Tam bir gövde gösterisiydi Sayın Devlet Bahçeli'nin geleneksel yıl sonu toplantısı. Şeffaf, samimi, sınırsız, kalitesi yüksek bir oturuma tanık olduk. Yüz civarında temsilci, yazar ve MHP muhabirleri için özel oturum düzenlenmiş. Kıdemli gazeteciler, genel başkan yardımcıları, üst düzey yöneticileri yanında yer alarak oturuma ayrı bir önem gösterilmiş. Genel Başkan Bahçeli her zaman olduğu gibi iki yanına kadın gazetecileri alarak kadına verilen önemi bir kez daha göstermiş oldu.
Kilit parti
Arka fonda Alparslan Türkeş, Atatürk ve Devlet Bahçeli'nin birlikte çizilmiş portreleriyle ve iki yanındaki dev ekran koca balo salonuna bir görkem kattı. Bahçeli'nin önünde yazılı metin yoktu. Sunuş konuşması da yapmadı. Önce zengin menüyle kahvaltıya geçildi. Sonra toplantının açılış konuşmasını yapan yetkili, 'MHP, Türk siyasetinin etken ve dominant bir yapısıdır' cümlesiyle oturumu açtı. Siyasetimizin yazar ve eleştirmenlerinin MHP için kullandığı 'kilit parti' unvanı bir kez daha dile getirilmiş oldu.
Sayın Bahçeli, merak edilen, akla takılan, açıklığa kavuşturulmak istenen ne varsa, sınırsız olarak bütün sorulara açık olduğunu söylerken, dedikodu niteliğindeki duyumların bile dile getirilmesini arzu etti. Önemli olan her şeyin açıklığa kavuşmasıydı. Ve her şey soruldu. Her soru cevap buldu. Cevaplar da dikkat çekti.
Jest ve rest
Cumhur İttifakı'nın başarısı, yani x+y=Yüzde 52 formülü çok önemli. Bunu vurgularken de 'jest ve rest' tanımını bir kez daha yineledi. Adana, Mersin, Manisa, Osmaniye dışında MHP'nin tavrında bir değişiklik olmayacağını vurguladı. Yani ittifakın 31 Mart seçimlerinde yüzde 52 ve üstünde oy alması parti olarak ilk hedefleri.
Gündem ile ilgili gerek söylem gerekse spekülasyonlar da değerlendirildi. Örneğin kamuoyunda değer bulmuş Metin Akpınar'ın derhal özür dilemesi gerektiğini hatırlatarak 'ayaktan asılma' geleneğinin tarihimizde olmadığını vurguladı ve 1945 yılında sevgilisiyle birlikte ayaklarından asılmış faşist lider Mussolini'nin fotoğrafını belge olarak gösterdi.
Ayaktan asılma ile faşizmi, faşizmle Tayyip Erdoğan'ı benzetmenin akla ziyan olacağını söylerken, Metin Akpınar'ın aynı TV kanalında çıkıp kamuoyu önünde özür dilemesinin borcu olduğunu vurguladı.
Elbette bütçe görüşmelerinde Özgür Özel'in, MSB Bakanı Hulusi Akar için sarf ettiği sözler de gündemiydi Bahçeli'nin.
Hulusi Akar'a hediye
Şunu öğrendik ki bugüne kadar yeni atanan tüm genelkurmay başkanlarına nezaket ziyaretleri yapmış MHP lideri. Sadece Hulusi Akar Paşa'ya 'hayırlı olsun' ziyareti sırasında Kuran-ı Kerim, bayrak ve altın kabzalı silah hediye etmiş. 'Neden' sorusuna ise 'his ve duygu olarak' yanıt verdi. Bu duygusunun ne kadar güçlü olduğunu da Hulusi Akar'ın 15 Temmuz'daki duruş ve davranışıyla kanıtlandığını ifade etti. Özgür Özel'in ve bazı sözcülerin konuşmalarına özen göstermeleri gerektiğine de dikkat çeken Bahçeli, Kemal Kılıçdaroğlu'nda bu arkadaşları tatile göndermelerini tavsiye etti.
Kılıçdaroğlu'na okul arkadaşı olarak saygı duyduğunu da ifade etti Bahçeli. Belli ki Hulusi Akar ve Metin Akpınar konusu MHP liderini çok üzmüş.
Bahçeli'nin İsmet İnönü vurgulaması da kayda değerdi. İsmet Paşa tartışmalarının gereksizliğini, eleştirilere karşı savunma yapmayı bile uygun olmadığını, Atatürk ve İsmet Paşa'nın tarihimizde yerlerini alan iki önemli şahıs olduğunu açıkladı.
Esat'la işbirliğine karşı
Terör ve Suriye ile ilişkiler toplantının uzun bölümü işgal etti. Esat ile işbirliğine hiç yaklaşmıyor Sayın Bahçeli. Böyle bir diyalog, kayıp ve ayıp olacak onun değerlendirmesiyle. Ve Fırat'ın doğusuna yapılacak harekatın önceliğini de vurgularken FETÖ konusuna da farklı bir bakış açısı getiriyor.
FETÖ soruşturmalarında hedef 'yurtta sulh' grubu olması gerektiğini, yoksa telefonla konuşan, bankaya para yatıran, sohbet eden, toplantıda bulunan kişiler ile zaman kaybına gidileceğini işaret ediyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'nin en devamlı üyelerinden. Meclis çalışmalarını tam bir mesai anlayışı içinde izliyor. Belli ki, evde de bütün gazeteleri okuyup TV'deki tartışmaları da dinliyor.
Bu çerçeve içinde bazı yazar ve yorumculara da eleştirisel gözle bakıyor. Gündem değiştirecek, ihtimal içerikli konuların eşelenmesinde yarar bulmadığını söylüyor.
İstikrar ve kalıcılık
Sunumda da olduğu gibi siyasetimizin dominant ve kilit partisi konumundaki MHP en sakin, tartışmayan, özenli ve seçilmiş üslubu ile dikkat çekerken, diğer partilerin de bu çerçeve içinde diyalog kurmasını talep ediyor.
Parti olarak Bahçeli'nin asıl hedefi hükümetin istikrarı ve kalıcılığı. Bunu bir sorumluluk olarak görürken, '3-5 belediye başkanlığı aldık verdik anlayışı ile Türkiye'nin beka meselesini partinin ayaklarına seremeyiz' diyerek x+y=z formülünü üstüne basa basa yineliyor.
Bu tavır siyasetimiz için önemli bir örnek ve yenilik. Yani verilen sözde sadık kalmak şu aşamada birinci esas.