Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında "suçu ve suçluyu övme" iddiasıyla açılan davadan şikayetini geri çekti. Bu gelişme, Türkiye'deki siyasi yumuşama sinyallerinden biri olarak değerlendiriliyor.
2020'de Başlayan Hukuki Süreçte Sürpriz Gelişme
2020 yılında MHP Genel Başkan Yardımcıları tarafından yapılan suç duyurusuyla başlatılan dava, Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyordu. Dava, "suçu ve suçluyu övme" suçu kapsamında açılmış ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun bazı açıklamaları bu kapsamda değerlendirilmişti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız’ın yaptığı açıklamaya göre, partinin söz konusu davadan çekilme kararı doğrudan Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin talimatıyla alındı. Yıldız, Bahçeli’nin bu adımı “Terörsüz Türkiye ve bölgesel barış” politikası çerçevesinde değerlendirdiğini belirtti.
Bahçeli'den Yumuşama Mesajı
Feti Yıldız, yazılı açıklamasında Bahçeli'nin, toplumsal uzlaşı ve siyasi normalleşmeye katkı amacıyla bu kararın alındığını vurguladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, Türkiye’nin huzur ortamının korunması, terörle mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi ve siyaset kurumunun çatışmacı değil yapıcı bir zemine taşınması amacıyla, şikayetimizin geri çekilmesi yönünde talimat vermiştir.”
Bu mesaj, seçim sonrası siyasetteki sert dilin yumuşatılmasına yönelik adım olarak yorumlandı.
Hukukun Sınırları ve Düşünce Özgürlüğü Vurgulandı
Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, hukukun evrensel ilkelerine atıfta bulunuldu. Dilekçede, düşünce özgürlüğünün sınırlarının olduğu ancak ifade özgürlüğünün temel bir hak olarak korunması gerektiği belirtildi. MHP, şikayetten vazgeçme kararını açıklarken bu noktaya özellikle dikkat çekti.
MHP’nin dilekçesinde şu değerlendirmeler yer aldı:
“Gerek milli gerekse evrensel hukuk normlarında düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili detaylı düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak bu hak ve özgürlüklerin suistimal edilmemesi esastır. Bu çerçevede yapılan değerlendirmeler sonucu şikayetimizden vazgeçme kararı alınmıştır.”
Siyasi İklimde Değişimin Sinyali Mi?
Bu gelişme, Türkiye siyasetinde önemli bir dönüm noktası olarak yorumlanabilir. Uzun süredir sert tartışmalara sahne olan parti liderleri arasındaki gerilim, bu tür adımlarla yumuşama eğilimine girebilir. Özellikle yerel seçimlerin ardından başlayan yeniden pozisyon alma süreci, siyasi partilerin yeni söylem ve tutumlarını ortaya koymalarına zemin hazırlıyor.
Analistler, bu tür adımların Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesinde "merkez siyasete dönüş" sinyalleri verdiğine dikkat çekiyor. MHP’nin bu kararı da, Türkiye’nin kutuplaşmadan uzak bir siyasi atmosfere geçiş arzusunun bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
