amacıyla kullanıldığını düşündüklerini belirtti. Bu açıdan düdük, yalnızca bir tarihsel obje değil, aynı zamanda antik çağlarda iletişim teknolojisinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
Prof. Dr. Dönmez, düdüğün iki önemli özelliğini şöyle açıkladı:
Melodi Üretme Özelliği: Üzerindeki dört delik sayesinde yalnızca basit sesler çıkarmıyor, aynı zamanda belirli bir melodi oluşturabiliyor.
Roma Kültüründen Önce Kullanım: Bu tür asker düdükleri genellikle Roma kültürüne ait bir gelenek olarak kabul edilse de, Oluz Höyük’te bulunan düdük M.Ö. 1. yüzyıla, yani Roma öncesi döneme ait. Bu da Anadolu’daki yerel krallıkların bu tür aletleri kullanmış olabileceğini gösteriyor.
Kuş Figürü ve Ekosistem Bağlantısı
Düdüğün tasarımındaki kuş figürü de dikkat çekici. Prof. Dr. Dönmez, düdüğün yabani bir kaza ya da angut kuşuna benzediğini ifade etti. Bu, Oluz Höyük’ün çevresindeki doğal yaşamla bağlantısını ortaya koyuyor.
Kazı ekibinin bulguları, höyüğün yanında Hititler döneminden beri var olan bir gölün bulunduğunu, bu gölün zengin bir kuş ekosistemine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Höyük sakinlerinin, çevredeki kuşları gözlemleyerek bunları çanak ve çömlek gibi objelere işlediği anlaşılıyor. Bu düdükteki figürün de Amasya’ya özgü endemik bir kuş türünden ilham almış olabileceği düşünülüyor.
Miras Koruma Çalışmaları Devam Ediyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yürüttüğü “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında ilerleyen Oluz Höyük kazılarında bulunan bu eşsiz eser, kapsamlı temizlik ve konservasyon çalışmalarından sonra Amasya Müzesi’ne teslim edilecek. Bu sayede, tarih meraklıları bu değerli buluntuyu yakından görme fırsatı bulacak.