Vatan: bir kimsenin doğup büyüdüğü; bir milletin hakim olarak üzerinde yaşadığı, barındığı, gerekirse uğrunda canını vereceği toprak olarak tarif edebiliriz.
Bizim vatanımız, üzerinde yaşadığımız şehitlerimizin kanıyla sulanmış, toprak parçası olan Türkiye Cumhuriyetidir.
Vatanımızın Bütünlüğü, milletimizin birliği ve refahı için bu topraklarda yaşayan, değişik iş kollarında ve kurumlarda hizmet veren her vatandaş, ister bu kamu görevlisi, isterse özel sektör çalışanı olsun, önceliğini ülkesinin birliği, milletinin kalkınması, huzuru ve refahı için, bulunduğu konumda milli doygularla yapabileceğinin, en iyisini yapmalıdır.
Devlet ve özel sektörün aslın da birer ortaklık olduğunu, her iki tarafında karşılıklı anlayış ve yardımlaşma ile ülkemizdeki verimliliği daha çok nasıl geliştiririz, iktisadi kalkınmayı nasıl yakalarız, milletin refah düzeyini, iş istihdamını, devletin ülkemizin, kalkınma yönelik yatırıma harcama yapacağı vergilerimizi yükselterek, katma değer sağlarız gayesini taşımalıdır.
Devlet kurumları, milli duygularla hareket ederek, bilgi ve birikimini özel sektörle paylaşarak önderlik yapmalı, eksikliklerini giderip büyümesine destek olmalı, özel sektöründe, devletin bu iyiniyetli yaklaşımından faydalanarak, işlerini üretimini geliştirmede, çalışan sayısını yükseltmede, dolayısıyla iş kolunda katma değerini artırarak, devlet özel sektör ortaklığını en üst seviyeye çıkartarak, ülkenin menfaatlerine kullanma yollarının aranması, her Türk vatandaşının, millî ve manevi değerlere saygı gösterip, ülkenin kalkınmasına destek olması, Atatürk milliyetçisi olarak her Türk ferdinin öncelikli ve asli görevidir.
Bu milletin hizmetinde olan kamu görevlileri ise;
Halka hizmet bilinciyle, halkın günlük yaşamının kolaylaştırılması, ihtiyaçların en etkin, hızlı ve verimli biçimde karşılanması, hizmet kalitesinin yükseltilmesi, halkın memnuniyetinin artırılması ve hizmetlerin sonuç odaklı olması esastır.
Dürüstlük ve tarafsızlık ilkesiyle, tüm eylem ve işlemlerinde yasallık, adalet, eşitlik ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda, görevlerini yerine getirirken dil, din, felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet gibi sebeplerle ayrım yapmaması, temel hak ve özgürlüklere aykırı veya kısıtlayıcı muamelede ve uygulamalarda bulunulmaması gerekir.
Kamu görevlisi, nezaket ve saygılı olmalı, hizmetten yararlananlara karşı, nazik ve saygılı davranarak, gereken ilgiyi göstermeli, doğru bilgiyle doğru yönlendirmeli, kamu etik kurallarına da harfiyen uylmalıdır.
Vatanı korumak, kollamak ve bekasının temini sadece askerlik görevini ifa etmekle değil, bu vatanı savunmak, korumak, kollamak için tüm devlet kurumları ile çoluk çocuk, dede, nine hep birlikte, herkesin üzerine düşenin en iyisini yapması, gerekirse devleti, milleti, ezanı ve bayrağı için, canını, malını feda etmesi gerekir. Kurtuluş Savaşında, Çanakkale de, 15 Temmuzda hain, menfur darbeye de canıyla ve malıyla, asil milletimizin karşı durmuştur.
Cennetmekân Mehmed Akif Ersoy;
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı!
Düşün altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları aslanda bu cennet vatanı.
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk;
Türk Milleti, kendinin ve memleketinin yüksek menfaatleri aleyhine çalışmak isteyen bozguncu alçak, vatansız, milliyetsiz, beyinsizlerin saçmalamalarındaki gizli ve kirli emelleri anlamayacak ve onlara müsamaha edecek bir heyet değildir. Türk Milletinin sosyal düzenini bozmaya yönelen didinmeler boğulmaya mahkûmdur.
Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruattır.
Yurt sevgisi ona hizmetle ölçülür.
Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla sulanmadıkça terk olunamaz.
Cumhuriyetimizin Kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Milliyetçilik ilkesini benimseyerek, Her Türk Vatandaşının, bu ülkede yaşayan ve ülkesine sevdalı bireyler olarak, bu milleti meydana getiren milliyet unsurlarını sevmek, korumak, yükseltmek ve yüceltmek ülküsüne bağlı kalmalıdır.