Bazı meslek erbaplarının kaderidir TAYİN
Eskiden buna sürülme de deniyordu
Bu seyahatlerden en çok nasibini alanlar ise
Belli mesleklerdir
Hâkimler,
Savcılar,
Polisler,
Askerler,
Doktorlar,
Ve daha niceleri ...
Bu devlet memurlarımızın yeri yurdu çalışma hayatları,
Boyunca Evliya Çelebi misali,
Konar-göçer türündedir
Devlet Baba nereye gönderirse oranın yolunu tutarlar
Seksenli yıllarda bu tayinlerin dejenere edilen bir yönü de vardı.
Siyasetin açmazlığı, bu gücü kullanan bazı kişilerin,
Kötü niyeti, beğenmediği memuru bürokratı,
Ceza olarak Güneydoğuya, Doğuya sürüyorlardı
Sanki oraları başkasının memleketiymiş gibi!
Bu tür yönetim ve de görev özürlü kişiler gittikleri yerlerde
Aynı çalışma tarzlarını devam ettirince,
Tabii bölge insanın da nefretini kazanır ve bu insanları küstürür oldular
X
Neyse sadede gelelim
Konu başlığımız seyahat, tayin dedik ya!
Prof Dr Aykut Altundal Hocamızın,
Şu Evliya Çelebi türü meşakkatli okul hayatına bir göz gezdirelim
Artvin de doğan hocamızın rahmetli babacığı asker,
Albay Naci Altunkaya
Asker olunca da mecburi görevi ve de yer değiştirmeleri tabiatıyla çok oluyor.
Hal böyle olunca da bu da çocuklarını etkiliyor tabii
Güzel yerler görüyorlar ama bir yerde dikiş tutturamayınca da,
Bu durum okul hayatlarını etkiliyor
Bu durumdan en çok nasibini alan ise

Göğüs hastalıkları hocası Aykut Altuntaş
Hocamız ilkokula Nevşehir de başlıyor,
Bir tayin ilkokula Mardin Kızıltepe devam ediyor.
Oradan da bir tayin daha ilkokulun son yılını Karabük te devam ediyor,
Şaka gibi bir durum.
Üç ayrı şehirde ilkokul okumak,
Tabii hocamızın pek arzulamadığı bu seyahat ve okul durumu bitmiyor.
Tekrar tayin ortaokula Sinop ta başlayıp bitiriyor.
Orada öğrenimi bir süre devam oluyor
Babanın görev yeri değişince,
Önce Batman Lisesi, sonra tekrar,
Mardin Kızıltepe Lisesi ve lise hayatını burada noktalıyor.
İşin kötü tarafı Doğu, Güneydoğu illerindeki bu okulların 
Dersleri öğretmen azlığından çoğu boş geçiyor.
Gelen öğretmenlerin de kalitesi tartışılır düzeyde tabii
Eh bir de PKK denen şerefsiz terör örgütü var
En son Kızıltepe lisesine gelen matematik öğretmenini,
Yolda çevirip Konyalı olduğu için geri gönderiyorlar
Yöre çocukları okusun öğrensin adam olmasın diye
Sonrasında okul bitiyor hocanın aldığı eğitim yetersiz
Kendi çabası ile biraz da zekâsı ile çalışıyor
İnsanüstü bir çaba gösteriyor.
Üniversite imtihanlarında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi
Fizik bölümünü kazanıyor.
Hayali burasını bitirip NASA ya gidip
Orada görev yapmak evreni, uzayı, gezegenleri incelemek
Ancak bu hayalinin biraz ütopik olduğunu üniversitenin ilk yıllarında anlıyor
Birazcık hedefi örseleniyor
Okuluna devam ederken Ankara Kızılay Dershanesine kayıt oluyor
Tekrar üniversite imtihanlarına giriyor
Üniversite İmtihan puanı sıralamasında ilk 5 e girip,
Gazi Üniversite Tıp Fakültesini kazanıyor.
Ve Fen Fakültesine elveda deyip,

Tıp Fakültesi macerasına atılıyor.
Özetle her baba ve annenin gurur duyacağı kadar,
Başarılı ve de örnek bir evlat, öğrenci
Ve okulu bitirip pratisyen doktor olarak göreve başlıyor,
Şu tayin ve de mecburi hizmetten babası gibi o da nasibini alıyor.
Üç yıllık mecburi Sivas görevi başlıyor.
Dönüşte Gazi Üniversitesi Tıp fakültesinde uzmanlığı elde ediyor
Sonra Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesinde,
Öğretim üyeliği beratını boynuna asıyor.
Şimdiler Bağcılar Eğitim Araştırma Hastanesinde,
Göğüs Cerrahisinde,
Bilgisi, güler yüzü, şevkatli yapısı ile
Hastalarının derdine derman olmaya çalışıyor.
Hocamız geriye dönüp baktığında o geçen yılları,
Bazen hüzün bazen hasret bazen de sevgi ile hatırlıyor
Tabii onun gururlandıran göğsünü kabartan bir hatırası da var
Mardin Kızıltepe Lisesinin duvarında;
“Bu öğrencimiz lisemizden mezun olup tıp hocası oldu”
Türündeki yazının üzerinde resmini koymuşlar.
İlk gördüğünde gözlerini yaşartan bir tablo.
Ne diyelim Roma İmparatoru Sezar ne demiş;
Veni vidi vici (geldim, gördüm, yendim)
Hocamız da;
“Gezdim, çalıştım, hoca oldum, Tanrıma ve de aileme şükürler olsun”.