BU sene süper lig maçlarını genellikle evde, televizyon başından seyrediyorum. Maçlar birbiri ardına eve kadar gelince, hemen hemen her maçı izleme olanağım oluyor.
Maçları izlerken VAR uygulaması ile ilgili fark ettiğim bir acayipliği sizlerle paylaşmak istiyorum. MHK Başkanı Yusuf Namoğlu sezon başında VAR uygulaması ile takımlar arasındaki hakkaniyet ve eşitliğin sağlanacağını belirtmişti. Bence henüz oralarda değiliz.
VERİLMEYEN PENALTILAR
Fenerbahçe'nin bu hafta Bursaspor ile oynadığı karşılaşmada, Soldado'nun ceza alanı içinde kafa topuna çıkarken, hiç topa bakmadan bodoslama üzerine gelip setçe çarpan rakibi tarafından düşürülmesi açık bir penaltıydı. Aynı maçta Fenerbahçeli İsmail'in ceza alanı içerisinde baldırına gelen tekme de kamera kayıtlarında açıkça görüldü. Bu da penaltıydı. Alanya-Antalya maçında Efecan'a, ceza alanı içinde Diego'nun attığı tekme de ekranda çok net gözüktü ki bu da dünyanın her yerinde penatıydı. Ankaragücü'nün geçen hafta Yeni Malatyaspor ile oynadığı maçta, deplasman takımı oyuncunun orta sahada ayak kıracak darbesi de net kırmızı karttı.
BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ
Tüm bu belirttiğim pozisyonlarda VAR hakemleri devreye girmedi ve maçın hakeminin pozisyonları yeniden izlemesini sağlamadı. Belki de uyarı geldi, hakem "VAR" odasını dinlemedi. Bilemiyoruz ama bunun bir tek izahı olabilir. Ya sahadaki hakem, VAR odasındaki hakemlerden çok daha kıdemli ve güçlü, onları uyarılarına kulak asmıyor, tüm uyarılara rağmen, maçtaki kararına güvenip, pozisyonları ekranda yeniden izlemeye gerek duymuyor. Ya da VAR odasındaki hakemler çok daha fazla dominant ve kıdemli, kararı kendi verip, sahadaki hakemi uyarmıyor.
Hakem çekişmesiyle doğru karara ulaşılamıyorsa, bu "VAR" sistemi, benim için şu anda "Bir varmış, bir yokmuş"tan yani hikayeden öteye geçemiyor.