ADAM oturmuş koltuğuna önündeki düğmeye basıp bütün dünyaya posta koyuyor.
Hani Galatalı kabadayı var ya, yaka bağır açık, elinde bıçak, "Vaayy, var bana yan bakan?" diye bağıran.
Bir, iki bağırıştan sonra adamın biri kalkmış "Var benim" yanıtını vermiş.
Bunun üzerine kabadayı bir nara daha atıp, "Var mı ulan abime yan bakan?" demiş.
Çok geçerli bir örnektir. Bu tip posta koyup meydan okuyanlar cezasız kalmaz.
Boşuna demiyor Sayın Erdoğan, "Dünya beşten büyüktür" diye.
 
Bugün adam ABD'de seçim var diye bütün dünyayı dizayn etmeye çalışıyor. Açıkcası ekonomik savaş ilan ediyor.
Artık topla tüfekle savaş dönemi geçti. Ekonomik savaşı başlat, açlığa mahkum et, içsavaşı çıkart, amacına ulaş. Böyle bir eyleme kimse kolay kolay geçit vermez.
 
80 - 90 milyonluk dev bir ülke İran. Nüfusu, ekonomisi, tarihi ve doğal zenginlikleriyle doğunun kültür merkezlerinden. Siyasal rejimi tartışılır. Onaylar veya onaylamazsınız. Ama bir ülkeyi ve o ülkenin insanlarını açlığa mahkum etmek demek öyle kolay tasvip edilecek bir durum olamaz.
 
Adamın derdi sadece İran da değil. Çin, Hindistan, Japonya ve Kuzey Kore ile doğrudan doğruya kendi ekonomik bağımlılığı var. Gerek nüfus, gerekse teknik olarak dünya devi olan bu ülkeleri direkt olarak karşısına almak istemiyor. Bu belli.
Türkiye, İtalya ve Yunanistan'a ise mavi boncuk dağıtıyor! Üstelik 6 aylık da bir zaman tanıyor. Yani 6 ay içinde alış verişinizi tamamlayın, hesabınızı kesin talimatı gibi bir şey bu...
 
Günümüz dünyasında ticareti, bankacılığı, taahüt işlerini, ulaşımı sadece ülke iradesiyle yapılmıyor. Ülkelerin önde gelen işadamları devletinden aldığı garanti ve tahvilleriyle girişimcilik  becerisini gösterip hem kazanıyor, hem de kazandırıyor.
Düşünün; İstanbul Havalimanı 42 ayda bitti. Yerli ortaklar ile çeşitli ülkelerin konsorsyumu bu yükün altına birlikte sermayelerini koydular. 6 aylık bir muafiyet olsa böyle bir anlaşmanın içinden nasıl çıkarsınız?
 
İran ile yapılmış uzun vadeye yayılan anlaşmaları var çeşitli ülkelerin işadamlarının. Uzun vadeye yayarak planlanan bu tip girişimcilik 6 aylık muafiyetin neyine sığar?
 
Galatalı kabadayı gibi Trump postasını attı ve seçim sonucunu beklemeye başladı. Tutmayacağı belli. Nasıl olsa bir B planı vardır ve çark ederek tutumundan vazgeçer. Bunu gerek Amerikan toplumu, gerekse dünya kamuoyu örnekleriyle gördü. 
Her geçen gün yalnızlaşan Amerika'nın Vietnam, Afganistan ve Irak gibi negatif sonuçları olmuş deneyimleri var. Amerikan toplumu artık savaş istemiyor.
 
Türkiye gibi çok kıdemli bir ordusu olan İran Hürmüz Boğazı'nın karakol komutanı gibi. Allah korusun, Hürmüz'de çıkacak küçük bir patırtı bütün Körfez'i yakar ve kaş yapayım derken göz çıkartır. Ve bu alev sadece Basra'yı yakmakla kalmaz, dünya kamuoyu da hayli ısınır.
Olayın ciddiyetine rağmen yine de hafifletici bir yanı var. 
Trump bu.