3. Kez dünya kulüpler şampiyonluğuna ulaşan Vakıfbank, geçen yılın da dünya şampiyonuydu. Bir an için bu başarıyı bir futbol takımımızın elde ettiğini düşünün. Yer yerinden oynar, 40 gün 40 gece bayram ilan edilirdi. 
Türk voleybolu özellikle bayanlar düzeyinde büyük başarılara imza atıyor. Milli takımımızın milletler kupasında ABD'nin arkasından ikinci olması gücümüzün göstergesi. Başarıda voleybol liselerinin katkısı elbette çok fazla. Hem eğitimli insan hem de başarılı sporcu yetiştirince şampiyonluklar ardı ardına geliyor. 
 
Vakıfbank'taki 4 yabancı oyuncu, dünyanın en iyileri. Tüm Çinli taraftarların formasını giyerek maçlarını izlediği Çinli Zhu, bu turnuvada bir kez daha dünyanın en iyi smaçörü seçildi. 
Gelelim bizim kızlara...  Gizem en iyi libero ödülünü fazlasıyla hak ederek aldı. 19 yaşında 2 metre boyundaki orta oyuncu Zehra hem bloklarıyla hem güzelliğiyle kalpleri fethetti. 21 yaşındaki sempatik pasör Cansu herkesi kendisine hayran bıraktı. 17 yaşındaki Ebrar, 2 metre boyuyla milli takımın geleceğine imza attı.  Kaptan Melis, Ayça, Buket, Derya, Kübra ve Tuğba da şampiyonluğa katkı verdiler. 
Kulüplerarası Dünya şampiyonasında, Vakıfbank'ın birinciliği, Eczacıbaşı'nın üçüncülüğü kadar sevindirici olan ülkemizdeki voleybol fabrikasının mükemmel üretimiydi. 
 
6. ŞAMPİYONA HAZIR OLUN
 
Türkiye liginin 5 şampiyon takımı var. Şimdiye kadar üç büyüklerin yanında Trabzonspor ve Bursaspor takımları şampiyonluk tacını takmıştı Bu sezon 6. şampiyona hazır olun.
Üç büyüklerde işler istenilen gibi gitmiyor. Fenerbahçe düşme potasında. Galatasaray gün geçtikçe güç kaybediyor. Beşiktaş, mehter takımı gibi iki ileri bir geri gidiyor. Trabzonspor toparlanma evresine girdi ama sanki biraz geç kaldı. 
Göksel Gümüşdağ'ın Başakşehir'i ise engel tanımadan yoluna devam ediyor. Hem iyi futbol oynuyor. Hem de kasasında devre arası transferine ayırdığı nakit parası var. Bir diğer avantajı ise Avrupa kupalarından erken elenmiş olması. Üç büyükler mali sorunlarla boğuşurken, Başakşehir otobanda tam yol ilerliyor. 
 
NE YAPTIN BURAK?
 
Birinci ligin önemli maçında, 2. Sıradaki Denizlispor evinde lider Gençlerbirliği'ni ağırladı. Maçın son dakikalarında Denizlisporlu Burak yarı sahadan topla çıktı. Gençler kalecisini de çalımla geçti. Arkadan koşan takım arkadaşı Mehmet Akyüz ve Burak boş kaleyle karşı karşıyaydı. Burak topa biraz havalı vurunca top kalecinin boşalttığı kaleye koşan savunma oyuncusunun ayağına çarparak gol olmadı. Denizlispor golü bulsa 3 puan alacaktı. 1 puanla yetindi. Kaybettiği 2 puan ligin sonunda takımı süper ligden ederse, Burak Çalık'ı anmadan edemeyeceğim.  
 
NE VAR?
 
Galatasaray-Rizespor maçının 2. dakikası. Vedat Muriç, Muslera ile karşı karşıya kaldı. Yardımcı hakem Serkan Olguncan ofsayt bayrağını kaldırdı. Ali Palabıyık oyunu durdurdu. Oysa kural ne diyor? "Gol pozisyonu varsa, oyunu devam ettirilecek. Yardımcı hakem oyun sonlanınca ofsayt bayrağını kaldıracak. Gol olursa, ofsayt olup olmadığı VAR hakemleri tarafından incelenecek." Yan hakem "Cart" diye bayrağını erken kaldırınca ve Ali Palabıyık da düdüğünü çalınca, Vedat Muriç'in gol girişimi sonuçlanmadı. Bana göre bu poziyonda ofsayt yoktu, hakemlerin yanlış kararı ve güme giden bir Rizespor golü vardı. 
 
Haftanın sorusu: 
 
Fenerbahçe bu kadroyu bozmazsa önümüzdeki sezon ikinci ligde şampiyon olabilir mi?
 
Haftanın Zaytungu:
 
Otobüsle İstanbul'a dönen Fenerbahçe kafilesi Orhan Gazi Köprüsü'nde geçiş ücreti olarak İsmail Köybaşı'nı bonservisiyle birlikte verdi.