Bugün Emperyalist devletler Türkiye’nin taşıdığı büyük önem ve Türk milletinin sahip olduğu büyük hayatiyet dolayısıyla, Türk milletini parçalamak, Türk milletini zehirleme, onun ahlakını bozmak, onu fesada uğratmak, güçten kuvvetten düşürmek için birbirini boğan, birbirini yok etmek çabası için her türlü fitneye her çeşit tuzağa, her çeşit hileye başvurmaktadırlar.
Millet kendi özelliklerini korumaya, geliştirmeye gayret etmekte ve kendi topluluğunu ve diğer milletlerden daha ileri, daha yüksek, daha refahlı yapmaya çalışmaktadır.
Milletler arasındaki bu rekabet ve karşılıklı yarışma, milleti meydana getiren insanların müşterek duygular halinde birleşmeleri ve müşterek bir milli şuur etrafında toplanarak kendi toplum varlıklarını belirli hedeflere yöneltmek şuuruna sahip olmalarıyla mümkündür.
Emperyalizme karşı durmadan, toplumu refaha kavuşturmak, geliştirmek çabalarında milli şuur ve milliyetçilik duygusundan yoksun olan bir toplumun millet manzarası göstermesi mümkün değildir.
Milliyetçilik duygusundan ve milli şuurdan yoksun olan toplulukların dış olayların en ufak tesirine karşı kendilerini koruyamadıklarını, hatta dış tesirler olmasa dahi kendi kendilerine dağıldıklarını ve belirli vasıfları olan, belirli hedefleri olan topluluk hüviyetinden çıktıklarını görmekteyiz.
Türk milletinin yükselmesi ve tehlikelerden korunması, Türk milletini meydana getiren kişilerin teker teker milli şuur sahibi olmasına ve kalplerinin millet sevgisi, temel dava olan vatan sevgisi ile çarpmasına bağlıdır.
Atatürk’ün benimsediği Türk Milliyetçiliği, Türk milletine karşı beslenen derin sevgi, bağlılık duygusunun, müşterek bir tarih ve müşterek hedeflere yönelme şuurunun ifadesidir.
Türk Milliyetçiliği insani duygularla beslenen bir anlayıştır. Türk Milliyetçiliği kin ve garazı esas almayan, sevgiyi esas alan bir düşünce tarzıdır. Milletini sevmek, vatanını sevmek ve milletinin tehlikelere karşı korunması için her fedakarlığı göze alma, dava duygusu ve düşüncesidir.
Türk Milliyetçiliği Türkleri kardeş sayan bir milli düşüncedir. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Devletleri sınırların içinde yaşayan ve kendisini Türk Devletlerinin ve Türk Milletinin şerefli bir mensubu kabul eden herkesi kardeş sayan bir düşünceye sahiptir.
Türk Milletinin gözüyle olayları görmek ve değerlendirmek zihnindekini ifade etmek, Türkiye içinde ve Türkiye dışında cereyan eden her olayın Türk Milletine, Türk Devletine zarar getirmemesini istemek, düşünmek ve bunun için çalışmak duygusu ve şuuruyla çaba harcamakta, Türk milliyetçiliğinin bir gereği olarak görülmelidir.
Türk Milletinden olmak; Türk milletini sevmek ve Türk devletine sadakatle hizmet aşkı taşımak, vatana bağlılık duygusu içinde bulunmak ve Türk milletinin yükselmesi ve gelişmesi için elinden gelen fedakarlığı yapmak ve çalışmak duygusu ve şuurudur. Bu temel dava duygusunu ve şuurunu taşıyan, herkes Türk’tür.
Kalbinde yabancı başka bir milletin özlemini, özentisini taşımayan, kendi milli değerlerine önemseyen, Türklüğünü benimseyen ve Türk milletine ve bağımsızlığımızın devamı için Türk devletine hizmet aşkı taşıyan herkes Türk’tür.
Türk Milletini varlığını korumak, yükseltmek ve onu ebediyen devam ettirmek fikrine hizmet etmeyen, bu fikre uygun olmayan hiçbir davranış, hiçbir hareket Türk milleti içinde meşru olamaz.
Emperyalizmin her fırsatta Türk milletini kötü göstermesi, kötülenmesi milli değerlerin değersizleştirilmesi, milli kaynakların milletin menfaatine sunulmasının engellenmesi, milli konulardaki gelişmelerimizi sekteye uğratma gayretini açık açık göstermektedir.
Türk milletini yapmış olduğu büyük işler, Türk Milletinin güçlenmesinden endişe duyan birtakım yabancı kuvvetleri, yabancı çevreleri ciddi olarak endişelendirmektedir.
Hiç şüphesiz ki bir kısmı siyasiler kendi haris siyasi menfaatleri için dışardan kontrol edilerek, Türk milletinin ülküsünü istismar etmekte ve kötülemekte milli kazanımlarını her fırsatta değersiz göstermeye çalışmaktadırlar.
Gayri Milli düşünen, ülkeyi bölmek parçalamak isteyen, ülkemizin Türk ve Afrika Coğrafyasıyla iletişimini, iş birliğini kesmek, bu topraklarda sömürgelerine rahatça devam etmek için Türk düşmanlarının istekleri doğrultusunda, yabancı kölelik rejimlerini içimize sokarak, Türk milletinin gücünü meydana getiren milli gelişmeleri duraklatma, millî düşünceyi tahrip etme, millî benliğinden ve milli varlığından uzaklaştırma çabasını, siyaset eliyle yapmaya çalışmaktadırlar.
Bir milletin yükselmesi, millî değerler meydana getirmesiyle mümkün olur.
Türk milletin içinden çıkmış milletin mensupları olarak, elbette kendi milletimize karşı derin bir bağla bağlı olacağız ve bu milletin yükselmesi için, bu milletin haklarının daima her çeşit tesirlerden uzak, her şeyin üstünde bulundurulması için çalışacağız.
Emperyalizmin tüm baskılarından, her çeşit korkudan, yaptırmalardan uzak şerefiyle yaşayan, müreffeh, mutlu ve modern uygarlıkta en ön safa geçmiş bir hala getirmek isteği, bu isteğin yarattığı duygudur Milli Dava, Millî Şuur ve Milliyetçilik.
Türk milletini menfaatlerin, Türk milletinin birliğini, bütünlüğünü, beraberliğini ve yüksek menfaatlerini gözetmek her Türk’ün şaşmaz şiarı, şaşmaz düsturu olmalıdır.
Buna aykırı düşünen davranışlar her Türk için menfurdur, “15 Temmuz” da olduğu gibi de ezilmelidir.
Türkiye’yi, Türk Milletini yeniden güçlendirecek, muasır medeniyetler seviyesine ilimle, teknikle en yüksek seviyeye çıkartacak olan milli dava; yüzde yüz milli, yüz de yüz yerli, modern ilmi ve tekniği de önder edinmiş olan “Milli Şuur ve Türk Milliyetçiliği” yoludur.