HİÇ çatışmadılar. En sert ve en zor anlarda bile soğukkanlı davranarak çözüm yoluna gittiler. 
Ne çok samimi göründüler, ne de soğuk ve resmi. Bir ayar tutturdular ilişkilerine devam edip gidiyor.
Rus uçağının düşürülmesi ve büyükelçi süikasti eşik noktalarıydı ilişkinin. Eşik aşıldığı gibi ilişkiler daha da netleşti ve gelişti.
Turizm, ihracat, ithalat, askeri donanım, silah satışı, vize gibi ilişkiler şu aşamada doruk noktasında.
Füze siparişinde geri dönüş olmadı. Nükleer santral anlaşması yürürlükte. Ukrayna ve Kırım meselesinde Tayyip Erdoğan'ın tavrı ve itirazı net. Ama Putin bu. Yaptı, oldu.
 
Suriye konusunda da Türkiye - Rusya - İran sanki farklı bir işbirliği konumunda. 
Başta petrol ve ekonomik yaptırımlarda olmak üzere sağlıklı bir ritm tutturuldu.
Türkiye artık Rusya'nın en iyi kapı komşusu. Dünyanın en kalabalık ülkelerinden biri olan Rusya, turizm konusunda başta Antalya olmak üzere sahil kentlerimize adeta demir attı. Rekor üstüne rekor kıran turizm potansiyelimiz konusunda da önemli rol oynadı. 
Görülüyor ki Rusya'sız asla. Rusya cephesinden de bakılırsa Türkiye'siz asla yorumu yapılabilir.
İki ülkenin de deneyimli ve kıdemli lideri arasında karakter uyumu da mükemmel diyebiliriz.
İkisi de sert ve kararlı. İkisi de ülkelerinin vazgeçilmez lideri konumunda. İkisi de girdikleri bütün seçimleri kazandı. İkisi de hala rakipsiz gibi. 
 
Elbette ülkenin siyasi ve sosyal yapılarındaki farklılıklarına rağmen son 100 yıllık tarihimizde birbirimize olan önemli katkıların yanı sıra soğuk ve sıcak savaşların etkisiyle ilişki kesintilerine de gidildi. 
Ama an itibarıyla Putin ve Erdoğan neredeyse ayda bir ya bir araya geliyor, ya telefonla konuşuyor ya da tören etkinlikleri çerçevesinde karşılaşıyorlar.
 
Bir Rusya seyahatinde sayın Erdoğan'ı gün boyunca otelde görememiştik. Sayın Putin'in çiftliğine kahvaltıya davet edildiğini öğrendiğimizde anlamış olduk ki yakın arkadaşlığın uzun yıllara yayılacağını. 
Öyle de oldu. Bu yakınlık ülkeleri de giderek yakınlaştırdı. Bugün Türkiye'de Rusça gazete çıkıyor, Rus televizyonu ve radyosu yayın yapıyor. Antalya'da Rus okulu bile var. 
 
Korkulan ve içimize işleyen Rus antipatikliği yakın komşuluğa dönüşürken Putin bir kez daha Türkiye'de. Bir kez daha Erdoğan ile temasta. Ve bir kez daha başta Trump olmak üzere Suriye, terör, PKK, PYD - YPG meselesi konuşulacak. 
Ne yazık ki petrol ve doğalgaz bağımlısı olarak Rusya'ya olan ihtiyacımız İran'ın durumu, Körfez ülkelerinin değişen pozisyonu ve Suudi Arabistan ile soğukluğumuz nedeniyle her geçen gün daha artmakta, daha da yoğunlaşmakta. İki ülke ilişkilerinde dikkatli olmaktan başka çare yok.
 
Bakın domates ile küçük bir sorun üreticimizi ne hale soktu. Ya uçak krizinden sonraki turizm ambargosu... Bu sorunlar aşıldı ki karşılıklı ekonomik ilişkiler de çoğaldı. 
Bu yakınlık iki liderin siyasi yaşam tavrı için de fevkalade gerekli. 
Her geçen gün fakirleşen Avrupa karşısında Türk - Rus işbirliği aslında bir güç gösterisi de. 
Ülkemize hayırlı olsun.