TÜRKİYE-ABD ilişkilerine şöyle bir göz attığımızda Washington’ın tarihin her döneminde dost görünen düşman olduğunu görürüz. Washington, şimdi de Rusya’dan alınacak S-400’leri bahane edip küstah tehditlerini sürdürüyor. Bir başka konu da F-35 savaş uçağı. Türkiye’de seçimlerin ardından diplomasiyi takip eden gözlemcilerin tahminleri gerçekleşti. Türkiye ile ABD arasındaki S-400 ve F-35 gerilimi yeniden gündeme geldi. Türkiye,1990’lı yılların ortasından bu yana komşuları Suriye, Irak ve İran’dan kaynaklanabilecek füze tehdidine karşı hava savunma sistemi edinmeye çalışıyor. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın 2000’li yılların başlarından itibaren açtığı ihalelerde sonuç alınamadı. Türkiye’nin acil ihtiyacını karşılamak üzere NATO’ya yaptığı başvuru sonunda ABD, Hollanda ve Almanya kendi envanterlerindeki Patriot savunma sistemlerini Türkiye’ye yerleştirdi.
İlk adım Çin ile atıldı
HALEN Türkiye’de NATO görevi kapsamında İspanya ve İtalya’nın antifüze sistemleri konuşlu bulunuyor. NATO’dan gelen desteğe paralel olarak Türkiye, yeni ihaleler açarak kendisine ait hava savunma sistemi arayışını da hızlandırdı. İlk ihale sonucunda Türkiye’nin beklentilerini karşılayan Çin’in CPMIEC şirketinin geliştirdiği FD-2000 savunma sistemlerinde karar kılındı. Ancak şirketin ABD yaptırım listesinde olması ve NATO’dan gelen itirazlar sonucunda geri adım atıldı. Aynı ihalede yer alan ABD yapımı Patriot sistemleri ise hem fiyatının pahalı olması, hem de üretici Raytheon şirketinin teknoloji transferine yanaşmaması nedeniyle elenmişti. İhale sürecinin tamamlanamamasının ardından Türkiye, önce kendi savunma sistemini geliştireceğini ilan etmiş ancak 2017’de Rusya ile S-400 hava savunma sistemleri konusunda bir sözleşme imzalandığını açıklamıştı. Türk yetkililer, toplam maliyeti 2.5 milyar dolar olan S-400 için peşinatın Rus yönetimine transfer edildiğini kaydederken, bu işbirliğinin daha da geliştirilebileceği hatta S-500’lerin ortak üretilebileceği mesajını vermişlerdi.
Rus uçakları öne çıkıyor
KURULUŞUNUN 70. yılını kutlayan NATO’nun halen en büyük hasmının Rusya olması, caydırıcılık açısından hem Doğu Avrupa hem de Karadeniz bölgesinde yeni askeri yapılanmalar sürecinde olması Türkiye’nin S-400 savunma sistemlerini alma kararını ve ABD ile yaşanan F-35 krizini daha da karmaşık hale getirdi. ABD’nin Türkiye’yi F-35 programından çıkarması halinde Ankara’nın Rus savaş uçağı teknolojisini tercih edeceği de son günlerin bir diğer önemli konusu. Değerlendirmelerin ve ABD baskılarının Rus uçaklarını ‘doğal birinci tercih’ yapacağı vurgulanıyor. ABD’li müttefiklerin müttefiklik anlayışı dışında hareket etmesi ve Türkiye’nin programdaki üyeliğini sorgulaması halinde, Rus savaş uçağı teknolojisinin en iyi seçim olacağı artık biliniyor.
ABD’nin asıl amacı başka
F-35 tesliminin durdurulmasına gerekçe olarak gösterilen Türkiye’nin satın aldığı S-400’lerin üreticisi Rusya devlet savunma sanayii şirketi Rosoboronexport Başkanı Aleksandr Miheyev, geçtiğimiz günlerde, Türkiye’nin F-35’e alternatif Rus savaş uçağı tedariki konusunda istişarelere hazır olduklarını açıkladı. Ülkemizle ABD arasında, bugün itibariyle, 25 ayrı çatışma noktası mevcut. F-35 ve S-400 bunlardan sadece ikisi. Bugün gelinen noktada bunlar İran yaptırımları da diğer bazı tehditler de birer araç. ABD’nin asıl amacının Türkiye’yi ‘koşulsuz biat’ etmeye zorlamak olduğunu anlamamız gerekiyor. Bu nedenle eğer F-35 ve S-400 konularını çözüme kavuştursanız dahi başka bir araçla yine aynı amaç doğrultusunda zorlamaya devam edecek. Biz S-400’leri almaktan vazgeçsek dahi başka şeyler uydurarak F-35’leri engellemeye çalışacak. Bu böyle biline.