BİLDİM bileli seçimler bereket getirir. Partilere verilecek oylarla birlikte oluşacak bereket ayrı, oyunu verecek vatandaşa seçimler nedeniyle oluşacak imkan ve avantaj bereketi ayrı... Partilerimizin muhalefette olanları bol bol vaat ve söz veriyor. Yaptırımları yok ama ağızlarından çıkan her söz kayıt altına alınıyor. Seçildikleri takdirde bir sonraki seçim için seçmenin hesap sorma hakkı doğuyor. İktidarda olanların durumu farklı. Her şeyden önce devlet yönetimi nedeniyle vatandaşa sağlayacakları imkanlar ve avantajlar var. Nitekim 3-4 aydır arka arkaya çıkan yasalar, yönetmelikler, Bakanlar Kurulu kararları, kararnameler ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla oluşan maddi ve manevi durumlar büyük katkı getiriyor. Seçim öncesi hep böyledir. Yarın ne olur bilinmez. Bütçe açık verir mi veya seçim sonrasına sıkıntı sarkıtılır mı doğrusu ya düz vatandaşı pek de ilgilendirmiyor. Bugün ola, hayrola! Yarına Allah kerim. Maliye Bakanı Berat Albayrak dün de kesenin ağzını açtı. 25 milyar liralık KOBİ kredisi, büyük bir nefes aldıracak şüphesiz. Bunun yanı sıra başta kamu bankalarının faiz indirimi, bireysel olarak da vatandaşa ayrı bir nefes sağlayacak. Konut kredisi, tüketici kredisi, kredi kartlarında yapılandırma, bunun yanı sıra gelen birçok kolaylık, KDV, ÖTV ayarlamaları, beyaz eşya, kahverengi eşya alımlarındaki iyileştirme, sayın sayabileceğiniz kadar...

Taksit sayısı arttı

Bu arada bazı tüketim maddelerinde kredi kartlarında olan taksitin artışını da unutmayalım. Zaten vergi, sosyal güvenlik, emlak barışı, motorlu taşıtlar vergisindeki gecikme faizleri gibi yaptırımları biliyoruz. Ama bunların yanı sıra gündemden hiç düşmeyen zorunlu askerlik meselesinin de kalıcı hale gelmiş olması bu tartışmayı da sonlandırmış oldu. Kala kala ne kaldı? Büyük beklenti içinde olunulan cezaevindeki mahkumların durumu ve emeklilikte yaşa takılanlar... Ne yapalım, bu sorun da başka bahara... Yok yok, bahara gerek yok, başka bir seçim öncesine!.. Seçim bereket dedik. Artık son viraja girildiğinde bütün partiler ve adaylar kesesini açacak. Her gün birkaç miting yapılacak. Sayın Erdoğan başlattı bile. Miting deyip geçmeyin. Sirkülasyonu önemli. Oraya toplanan halkın ulaşımı, yemeği, yapılacak masraflar başta küçük esnaf olmak üzere herkes için bir gelir kapısı olacak. Her ne kadar bu seçimde hediye, promosyon, afiş, pankart, ilan ve reklam konusunda dikkatli davranıldıysa da yine de basılı kağıt, matbaa işleri, broşür, kitapçık gibi harcamalar yapılacak. Doların dizginlenmesi, faizin yükselmesi konusundaki hassasiyet, temel gıda ürünleri üstündeki yüksek denetim, tanzim mağazalarının açılışı gibi olayların hepsi tüketiciyi bire bir ilgilendiren konular. Doları bahane ederek A’dan Z’ye bütün ürünlere yapılan zamlar geri çekilmeye başlandı. Bunda doların düşük seyri kadar denetim de rol oynadı. Açıklanmadı ama bazı marketlere verilen yüksek cezalar korku saldı ve artışlar kendiliğinden normale döndü. Bakın artık bankaların o şişkin karları yok. Kardan zarar yüzde 30. Alım gücü düştü. Daha dikkatli harcamaya başladık. Ve kontrol mekanizmasını devreye soktuk.

Kış da bitmek üzere

Kış ekonomisi de artık bitmek üzere. Başta enerji, yani doğalgaz ve elektrik tüketimi eskiye göre daha az olacak. Meyve sebze üretimi artacak. Bunlar da piyasayı doğru etkileyecek. Sıra istihdam ile ilgili sorunu çözmeye gelecek. Bilmiyorum ama 2.5 milyon kişilik istihdam oluşturulması kulağa çok hoş gelen bir karar. Odalar Birliği ile Çalışma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı’nın da desteğini alarak bu istihdamı oluşturabilirse, işte bu, seçimin ana bereketi olacaktır. Genç işsizlerin çığ gibi büyüdüğü, artış gösterdiği bu nedenle de üniversiteli gençlerin öğrenimlerine ara verdiği bu dönemde TÜSİAD da elini taşın altına koyacaktır sanırım. Her ne kadar işsiz kadar işveren de ekonomik krizden sıkıntı duymuşsa da bu büyüyen soruna çare bulmak zorunlu. Devlet başta emniyet, silahlı kuvvetler, eğitim, sağlık olmak üzere yüksek kapasitede işe alım yapacak. Ancak çok ihtiyacımız olan ara eleman personelinin işe yerleştirilmesi direkt olarak sanayici, işveren ile ilgili. Sanayicinin işi iyi olacak ki eleman alımına başlasın. Bu çerçevede karamsarlığı bir yana bırakıp seçimin getirdiği berekete bakalım.