SURİYE bataklık yüzünü göstermeye başladı. Türkiye ve Suriye üst yöneticileri ailecek çok samimiydiler. Birbirlerine kardeşim diye hitap ediyorlardı. Bakanlar Kurulları karşılıklı olarak Suriye’de, Türkiye’de toplanıyordu. Rabia meselesinde Esad’ın istenenlere olumsuz tavır sergilemesi savaşın başlamasına yetti. Türkiye’nin yeni siyasetinin ana mihveri ortaya çıktı. Esad gidecek. Bunun için ABD ile anlaşma oluyordu ama İran ve Rusya ile anlaşma olamıyordu. Esad Suriye devletinin yasal başkanıydı. Herkes, ABD, Fıransa, İran, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail Türkiye ve daha başkaları asker göndermişti Suriye’ye. Bölük-pörçük bir ülke haline geldi Suriye. İnsanları önceleri can derdiyle, sonraları siyasi kullanımlara hizmetkear olarak ülkeden çıktılar. Mülteci olarak gittikleri her ülkede kullanıldılar. Kötü insan oldular, suça karıştılar. Açlık, hapis, kötü muamele, insan için facia olan ne varsa karşılaştılar. Yine de gidip vatanları için çarpışmaya yanaşmadılar.

Bahçeli oyunu gördü

NATO’dan çıkmak, batı yörüngesinden uzaklaşmak, Şengen topluluğuna katılmak an meselesi oldu kimi zaman. Rusya en iyi müttefik, ABD daima aldatan sıtratejik ortak ilan edildiği günler oldu. ABD’nin on binlerce Tırı PKK’ya silah taşırken seyretmekle yetinildi. Ara sıra da ‘bu kadar da olmaz ki canım’ diye itiraz sesleri yükseltildi. Sınırda üç kasaba Türkiye’nin idari yapılanmasına girdi. Ama Türkiye sınırı boyunca 600 kilometreye yakın uzunlukta bir alana, Fırat’ın doğusuna boylu boyunca PKK PYD yerleşti. Askeri bir güç, silahlı bir ordu oldu. Böyle bir şeye izin vermeyiz, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ denildi sıklıkla. Sonra 20 millik bir geri çekilmeyi kabul etmek zorunda kaldık. Sayın Devlet Bahçeli beyefendi tehlikeyi gördü, oyunu sezdi ve ittifakın yılmaz savunucusu olduğu halde uyarmak zorunda kaldı. Gerçekten de güvenli bölge, tampon bölge adı ne olursa olsun, bu PKK/ PYD’nin bulunduğu mevkiyi kaybetmeden iki adım geriye çekilmesidir. Bu iki adım geri çekilme ile boşalmış alanın varlığını kabul etmek, gerideki PKK yapılanmasını da kabul etmektir. Esad gitsin denildi olmadı, PKK orada konuşlanmasın denildi o da olmadı. İşte şimdi Suriye’nin bataklık yüzüyle karşı karşıya geldik.

Kediye terbiye dayağı

Bir işinsanı, dokumacı İstanbul Bahçelievler’de oturuyormuş. Kedisini ensesinden tutmuş, odaya kapanmış, çocuklarını da oradan uzaklaştırmış. Kediye terbiye dayağı atıyor. Bu bireysel bir davranış. İnsanlar kimselerin görmediği yerde bir çok günahı işlerler. Sonra vicdanları kendilerini rahatsız ederse dönüp Allah’dan tövbe ederek af dilerler. Af dileklerinin samimi olması durumunda kabul edileceği de kesin gibi. Fakat bu işinsanı yaptığı bu işi kamerayla kaydedip sonra da ağnet üzerinden yayınlıyor. Herkes şahit oluyor bu işkenceye. Şimdi bunun mantığı ne olabilir diye düşünmek gerek. Neden kaydediyorsun be adam, peki kaydettin diyelim neden yayınlıyorsun? Komşularınla aran açık da onlara gözdağı mı veriyorsun. Adam gözaltına alınmış ama yapacak bir şey yok, belki kabahatler kapsamında bir para cezası ödeyecek ve serbest bırakılacaktır.

Suç ve tedavi romanı

Bence bu tür suçları işleyen insanlar derhal tedaviye alınmalı. Onun ruh derinliklerine nüfuz edilerek neyi amaçladığı keşfedilmeli. Ruh tahlilleri yöntemiyle bu kişinin çocukluğu, gençliği, aile yapısı, eğitim geçmişi, iş hayatı geçmişi incelenmeli. Bulgular tıp birikimine kaydedilmeli. Her suç mutlaka bir davranış bozukluğudur. Ruh sağlığının yerinde olmadığının delilidir. Akıl sağlığı, ruh sağlığı, davranış sağlığı; beden sağlığı kadar önemlidir. Esasını söylemem gerekirse cezaevlerine infaz memuru sayısından çok asabiye tabibi, ruh sağlığı tabibi, davranış tamircisi görevlendirmek gerek. Firenkçe adlarıyla Psikiyatr, Psikolog, rehberlik mütehassısı, yaşam koçları görevlendirmek gerek. Ahlakçı yazarları, düşünürleri tayin etmek gerek cezaevlerine. Bu insanlar, suça bulaşmış ya da suça bulaştığı iddia edilen insanlar aslında hastadırlar ve cezalandırılmaktan çok tedavi edilmeyi hak ediyorlar. Bataklıktan telaşsız, süküunetle uzaklaşmak gerek. Çünki telaş batmayı hızlandırır. Suç ve Ceza romanını Suç ve Tedavi şeklinde yeniden yazmak kaçınılmazdır.