Annem çok güzel yapardı... Kuru köfte... Haşlanmış yumurta... Taze ekmek... Yerken boğazıma yumruk gibi tıkanırdı... Ama buna, bayılırdım... Öyle lezzetli gelirdi ki çocuk dünyamda...
Ne zaman 1 Mayıs gelse, annemin kuru köftesi düşer aklıma... Yerleştirirdi çantaya ve ben önce okula, oradan pikniğe giderdim... İlkokuldayken ben... 1 Mayıs... Bahar Bayramı’ydı...
Ve okullar öğrencilerini ‘baharı karşılamaya’ kırlara götürürdü... Yeni yeşilin ezildiğinde gelen kokusu burnumuzda, minik papatyaların boyası pantolonumuzda dönerdik eve... O gün 1 Mayıs’tı ve “yeniden doğuş”tu... Yeni bir mevsim, yeni duygular, yeni çiçekler, yeni kuşlar...
Her 1 Mayıs kutlamasında çocuk yüreğimde oradaydım... Kırda! Bir gün hatırladım Üniversiteye İstanbul’a geldim... Ve inanır mısınız, ilkokuldan, İstanbul’a geldiğim o yıla kadar, unuttum 1 Mayıs’ı... Baharlığını da unuttum, kutlamayı da... Kırları da... Sonra... Sonra bir gün aniden hatırladım...
Bir pazar günü... 1977’de... Beşiktaş’ta trafiğin “mıh” gibi çakıldığı bir pazar sabahında, onlar önümden geçtiler... Bayrak bayrak... Sıra sıra geçtiler... Marş marş... Emek emek geçtiler... Hepsini gördüm... Taksim’e gidiyorlardı... O gün önümden hepsi geçti... Geri dönenleri de dönmeyenleri de... Hangisiyle göz göze geldiğimi hatırlıyorum... Hangisini hatırlamam gerektiğini bilmeden baktım...
O baktıklarımın onların “son bakışı” olduğunu bilmeden baktım... Sonra?.. Sonrasında kulağımda saatler süren mermi sesi... Dinmek bilmedi, bitmek bilmedi... Beşiktaş’a uzaklığı kuş uçuşu 300 metre olan Taksim Meydanı’nda yaşanan TEK TARAFLI muharebeyi, TEK TARAFLI can pazarını, göremedim, ama dinledim... Çığlık duymadım... Slogan duymadım... Kulağımdaki tek ses, mermi sesiydi...
Biraz önce önümden bayrak bayrak, marş marş gidenler, son duraklarına gittiklerini bilmeden gitmişlerdi... Bir daha dönemediler... Ne evlerine, ne baharlarına, ne analarına, ne evlatlarına, ne bayramlarına... Ben de dönemedim o günden sonra çocukluğuma... Ben de dönemedim o günden sonra çocukluğumun baharlarına... Yıllardır içimde yaradır... Her 1 Mayıs’ta, her bahar bayramında, her işçi ve emekçi bayrağında, bu ülkede ekmeğini alın teriyle kazanan her vatandaşım adına; bedduamdır... ‘Kim çaldıysa baharlarımızı bizden, haram olsun!..’