İğneyi kendimize, 

Çuvaldızı başkasına batıralım. 

Her yıl, aynı senaryo sergileniyor. 

Bizler de, oyun bittikten sonra tepki veriyoruz. 

En büyük tepkimiz de,  

Sözde Ermeni soykırımını kabul eden ülkeden, büyükelçimizi çekiyoruz. 

Birkaç hafta sonra da geri yolluyoruz. 

Verdiğimiz tepki sadece bu olunca da; 

Önüne gelen, Türkiye'yi karalamaya devam ediyor. 

Sormak lazım?

Geri çağırdığımız Büyükelçi'ye; 

Binlerce metrekarelik elçilikte soykırım yasası ile ilgili ne gibi bir çalışma yaptınız?

Sormak lazım; 

Bal yapmayan arı örneği hizmet veren Dışişlerine; 

Sözde soykırım yalanı için ne tür faaliyetlerde bulundunuz!

 Sormak lazım; Devletin başına; 

Kaç devlet başkanı ile bu konuda özel görüşme yaptınız?

Sormak lazım; 

Örtülü ödenekten milyar dolarlar harcayan Bir Numaraya. 

Her hafta binlerce muhtar topluyorsun da,  

Neden yabancı gazetecileri, 

Bilim adamlarını, 

Siyaset adamlarını Saraya davet edip, 

Soykırım yalanını belgeleri ile anlatmıyorsun. 

Neden, örtülü ödenekten Türk halkını hak etmediği utançtan kurtarmak için bir kaç milyon dolar harcayıp, gazete ilanları vermiyorsunuz 

Televizyon haberleri yaptırmıyorsunuz. . 

En doğrusu;  

Hiç birisine bir şey sormamak. 

İki yıl önce Ermenilerden kim özür diledi?

Bir numara. 

Arkadaş, 

Bayram değil, seyran değil,

 Nereden çıktı Ermenilerden özür dilemek?

Onlar bizden özür diledi mi?

Hayır. 

Peki, 

Başbakan, Bir numaranın özrüne tepki verdi mi?

Arşivler, 

Ermenilere yönelik soykırım olmadığı belgesi ile dolu. 

Perinçek; 

İsviçre 'de soykırım olmadığını mahkemede ispatladı. 

Kim destekledi Perinçek'i?

Kim kutladı bu başarısından dolayı. 

Mahkemede kazanılan zaferini devamını kim getirdi?

Cevap, hiç kimse. 

Oysa ,

 Hükümet tüm imkânları seferber edip, uluslararası camiada büyük yankı uyandıracak çalışmalar yapabilirdi. 

Yapılmadı. 

Bugün; 

Almanya'ya kızıyoruz. 

Cem Özdemir'e kızıyoruz. 

Bir numara, Türkiye aleyhine oy veren, Türk asıllı milletvekillerinin kanlarının tahlil edilmesi gerektiğini söylüyor. 

Söylediklerinde çok haklı.

Ancak testi kırıldı.

Bundan sonrası lafı güzaf.

CHP İYİCE YOLDAN ÇIKTI

CHP milletvekilinin sözde soykırım lehinde açıklamalar yapacağı dünden belliydi. 

Şaşırmadık

Onlar artık anlaşılmaz bir yolda.

PKK yanında saf tutuyorlar.

Hendeklere girip askerle savaşmaktan bahsediyorlar.

Soykırım lehinde açıklama yapmaları çok normal.

Kılıçdaroğlu gerçeği görmezden geldiği gibi,

 Türk asıllı Alman milletvekillerini eleştiriyor. 

Adama demezler mi;

"Sen önce kendi kapının önünü temizle" diye. 

ORHAN PAMUK VE CEM ÖZDEMİR

Cem Özdemir ile Orhan Pamuk arasında fark var mı?

Bence yok. 

İkisi de sahiplerinin sesini dinliyor. 

Birisi bizleri KÜRT soykırımcısı ilan etti, 

Nobel kazandı. 

Cem Özdemir'de " Ermeni soykırımcısı" demesinin mükâfatını alacaktır. 

Bize dönersek,

Önemli olan, 

Birkaç milletvekilini yerden yere vurmak değil. 

Onlar, görevlerini yapıyor. 

Sahiplerine  göre havlıyorlar. 

Onları çok önceden sahiplenip, gerçekten bizden biri yapsaydık, durum böyle olmazdı. 

Alınan başarısızlıkların kesileceği fatura belli. 

Türkiye Cumhuriyeti.

Hükümet. 

Bizim odaklanmamız gereken konu da bu.

Bundan sonra yapacaklarımız çok önemli.

Çünkü atacağımız her adım, Bundan sonra bu tür soykırım adımları atacak ülkelere örnek olmalıdır.