Yönetenimizin şu sözlerine,

Bir MİM koymak istiyorum;

"Hamdolsun 12 yılda imam hatipli öğrenci sayısı,

6o binden BİR MİLYONA çıktı."

Bu konuyu biraz irdelemek istiyorum.

İmam Hatip Okullarının temel kuruluş amacı nedir?

"İmam ve de Hatip yetiştirmek".

Daha doğrusu bize dinimizi öğretecek,

İbadet yerlerimizle, cenazelerimizle ilgilenecek,

Dini vecibelerimizi doğru şekilde yerine getirmemizi sağlayacak,

Din görevlilerini yetiştirmektir.

Ülkemizin yıllık imam ihtiyacı bellidir,

Emekli olan,

İşinden ayrılan,

Veya hakkın rahmetine kavuşan din görevlilerinin yerine,

İmam hatiplerden mezun yeni görevliler atanır.

Bunların sayısı da bellidir.

Yani yıllık 10 bin imama ihtiyaç varken.

Siz 100 bin, 200 bin imam hatipliyi mezun ederseniz,

Bu okulların temel amaç felsefesi değişir.

Bunun sonucunda da imam hatipler tartışmaya açılır.

Siyasallaşır.

Ve de AKP gibi dini siyasete alet ettiği iddiaları aşikâr olan,

Dini siyasetin her platformunda kullanan partilerin,

İmam hatip okulları ARKA BAHÇESİ olarak anılmaya başlar.

Anladığım kadarı ile bu tür siyasal partilerin temel bir amacı vardır.

Yönetenlerinin çoğunun İmam hatip kökenli olmaları vesilesiyle,

Herkesin İmam Hatip okullarına gitmesini istemektedirler.

İmam hatipli general,

İmam hatipli polis,

İmam hatipli Fizik Profesörü,

İmam hatipli genetik Profesörü.

Bence bu yanlış bir yoldur.

Kimse bu eleştirilerimizden dolayı bizi din düşmanı,

Dine şaşı bakan biri olarak algılamasın.

Tabii ki Müslüman bir ananın,

Müslüman bir babanın evladıyız.

Allah'ımızın varlığına birliğine,

Peygamberimiz onun elçisi olduğuna inanıyoruz.

Anlatmak isteğimiz,

Dinin siyasallaştırılması,

Din elemanlarının politize bir hale getirilmesidir.

Tamam, yeterince imam yetiştirilsin,

Yeterince din görevlisi yetiştirilsin,

Amenna.

Ama Fizik profesörünün, imam hatipten mezun edilmesi yanlış bir düşünce.

Bizim bir milyon imama ihtiyacımız yok.

Bizim uçak mühendislerine,

Uzay mühendislerine,

Denizaltı, helikopter mühendislerine,

Makine mühendislerine,

Tıp profesörlerine ihtiyacımız var.

Onun için bu fen matematik liselerinin kapatılıp,

İmam hatip liselerine dönüştürülmesi,

Hem çağdaş gelişmişlik ve de sanayi olarak önümüz tıkar,

Hem de ATAÜRK' ÜN belirttiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmamızı durdurur.

Bütün yanlışlık burada.

Kendime hep şu soruyu sorarım;

"Niçin İslam ülkeleri arasında,

Teknolojik ve de çağdaşlık olarak,

Bir İngiltere, Fransa, Almanya, Amerika düzeyinde bir ülke yok?

Zaten Ortadoğu da bu düzeyde gelişmiş bir iki İslam ülkesi olsa,

Fanatik Evangelist Hıristiyanların,

O kirli çizmeleri bizim,

Bölgede ki kutsallarımızı bu kadar kirletmezdi.

Özetle yatırım yapacaksak teknolojiye yatırım yapalım.

Sanayiye yatırım yapalım.

Gelişelim ve bu batı alçaklığının karşısında,

Onların anladığı dilden gelişmiş silahlarla,

Kuvvetli ekonomilerle duralım.

Aynı şey son yıllarda ihtiyacın üzerinde yapılan camiler için de söz konusudur.

Bizim insanlarımızın bir bölümü,

Camiyi yapmayı, yapırmayı,

Öbür dünyanın bir garantisi olarak görür.

Ve de yaptırdığı cami ile cennete gideceğini düşünür.

Ama aynı düşünceyi geleceğimizi şekillendirecek olan OKULLAR için pek düşünmezler.

Ama asıl olan ilim ve de öğretim kurumlarıdır.

Yüce Peygamberimizin;

"İlim, Çin'de bile olsa gidin öğrenin" sözü bize bir şeyler anlatmalıdır.

Bu sebeple son yıllarda ülkemizde ihtiyaçtan çok cami yapılması.

Bazı camilerin cemaat yokluğundan boş olması,

Sadece bu işin siyasal-ahiret olarak düşünülmesinin bir ürünüdür.

Ve sonuçta her yıl yapılan cami sayısı,

İnşa edilen okul sayısını kat kat geçmişse.

Bu ülke vatandaşları ve de yönetenlerimizin oturup düşünmesi gereken bir durumdur.

Özetle bu KAOTİK coğrafyada, Dinayet İşleri Başkanlığının bütçesi,

Milli Bakanlığı bütçesinden asla kat kat fazla olmamalıdır.